Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, son günlerde Türkiye'de yaşanan iç gelişmelere ilişkin, "Yaşanan gelişmeler Türkiye'nin "BBB-" olan ülke reytingini etkilemedi. Mevcut kriz son derece akışkan durumda ve henüz makrokonomik görünümde olumsuz bir etkisi olmadı. Buna rağmen, bu yıl yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Türkiye'de politik ve toplumsal huzursuzlukların artması mümkün" değerlendirmesini yaptı.
Fitch Ratings, "Türkiye'deki Politik Kriz Kalıcı Zorlukları Vurguluyor" başlıklı raporunda, "Politik krize ilişkin piyasa tepkisi, iç şokların yatırımcının ülke kredi algısına zarar verme kapasitesinin altını çiziyor. Kriz yatırımcıların Türk finansal varlıklarına ilişkin risk primlerini artırırken, dikkatleri yeniden Türkiye'nin yüksek cari açığına ve ABD Doları karşısında rekor seviyede değer kaybeden Türk Lirası'na çekti" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin mevcut kredi notunun var olan riskleri içerdiği belirtilen açıklamada, "Yaşanan gelişmeler Türkiye'nin "BBB-" olan ülke reytingini etkilemedi. Net sermaye akışlarına olan bağımlılık ve bunun sonucunda yatırımcı algısındaki kırılganlık temel reyting zayıflıkları içerisinde yer alıyor. Biz ekim ayında reytingi belirlediğimizde, bunların azalan borçluluk devlet borcu oranı, güçlü bankacılık sistemi ve göreceli derin yerel sermaye piyasası ve dinamik özel sektör ile azaltıldığını belirttik" ifadelerine yer verildi.
Fitch Ratings açıklamasında, "Mevcut kriz son derece akışkan durumda ve henüz makrokonomik görünümde olumsuz bir etkisi olmadı. Buna rağmen, bu yıl yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Türkiye'de politik ve toplumsal huzursuzlukların artması mümkün. Eğer yolsuzluk skandalı devam ederse, bu, hükümeti zayıflatabilir ve ekonomik istikrarı sağlayacak politika tedbirlerini zamanında alma becerisini baskılayabilir" denildi.
Açıklamada, Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında aralık ortasından bu yana yüzde 7'nin üzerinde değer kaybettiği hatırlatılırken, şunlar kaydedildi:
"Merkez Bankası müdahalesi olmasaydı daha fazla da değer kaybedebilirdi. Merkez Bankası ocak ayının sonuna kadar 6 milyar doları Türk Lirası'nı desteklemek için kullanacağını belirtmişti. Bu, döviz rezervini 107 milyar dolara indirebilir. Piyasa algısında, politik risk azalma işareti göstermiyor. Otoriteler, 2014 yılı için yüzde 4 ekonomik büyümeyi hedeflerken, Merkez Bankası faiz artırmak için baskı altında kalacaktır. Bu zamana kadar makro ihtiyati tedbirler cari açığı ve enflasyonu dizginlemek için yetersiz kaldı."
Türkiye'nin ekonomik büyüme tahminlerine de yer verilen açıklamada, 2014 yılında Türkiye'nin büyümesinin yüzde 3,2 olabileceği ifade edilirken, "Merkez Bankası'nın döviz piyasası müdahaleleri süresiz devam edemez. Para biriminin zayıflığı, döviz riskine maruz Türk şirketleri için tehdit oluşturuyor. Ekim ayında belirttiğimiz gibi otoritelerinin aksamaya neden olabilecek ekonomik şoklardan kaçınmak için politika düzenlemeleri yapacağını düşünüyoruz" değerlendirmelerini yapıldı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı