TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulunun 2019 yılı bütçesi ile 2017 yılı kesin hesabı ve bu kurumlar ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Sayıştay raporu, Merkezi Yönetim 2019 yılı Bütçe Kanunu Teklifi, Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı görüşülüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Komisyonda yaptığı sunumda, küresel ekonomi hakkında bilgi vererek, 2018 yılı bas¸ından itibaren o¨zellikle imalat sanayi ve ticaretin o¨ncu¨lu¨gˆu¨nde bir miktar yavas¸lama görüldüğünü, du¨nya ekonomisinin 2018 ve 2019 yıllarında yu¨zde 3,7 bu¨yu¨mesinin beklendiğini ifade etti.
Artan istihdam ve gelirler, ABD'deki vergi indirimleri ve halen destekleyici olan finansal kos¸ulların ekonomik aktiviteyi olumlu yo¨nde etkilediğine dikkati çeken Albayrak, ku¨resel ticarette artan gu¨mru¨k vergileri ve ku¨resel faizlerdeki yu¨kselis¸e bagˆlı sıkılas¸an finansal kos¸ulların gelis¸mekte olan u¨lke ekonomileri ic¸in negatif unsurlar olduğunu söyledi.
Albayrak, son do¨nemde du¨s¸en petrol fiyatlarının o¨zellikle petrol ihracatc¸ılarını olumsuz yo¨nde etkileyeceğine işaret ederek, ABD Merkez Bankasının (Fed) 2018 yılında hali hazırda u¨c¸ faiz artırımı yaparken aralık ayında bir faiz artırımı, 2019'da da iki ya da u¨c¸ faiz artıs¸ı yapabileceğinin beklendiğini bildirdi.
Ku¨resel ekonomide o¨nu¨mu¨zdeki do¨neme ilis¸kin risklerin kısa vadede as¸agˆı yo¨nlu¨ olarak go¨ru¨ldüğünü dile getiren Albayrak, "Fed'in kademeli faiz artıs¸larına devam etmesi ve bilanc¸osunu ku¨c¸u¨ltmesi o¨zellikle gelis¸mekte olan u¨lkeler ac¸ısından risk tes¸kil etmektedir. C¸in bas¸ta olmak u¨zere bazı gelis¸mekte olan u¨lkelerin yu¨ksek borc¸luluk oranları o¨nemli bir risk ve kırılganlık unsuru olarak go¨ru¨lmektedir. Artan jeopolitik riskler ve korumacılık egˆilimleri ku¨resel ekonomik toparlanmayı olumsuz yo¨nde etkileyebilecek digˆer fakto¨rler olarak dikkat c¸ekmektedir." diye konuştu.
"Tedbirlerin piyasalardaki olumlu etkileri go¨ru¨lmeye bas¸landı"
Albayrak, agˆustosta do¨viz kurunda makroekonomik temellerle bagˆdas¸mayan speku¨latif ataklar yas¸andığını hatırlatarak, finansal piyasalarda go¨zlenen bu dalgalanmaları azaltmak, likidite sıkıs¸ıklıgˆını gidermek, finansal istikrarı desteklemek ve piyasaların etkin is¸leyis¸ini sagˆlamak amacıyla Tu¨rk lirası ve do¨viz likiditesine yo¨nelik gerekli tedbirlerin alındığını, bu tedbirlerin finansal piyasalar u¨zerindeki olumlu etkilerinin go¨ru¨lmeye bas¸landığını vurguladı.
O¨ncu¨ go¨stergelerin 2018 yılının ikinci yarısında ekonomide yavas¸lamaya ve dengelenme su¨recine is¸aret ettiğini belirten Albayrak, Yeni Ekonomik Program'da (YEP), 2018 yılından bas¸layarak takip eden u¨c¸ yıllık do¨nemde Tu¨rkiye ekonomisinin sırasıyla yu¨zde 3,8, yu¨zde 2,3, yu¨zde 3,5 ve yu¨zde 5,0 oranlarında bu¨yu¨yecegˆinin o¨ngo¨ru¨ldüğünü anımsattı.
Albayrak, ihracatın ocak-eylu¨l do¨neminde yıllık yu¨zde 7 arttığını kaydederek, ithalatın ise ic¸ talepteki dengelenme su¨reci ve do¨viz kurlarındaki artıs¸ nedeniyle hazirandan itibaren daralmaya bas¸ladığını söyledi.
