Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılışında konuşan Şimşek, "Türkiye enflasyonu tek haneye düşürdü, bu bir başarı ama yetmez. Enflasyon yüksek tek hanede takılıp kaldı. Enflasyonu düşük tek haneye düşüreceğiz ki faiz de düşsün" dedi.
Küresel piyasaların son 80 yılın en büyük krizi ve kriz sonrası şokları ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Şimşek, en son G20 toplantısında bu durumdan çıkış için maliye politikasında alanı olan ülkelerin bunu kullanmasının, fiyat istikrarını tehlikeye atmadan para politikasının sınırlarının zorlanmasının ve zayıf talep ve düşük büyümeyi canlandırmak için yapısal reformlara odaklanılmasının tartışıldığını söyledi.
Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkması, verimliliği artırması, değer zincirinden yukarı çıkması ve rekabet gücünü yükseltmesi için reformlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları söyledi:
"Reform yapmamak, gelecek nesillere zulüm demektir. Gelecek nesillerden hırsızlık demektir. Reform yapmamak bu kadar ağır bir suçtur. Terörün de hedefi aslında Türkiye'de reform irademizi zayıflatmaktır. İşte biz, her şeye rağmen 90'lı yılların tuzağına düşmeyeceğiz. O eski mantaliteyle eski tarzla olaylara yaklaşmayacağız. En güçlü şekilde mücadele yaparken hukuk devleti içerisinde biz reform yapmaya, Türkiye'nin demokratik standartlarını, hak ve özgürlüklerini iyileştirmeye devam edeceğiz. Başka da sihirli bir çözüm yoktur. Tek çıkış budur."
Bu kapsamda Türkiye'nin de reformlara odaklandığını söyleyen Şimşek, "Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulması, rekabet gücünü artırması için reforma ihtiyacı var, bir saniye kaçacak vaktimiz yok" dedi.
Cari açığın daraldığını ancak halen yüksek olduğunu bunun nedeninin de temelde tasarruf açığından kaynaklandığını kaydeden Şimşek, "Cari açığın yüksek olması rekabette, verimlilikte ve tasarrufta istediğimiz yerde olmadığımızı gösteriyor" dedi.
Şimşek, kamuda tasarrufların arttığını belirterek, "Reform gündemiyle Türkiye'nin risk primi ve faiz oranları daha düşük olabilirdi, sorun düşük tasarruf" dedi ve hane halkını tasarruflarını artırmaya çağırdı.
Türkiye'nin AB'ye AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:
"AB demek, üyelik süreci demek yapısal dönüşüm demek. Yani AB aslında ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda reformların motorudur. Geçmişte değişimin, dönüşümün motoru olmuştur. Türkiye'de de değişimin, dönüşümün önemli motorlarından bir tanesidir. Onun için biz AB üyelik sürecini bu nedenle önemsiyoruz. Bizim sorunumuz daha doğrusu takıntımız sadece bir kulübe üyelik değildir. Bizim derdimiz AB'ye üyelik için gerekli olan bütün koşulları sağlamak sonra da vatandaşlarımız, Avrupalılar karar versinler. Zaten o zaman Türkiye, Avrupa'nın Norveç'i, İsviçre'si haline geldiyse AB bize zaten üyelik için yalvaracaktır diye düşünüyorum. Bugün bizim Avrupa'ya, Avrupa'nın da bize ihtiyacı var. Bizim Avrupa'ya ihtiyacımız var çünkü bizim reform için bir referansa ihtiyacımız var."
Şimşek, AB ile yakınsama sürecini güçlü şekilde devam ettireceklerini belirterek, "Bugün AB'ye ihtiyacımız var çünkü reformlar için çapa gerekiyor" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin AB yolunda gündeminde bulunan yasaları çıkaracağını bu kapsamda Siyasi Etik Yasası'nın da vize muafiyeti alınması için TBMM'den geçirileceğini vurguladı.
Kaynak: Dünya
Comments
No comment yet.