Hüner İnşaat hakkında bilgi verir misiniz?
Hüner İnşaat olarak 1994 yılından beri bu sektörün içinde bulunmaktayız. Bunun yanında kuyumculuk sektöründe de aktif çalışmaktayız. İki sektörü eş zamanlı yürütmekteyiz.
Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
Konut projelerimiz ağırlıklı olarak Menemen bölgesindedir. Son 5, 6 aydır çalışmalarımıza hız kazandırdık bu sayede 160 daire yapmış bulunuyoruz. Büyük çaplı projelerimizin yanısıra şu anda yürütmekte olduğumuz 2 küçük çaplı projemiz var.
Konut fiyatlarını ve satışlarını ne belirliyor?
Bulunan lokasyona, işçiliğe ve yapan kişinin güvenilirliğine göre fiyatlar ve satışlar etkilenir. İyi bir noktada mantıklı bir oranda arsa alınıp kaliteli konutlar yapılıyor ve fiyatlar da uygunsa daire satışlarında sorun yaşanmamaktadır. Rekabet ortamına kendinizi kaptırıp, pahalı arsa alıp çok para kazanmak isterseniz daireyi satamazsınız.
Menemen dışında nerelerde konut inşa etmeyi planlıyorsunuz?
Her ne kadar Menemen çıkış noktamız olsa da Menemen dışında Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Aliağa gibi ilçelerimizde de konut yapmayı düşünüyoruz. Bunun için bazı çalışmalarımız bulunuyor.
Konut Kredisinin inşaat sektörüne ne gibi katkıları var?
Son yıllarda inşaat sektörünün bu kadar yoğunlaşmasının ve daire satışlarının artmasının nedeni konut kredileridir. Kredi vadelerinin uzun olması ve faizlerin düşük olması insanları konut almaya teşvik ediyor. İnsanlar; 'ömür boyu kira ödeyeceğime kredi çeker, üstüne biraz para ekler konut sahibi olurum' diye düşünmekte. Konut kredileri olmasa piyasa yüzde 70 geriler.
Kentsel dönüşüm projeleriniz var mı? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kentsel dönüşüm projeleri ile ilgileniyoruz. Hatta bir projemizi tamamlamak üzereyiz. Yeni projeler için de görüşme halindeyiz. Kentsel dönüşüm hem inşaat sektörünün önünün açılması için gerekli hem de riskli alanları daha sağlam konutlarla yapılandırıp alıcılara kaliteli konutlar sunmak açısından önemli.
İnşaat sektörünün problemleri nelerdir? Çözüm öneriniz var mı?
Bu sektörün sıkıntıları saymakla bitmez. İnşaat alanlarının yetersiz olması, rekabetten dolayı arsa fiyatlarının pahalıya gelmesi, bürokrasinin çok ve aynı zamanda tek elden yürümemesi, malzeme fiyatlarının aşırı değişkenlik göstermesi örneğin; 8 ay önce demirin fiyatı bin 300 TL iken şimdilerde 2 bin 250 TL'leri bulması gibi. Hakeza çimento fiyatlarında da aynı artış gözlemlenmekte. Çalışan elemanların sık sık değişmesi nedeniyle sigortalı işçi göstermede sıkıntı yaşanması, İş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmaması, Özellikle de bürokraside işlerin yerelde çözülmeyip merkezde çözülebiliyor olması büyük zaman kaybı yaratıyor. Örnek vermem gerekirse izsu kanal parasının Aliağa, Menemen, Bergama'da alınmayıp İzmir'de alınması gibi sıkıntılar...
Son olarak ev almak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
- Öncelikle lokasyon çok önemlidir. Ulaşım açısından size uygun bir noktada olması gerekir.
- Firmanın güvenilirliğine ve tecrübesine mutlaka bakılmalıdır.
- Zemin dairelerde su ve ısı yalıtımı kontrol edilmelidir.
- Çatı katlarında ise, çatının durumuna, su ve ısı yalıtımına dikkat edilmelidir.
- Kullanılan malzemelerin kalitesine ve işçiliğine bakılmalıdır.
- Oturma ruhsatı ve tapu alımına dikkat edilmeli.
- Herkes gelirine göre ev almalı, ödeyebileceği miktarda kredi çekmelidir. Ödeme gücünden fazla kredi kullananlar daha sonra zararına evlerini satmak zorunda kalabiliyor.
- Ev, her zaman alınan bir şey olmadığı için acele etmeyip içinize sinen sevip yaşayabileceğiniz evleri tercih etmelisiniz. Ev almak iş değil, paranızın karşılığını almanız önemlidir.
Comments
No comment yet.