Cari is¸lemler ac¸ıgˆının da hazirandan itibaren azalma egˆilimine girdiğini anlatan Albayrak, "Eylu¨l ayı itibarıyla yıllıklandırılmıs¸ cari is¸lemler ac¸ıgˆı 46,1 milyar dolara gerilemis¸tir. Enerji ve altın haric¸ cari is¸lemler hesabı ise 2,6 milyar dolar fazla vermektedir. Cari is¸lemler ac¸ıgˆının GSYH'ye oranının 2017 yılındaki yu¨zde 5,6 seviyesinden 2018 yıl sonunda yu¨zde 4,7’ye gerilemesi beklenmektedir." dedi.
Berat Albayrak, Tu¨rk lirasındaki hızlı degˆer kaybı ve bunun neticesinde fiyatlama davranıs¸larında belirgin bic¸imde go¨zlenen bozulma ve gıda ile enerji fiyatlarının yu¨ksek seyri neticesinde ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yu¨zde 25,2 seviyesine yu¨kseldiğini ifade ederek, "YEP'in enflasyonun kalıcı olarak du¨s¸u¨ru¨lmesi ve fiyat istikrarının sagˆlanması temel hedeflerinden biri olması dogˆrultusunda enflasyonla mu¨cadele su¨recine en o¨nemli destegˆi sıkı maliye politikası verecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonla Topyekun Mu¨cadele Programı'nın yanı sıra, enflasyonu du¨s¸u¨rmeye ve makroekonomik dengelenmeyi sagˆlamaya yo¨nelik gu¨c¸lu¨ politika koordinasyonuyla YEP’te 2018 yıl sonunda enflasyonun yu¨zde 20,8 olarak gerc¸ekles¸mesinin beklendiğini dile getiren Albayrak, enflasyonun program do¨nemi sonunda ise para ve maliye politikası arasındaki etkili es¸ gu¨du¨m ve alınacak yapısal tedbirlerle birlikte yu¨zde 6’ya gerilemesinin hedeflendiğini vurguladı.
Albayrak, bankacılık sekto¨ru¨nde eylu¨l ayında o¨z kaynak ve aktif karlılıgˆın yıllıklandırılmıs¸ olarak sırasıyla yu¨zde 14,1 ve yu¨zde 1,9 seviyesinde olduğunu söyledi.
KDV iadeleri için yeni sistem gelecek
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, gelir politikalarını, 2019 yılında gerekli mali alanın temini suretiyle makroekonomik dengelenme su¨recinin desteklenmesi ve 2020 - 2021 do¨neminde ise kamu harcamaları ic¸in ihtiyac¸ duyulan finansmanın sagˆlanması, sosyo-ekonomik kalkınma ve adaletin daha da gu¨c¸lendirilmesi, ekonominin uluslararası du¨zeyde rekabet gu¨cu¨nu¨n artırılması ve yurt ic¸i tasarruflara katkı sagˆlanması hedefleri dogˆrultusunda yu¨ru¨teceklerini ifade etti.
Gelir politikalarına ilis¸kin temel politika o¨ncelikleri c¸erc¸evesinde konut, mobilya, otomotiv gibi sektörlerde geçen do¨nemde birc¸ok vergisel du¨zenlemeyi ve teşviki hayata gec¸irdiklerini anlatan Albayrak, bu hedefler c¸erc¸evesinde o¨nu¨mu¨zdeki do¨nemde mali disiplinin temel c¸ıpa olmaya devam edeceğini söyledi.
Albayrak, vergi sistemini daha basit, etkin, genis¸ tabanlı ve daha adil bir yapıya kavus¸turmak ic¸in vergi mevzuatının sadeles¸tirilmesine yo¨nelik çok önemli adımlar atılacağını belirterek, etkinligˆi olmayan istisna, muafiyet ve indirimleri kademeli olarak kaldıracaklarını ve mecbur olmadıkc¸a yeni istisna ve muafiyet getirmeyeceklerini bildirdi.
