Hurda ve metal atık işleyicileri derneği kısa süre önce hükümete resmi bir talep gönderdi. 2025 yılı itibarıyla Rusya’nın demirli hurda ihracatına yönelik kotası 1,5 milyon ton olarak belirlendi. Bu kota dahilindeki ihracatlar, ton başına en az 15 avro olmak üzere %5 gümrük vergisine tabi. Kotayı aşan ihracatlarda ise vergi yine %5 ancak asgari 290 avro olarak uygulanıyor.
Hurda toplayıcıları, yurt içi hurda talebinin geçen yılki 17,74 milyon tondan bu yıl 13-15 milyon ton aralığına düşmesinin beklendiğini belirtiyor. Kendi tahminlerine göre, ihracatçılar uygulanan kısıtlamalar nedeniyle 3 milyon ton hurdayı yurt dışına satamadı ve bu durum yaklaşık 1,08 milyar dolar zarara yol açtı.
Bu durumun, Rus hurda toplayıcılarının bazı dış pazarlarını kaybetmesine ve dolayısıyla ülkede iş kayıpları ve üretim kapasitesi düşüşlerine neden olabileceği uyarısında bulundular. İhracat kotasının en az 800 bin ton artırılmasını önerdiler. Öte yandan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu yılın başında kotanın 300 bin ton artırıldığını açıkladı.
Ancak Elektrikli Çelik Üreticileri Derneği, ihracatçıların bu taleplerine katılmadı. Mevcut 1,5 milyon tonluk kotanın henüz yarısının bile kullanılmadığını ve yılın ikinci yarısı için kotanın artırılmasına imkân tanıyan bir mekanizmanın zaten bulunduğunu ifade etti.
Dernek, elektrikli çelik üretim sektörünün küresel pazarda rekabet etmekte zorlandığı bir kriz içinde olduğunu vurguladı. Rusya’dan ihraç edilen hurdanın, diğer ülkelerde çelik üretiminde kullanıldığını ve bu çeliğin Rusya’ya kapalı pazarlarda satıldığını belirterek, bu durumun Rus metalinin ihracat imkânlarını daha da sınırladığını dile getirdi. Bu nedenle ihracat kotasının artırılması değil, azaltılmasının gündeme gelmesi gerektiğini savundular.
Sektör kaynaklarından biri, Belarus’un hurda ihracatını fiilen durdurduğunu, Kazakistan’ın bu ihracata sınırlamalar getirdiğini ve Avrupa Birliği’nin de benzer önlemleri değerlendirdiğini hatırlattı.
Sanayi analisti Leonid Khazanov’a göre, kotaların tamamen kaldırılması hurda ihracatında ani bir artışa yol açabilir ve bu durum, ülke içindeki çelik üretiminde en az %20’lik bir düşüşe neden olabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı