Çelik boru sektörünün Ocak-Kasım 2013 dönemi ihracatı miktar bazında 2012 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 0,9 düşüş ile 1,69 milyon ton oldu. Bu dönemde sektörün ihracatı değer olarak yüzde 5,35 azalarak 1 milyar 506 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım 2013 döneminde çelik boru ihracatının en fazla yapıldığı 3 ülke değişmeyerek Irak, ABD ve Cezayir olarak sıralandı.
Türk çelik boru sektörü, Irak ve Cezayir gibi yeniden yapılanma sürecine giren ülkelerde ihracatını önemli oranda artırdı. Bu dönemde, Irak’a yapılan ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11,27 artışla 321 milyon 520 bin dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Cezayir’e yapılan ihracat ise 2012 yılının aynı dönemine kıyasla 28,64 artışla 174 milyon 668 bin dolara ulaştı.
Sektörün son dönemlerde ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirdiği ihracattaki azalma Ocak-Kasım 2013 döneminde de devam etti. Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat azalırken aynı dönemde Fransa’ya gerçekleştirilen ihracat önemli oranda arttı. Ocak-Kasım 2013 döneminde Fransa’ya gerçekleştirilen ihracat yüzde 67,92 artışla 52 milyon 595 bin dolar olarak gerçekleşti.
Türk çelik boru sektörü Kasım ayında, 2012 yılının aynı ayına göre hem değer hem de miktar bazında gerileme yaşadı. Bu dönemde çelik boru ihracatı miktar olarak yüzde 28,6 düşüşle 144 bin tona geriledi. Sektörün değer bazındaki ihracatı ise yüzde 30,2 azalma ile 125 milyon dolar olarak gerçekleştirdi. Ekim ayında en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke sırasıyla Irak, ABD ve Gürcistan oldu.
Çelik boru ithalatındaki artışın sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirten Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren, “Sektörümüz, 2013 yılının on aylık döneminde 630 milyon doları aşan çelik boru ithalatı gerçekleştirdi. Ocak-Ekim 2013 döneminde dikişli çelik boru ithalatı 2012 yılının tamamında yapılan ithalatı geride bırakarak 112 bin tona yükseldi. Özelde sektörümüzü genelde Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkileyen ithalattaki artış, maalesef dikişli çelik borunun yanı sıra dikişsiz çelik boru ve düktil boru ithalatında da yaşandı. Sahip olduğumuz üretim kapasitesine rağmen ithalattaki bu artış biz sektör temsilcileri için çok üzücü” dedi.
Üretimde Avrupa’da Birinci Dünyada Beşinciyken İthalatımız Artıyor!
Türkiye’nin dış ticaret açığı ve cari açığının büyüdüğü bu dönemde yerli üretime yönelmenin önemine değinen Mehmet Zeren, “Çelik boru üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada ise beşincisi sırada yer almamıza rağmen sektörümüzün ithalatındaki artıştan son derece rahatsızız. İthalattaki bu artışı durdurabilmek için de ülkemizde gerçekleştirilen projelerde yerli ürün kullanılması gerekiyor.
Bu konuda da tüm karar vericilere büyük görevler düşüyor. Fakat maalesef son zamanlarda ‘Elazığ İçme Suyu Projesi’ kapsamında Hamzabey Barajı’ndan şehir merkezine içme suyu taşıyacak boru hattı için düktil (dökme demir) boruların tercih edileceği yönünde haberler duyduk. Yerli çelik borular kullanılarak daha ucuz maliyet ile hayata geçirilebilecek böyle bir projede, daha yüksek maliyetli ithal düktil boruların tercih edilmesini anlamak mümkün değil” şeklinde konuştu.
Çelik boruların korozyona (paslanma) karşı hassas olduğu gerekçesiyle projede düktil boruların tercih edildiği açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirten Mehmet Zeren; “Türk çelik borularının kullanıldığı iletim hatları, korozyona dayanıklı iç ve dış kaplama ve ilaveten yapılan katodik koruma yöntemi sayesinde 100 yıla kadar sorunsuzca çalışabilmektedir. Akademik raporlar; düktil borulardaki korozyon riskinin çelik borulara göre daha fazla olduğunu ve düktil borular için de çelik borularda olduğu gibi katodik koruma yapılması gerektiğini gösteriyor.
Elazığ’da gerek ekonomiklik gerekse kullanım ömrü açısından su iletim hattında kullanılabilecek en uygun boru çeşidi çelik borulardır. Destek bekleyen sektörümüz bu gelişmeleri üzüntü ile karşılıyor” diyerek açıklamalarını bitirdi.
Comments
No comment yet.