Mu¨kelleflerin vergiye uyum seviyelerini gu¨c¸lendireceklerini ve kayıtlı ekonomiye gec¸is¸i hızlandıracaklarını vurgulayan Albayrak, şöyle konuştu:
"Vergisel konularda anlas¸ılabilirligˆin sagˆlanması, mu¨kelleflerin hak ve o¨devleri konusunda bilgilendirilmesi yoluyla vergi bilincini ve go¨nu¨llu¨ uyumu daha da artırmak u¨zere Mu¨kellef Hizmetleri Merkezini yeniden yapılandırıyoruz. I·nteraktif Vergi Danıs¸manı uygulamasını digˆer kazanc¸ ve vergi unsurlarını kapsayacak s¸ekilde gelis¸tirmeye devam ediyoruz. KDV iadelerinin hızlı ve dogˆru yapılabilmesini sagˆlamak ic¸in yogˆun bir s¸ekilde c¸alıs¸ıyoruz. Bu kapsamda daha o¨nce yapmıs¸ oldugˆumuz hizmetlere ilave olarak belirli s¸artları sagˆlayan mu¨kelleflerimizin, yeminli mali mu¨s¸avirlerce hazırlanmıs¸ KDV iadesi tasdik raporu ile talep ettikleri KDV iade tutarlarının yu¨zde 50'sinin, yapılacak ilk kontrollere go¨re 10 is¸ gu¨nu¨ ic¸erisinde teminat alınmaksızın iade edilmesini, kalan tutarın daha sonra yapılacak kontroller c¸erc¸evesinde iade edilmesini o¨ngo¨ren çok daha hızlı ödemeyi öncelikleyecek yeni bir sistemi oluşturacağız."
"Yeni bir vergi veri analiz merkezi kuruyoruz"
Albayrak, vergi beyannamelerinin yu¨zde 99,8'ini e-beyan sistemi ile aldıklarına dikkati çekerek, ekim itibarıyla elektronik ortamda alınan bildirim ve beyanname sayısının 90 milyona yaklas¸tığını açıkladı.
e-Tebligat Sistemi ile yaklas¸ık 30 milyon tebligˆ belgesini elektronik ortamda tebligˆ ettiklerini ve yaklas¸ık 300 milyon lira tasarruf sagˆladıklarını belirten Albayrak, "Yeni bir eylem planı c¸alıs¸malarına bas¸lamıs¸ bulunmaktayız. Mu¨kelleflerin uyum du¨zeyinin artırılması, uyumsuz mu¨kelleflerin uyumlu mu¨kellefler aleyhine olus¸turacagˆı haksız rekabetin o¨nlenmesi, kayıtlı ekonominin tes¸vik edilmesi amacıyla yeni bir vergi veri ve risk analiz merkezi kuruyoruz. Gelir I·daresi Bas¸kanlıgˆı bu¨nyesinde kurulacak bu merkezde farklı veri kaynaklarından elde edilen bilgilerle, faaliyet grupları ve sekto¨rler itibarıyla mu¨kellefler analiz edilecek, yapılacak mukayeseler suretiyle vergilemedeki muhtemel risk alanları çok detaylı bir şekilde tespit edilecektir." diyle konuştu.
Albayrak, defter beyan sistemi kapsamında yaklas¸ık 2,1 milyon mu¨kellefin gelir ve gider kayıtlarının portal u¨zerinden elektronik ortamda tutulmasını, beyannamelerin kullanıcı dostu ara yu¨zler vasıtasıyla sistem u¨zerinden doldurulmasını hedeflediklerini aktararak, "2014-2018 do¨neminde yaklas¸ık 245 bin mu¨kellef nezdinde vergi incelemesi yaptık. Bu incelemeler neticesinde du¨zenlenmis¸ raporlarda yaklas¸ık 36 milyar lira vergi tarhiyatı ve buna bagˆlı olarak yaklas¸ık 78 milyar lira ceza kesilmesini o¨nerdik." dedi.
Çiftçi, esnaf, KOBİ ve girişimcilere sağlanan destekler
Albayrak, komisyonda yaptığı sunumda, çiftçi, esnaf, KOBİ ve girişimcilere sağlanan desteklere ilişkin çeşitli bilgi verdi.
Ekim ayı itibarıyla Ziraat Bankasınca kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesinin 45 milyar liraya, Tarım Kredi Kooperatiflerince kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesinin ise yaklaşık 5 milyar liraya ulaştığını ifade eden Albayrak, söz konusu uygulamadan yaklaşık 858 bin üreticinin faydalandığını söyledi.
