İfade Vermeye Gitmeyen HDP'lilere Operasyon

HDP'li bazı milletvekillerinin; Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda Demokratik Toplum Kongresi (DTK), KCK ve 6-8 Ekim olaylarına yönelik soruşturmalar kapsamında ifade vermeye gitmedikleri için gözaltına alındıkları bildirildi.

Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasada değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından milletvekillerinin yargılanmasına başlanmıştı.

Bahçeli, Baykal ve Ünüvar ifade vermişti
Bu kapsamda  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının "halkı alenen tahrik" suçundan hakkında yürüttüğü soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimatla 13 Temmuz'da ifade vermişti. Bahçeli, Ankara Adliyesinden ayrılırken gazetecilere, "Dokunulmazlıkların fezlekeler yoluyla muhatabı kimse savcılarımızın çağrılarına icabet etmeli" açıklamasında bulunmuştu.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal da 3 Ağustos'ta, hakkında düzenlenen bir fezleke nedeniyle Antalya Adliyesi'nde ifade vermişti.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ifade vermişti. Ünüvar, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptığı dönemde bir kişinin yapılan işlemlerle ilgili verdiği dilekçeye istinaden ifade verdiğini belirterek, milletvekillerinin ifade vermekten kaçınmaması gerektiğini söylemişti.

Demirtaş: Kendi ayağımızla gitmeyeceğiz
Süreç içerisinde haklarında dosya bulunan HDP milletvekilleri ise ifade vermeyi kabul etmemişti.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, anayasa değişikliğinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hiçbir arkadaşımız ifade vermek üzere mahkeme ve savcılıkların davetine gönüllü gitmeyecekler. İfademizi almak isteyenler bizi zorla götürecekler. Şimdiden hakim ve savcılara söylüyorum şimdiden hazırlık yapsınlar. Biz hazırız. Bunlar artık siyasi krizdir. Tıpış tıpış kendi ayağımızla gitmeyeceğiz. Ya tutuklama ya yakalama ya da zorla getirilme" ifadelerini kullanmıştı.

HDP Eş Genel Başkanları Yüksekdağ ve Demirtaş
Diyarbakır, Hakkari, Van, Şırnak ve Bingöl Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen terör soruşturmalarına ilişkin HDP'li milletvekillerine yönelik başlatılan operasyon kapsamında bazı isimler gözaltına alındı. Bunlardan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü terör soruşturması çerçevesinde, daha önce çağrılmasına rağmen ifadeye gitmediği gerekçesiyle gözaltına alındığı belirtildi.

Ayrıca Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesince "Terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanan Yüksekdağ hakkında mahkemeye zorla getirilmesi kararı verilmişti.

Demirtaş, Diyarbakır'daki evinde gözaltına alındı
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 6-8 Ekim olayları ile PKK/KCK'ya yönelik yürütülen terör soruşturması kapsamında Diyarbakır'daki evinde gözaltına alındığı belirtildi.

Öte yandan, Mersin ve Midyat Cumhuriyet Başsavcılıkları, "hakaret" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından hakkında yürütülen dört soruşturmaya ilişkin Demirtaş'ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosuna yazı göndermişti.

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı da "kamu görevlisine iftira" suçundan hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara'da gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talimat yazmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosundan, Demirtaş ve Yüksekdağ'a ifade vermeleri için posta yoluyla tebligatta bulunulmuş ancak ifadeye çağrıldığını doğrulayan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, daha önce de aldıkları karar gereğince ifade vermeye gitmeyeceklerini söylemişti.

Aydoğan ve Pir gözaltına alındı
HDP Diyarbakır milletvekilleri Nursel Aydoğan ve Ziya Pir de söz konusu soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı. Diyarbakır'daki evlerinde gözaltına alınan Aydoğan ve Pir, İl emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.

Öte yandan HDP'li milletvekillerinin, "PKK terör örgütü propogandası yapmak", "suçu ve suçluyu övmek", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüs" gibi suçlardan fezlekesi bulunuyordu.

HDP Grup Başkanvekili Baluken de gözaltına alındı
İfade vermeye gitmeyen HDP'lilere operasyon kapsamında, HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, partisinin genel merkezinde gözaltına alındı.

Baluken, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın gözaltına alındığına ilişkin haberlerin ardından parti genel merkezine geldi.

Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen ve diğer partililerle görüşme yaptığı sırada Baluken, genel merkeze gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince burada gözaltına alındı.

Baluken'in parti genel merkezi binasından çıkartıldığı sırada bir grup partili polise tepki gösterdi.

İdris Baluken, daha sonra işlemleri için Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.

11 HDP'li milletvekili hakkında yakalama işlemi gerçekleştirildi
İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılıklarının ilgili kolluk birimlerine verdiği talimatlar doğrultusunda, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın yanı sıra Şırnak milletvekilleri Ferhat Encü, Leyla Birlik, Hakkari milletvekilleri Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Diyarbakır milletvekilleri İdris Baluken, Nursel Aydoğan, Ziya Pir, Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında yakalama işlemi gerçekleştirildiği kaydedildi.

6-8 Ekim'de ne olmuştu?
HDP Merkez Yürütme Kurulu ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Sokağa çıkın" çağrısı üzerine, terör örgütü PKK/PYD yandaşlarının Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle 35 ilde gerçekleştirdiği şiddet olaylarında 2 polis şehit olmuş, Diyarbakır'da yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetmiş, 221 vatandaş ile 139 polis yaralanmıştı.

Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluşmuş, olaylar nedeniyle zarar gören esnafa devlet tarafından yaklaşık 50 milyon liralık ödenek sağlanırken, şiddet eylemlerinin devlete maliyetinin 300 milyon liranın üzerinde olduğu belirlenmişti.