Albayrak, bu çerçevede, 2004 yılında 205 bin üreticiye 700 milyon lira olarak verilmeye başlanan bu desteğin 2018'de 50 milyar liralık bakiyeye yükseldiğini belirterek, "2018 yılında tüm Türkiye'de yaşanan doğal afetler dolayısıyla ve Hatay ile Kilis illerinde, ilçeler dahil, faaliyet gösteren ve yaşanan terör olayları nedeniyle zarar gören üreticilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli tarımsal kredi borçları bir yıl süreyle ertelenmiştir." diye konuştu.
Çiftçilere düşük faizli kredi kullandırımı nedeniyle oluşan gelir kayıplarının karşılanması amacıyla yapılan ödeme tutarının ekim itibarıyla 1,8 milyar lira ve ayrılan bütçenin 2,65 milyar lira olduğuna işaret eden Albayrak, bu amaçla 2019 yılı bütçesinde 3,4 milyar lira ödeneğin öngörüldüğünü dile getirdi.
Albayrak, 2018 Yılı Programı, 100 Günlük İcraat Programı ve Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) yer alan Kalkınma Bankasının Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası olarak yeniden yapılandırılması hedefleri kapsamında, Bankanın mevcut kuruluş kanununun yerine geçmesi öngörülen yeni kuruluş kanununun ekim ayında yasalaştığını ifade etti.
"KİT'lere yapılan sermaye transferi tutarı 2019'da 6,9 milyar lira"
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak, karlı ve verimli bir şekilde işletilmesinin temel hedefleri olduğunu belirten Albayrak, bu hedeflerin YEP'te de yer aldığını anımsattı.
Albayrak, bu amaçla KİT'lerde yetkilendirmeyi, hesap verebilirliği, şeffaflığı, karar alma süreçlerinde etkinliği ve performansa dayalı yönetimi esas alan stratejik yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini dile getirerek, "KİT'lere yapılan sermaye transferi tutarı 2017 yılında 4,4 milyar lira olarak gerçekleşmiş olup, bu tutarın 2018 yılında 5,8 milyar lira, 2019 yılında ise 6,9 milyar lira olması programlanmıştır. 2017 yılında 3,4 milyar lira olarak gerçekleşen KİT'lere yapılan görevlendirme bedeli ödemesinin, 2018 yılında 2 milyar lira, 2019 yılında ise 1,6 milyar lira olması öngörülmektedir." şeklinde konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak kamu sermayeli işletmeler, iştirakler ve kamu sermayeli bankalardan elde edilecek temettü ve bakiye kar gelirlerinin takip ve tahsilat işlemlerini de gerçekleştirdiklerini belirten Albayrak, "Bu çerçevede, 2017 yılında toplam 8,9 milyar lira temettü ve bakiye kar geliri elde edilmiş olup, bu tutarın 2018 yılında 15,6 milyar lira, 2019 yılında ise bakiye kar haricinde 2,8 milyar lira olması öngörülmektedir." dedi.
"Hazine garantili kredilerden üstlenim oranı yüzde 1'e düştü"
Albayrak, Hazine garantili kredilerden üstlenim oranını tarihi seviyelere düşürdüklerine işaret ederek, Hazine garantili dış borç stokunun 2018 yılı eylül ayı sonu itibarıyla 14,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlattı.
Öte yandan, Hazine garantili kredilerden üstlenim oranının tarihi düşük seviyelerde seyrettiğini yineleyen Albayrak, 2002 yılında bu oranın yüzde 51,9 iken 2018 yılı eylül sonu itibarıyla yüzde 1'e düştüğünü kaydetti.
Albayrak, Hazine alacak stokunun ise eylül ayı sonu itibarıyla 19,8 milyar lira olarak gerçekleştiğine dikkati çekerek, "2002 yılında yüzde 72,1 olan ülkemizin Avrupa Birliği Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku'nun GSYH'ye oranı, 2018 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla yüzde 29,2 seviyesine gerilemiştir. YEP'e göre söz konusu oranın 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları sonu itibarıyla sırasıyla yüzde 31,1, yüzde 28,5, yüzde 28,2 ve yüzde 27,2 seviyelerinde aşağı yönlü bir patikada gerçekleşmesi beklenmektedir." diye konuştu.
Stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikası sayesinde borç stokunun faiz, kur ve likidite risklerine karşı duyarlılığını önemli ölçüde azalttıklarını dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
"Türk lirası faizlerdeki 500 baz puanlık artış 2001 yılı stok yapısında borç stokunu 1,6 puan artırırken mevcut yapıda yalnızca 0,8 puan artırmaktadır. GSYH bünyesindeki 2 puanlık azalış ise 2001'de borç stokunu 1,6 puan artırırken mevcut yapıda yalnızca 0,6 puan artırmaktadır. Türk lirası cinsi borçlanmaya ağırlık vererek borç stokunun yapısını döviz kuru şoklarına karşı daha güçlü hale getirdik. 2001 yılındaki stok yapısı sürdürülüyor olsaydı Türk lirasının yüzde 5 değer kaybı borç stokunu 1,6 puan artıracakken, 2017 yılında bu artış yalnızca 0,8 puandır."
Türkiye'nin kalkınma hedefleri doğrultusunda Dünya Bankası ile yakın ilişkilerin sürdürüldüğünü anlatan Albayrak, Dünya Bankası ile Türkiye arasında 2017-2021 mali yıllarını kapsayan dönemdeki mali ve teknik iş birliğinin çerçevesini oluşturan "Ülke İşbirliği Çerçevesi Programı" kapsamında şimdiye kadar 7 proje ve bir program kredisi için toplamda 2,6 milyar dolar tutarında finansman sağladıklarını söyledi.
Albayrak, bu yıl özelinde ise Dünya Bankasından enerji, altyapı ve reel sektörde geliştirilen büyük montanlı projeler için toplamda yaklaşık 1,1 milyar dolar civarında bir finansman temin ettiklerini, söz konusu projelerin Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve canlanmasına katkı sağlayacağı gibi vatandaşların da yaşam kalitesini artıracağını bildirdi.
Hazine Finansman Programı çerçevesinde uluslararası sermaye piyasalarından 7,7 milyar dolar tutarında dış finansman sağladıklarını belirten Albayrak, özellikle yaz aylarında maruz kalınan finansal dalgalanmaların ardından, ekim ve kasım aylarında gerçekleştirilen dolar ve avro cinsinden tahvil ihraçlarına ihraç tutarının 3 katından fazla talep gelmesinin süreç içinde alınan ekonomik tedbirlerin uluslararası yatırımcılar nezdinde de güçlü bir karşılık bulduğunun göstergesi olduğunu kaydetti.
"İkili kalkınma yardımları tutarı 38,9 milyon dolara ulaştı"
Albayrak, Türkiye'nin güçlenen uluslararası rolüyle paralel olarak son yıllarda kalkınma yardımları alanında da görünürlüğün artırıldığına işaret ederek, "Ülkemizin resmi kalkınma yardımları 2017 yılında yaklaşık 9,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2016 yılına kıyasla yüzde 40'lık bir artışı göstermektedir. Ekim ayı sonu itibarıyla da Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilen ikili kalkınma yardımları tutarı 38,9 milyon dolara ulaşmıştır." dedi.
Bakan Albayrak, Türkiye ile KKTC arasında ekonomik mali ilişkilerin düzenlenmesi ve "Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı"nın desteklenmesine yönelik olarak 2016 tarihinde imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında 2016-2018 yıllarında KKTC'ye toplam 2,16 milyar lira transfer edildiğini bildirdi.
2019 Yılı Gelir Bütçesi hakkında bilgi veren Albayrak, gelecek yıl merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yüzde 17,4 artarak 880,4 milyar liraya, vergi gelirlerinin yüzde 20 artarak 756,5 milyar liraya, vergi dışı gelirlerin ise yüzde 4 artarak 123,9 milyar liraya ulaşacağının tahmin edildiğini belirtti.
Albayrak, mülga Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının 2017 Yılı Kesin Hesabına ilişkin de "2017 yıl sonu itibarıyla 176,6 milyar lira olan Maliye Bakanlığı bütçesinin 176,3 milyar lirası kullanılmıştır. Bunun yüzde 1,5'ine tekabül eden 2,6 milyar liralık kısmı Bakanlık ihtiyaçlarında kullanılmıştır. Aynı dönemde 77,6 milyar lira olan Müsteşarlık bütçesinin de 74,9 milyar lirası kullanılmıştır." ifadesini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığının 2019 yılı toplam bütçe teklifinin 419,9 milyar lira olduğunu dile getiren Albayrak, bu teklifin yüzde 1,3'üne tekabül eden 4,1 milyar lirasının Bakanlığın hizmetleri için kullanılacağını kaydetti.
Comments
No comment yet.