İbrahim Babacan: “Doğru lokasyonda, kaliteli, uygun fiyatlı projelere devam edeceğiz”
“Bu sene döviz kurlarındaki beklenmeyen artışlardan kaynaklanan sıkıntılara rağmen, frene basmayıp projelerimizi aynı hızla devam ettirdik. Piyasalardaki sıkıntılara rağmen Babacan Premium projesini tamamlama aşamasına getirerek, yüzlerce daireyi söz verdiğimiz tarihlerde teslim ettik. Etmeye de devam ediyoruz. Babacan Premium ve Babacan Port Royal projelerimizde sunduğumuz senetsiz, banka kredisiz ve kefilsiz, yüzde sıfır faizli ödeme seçenekleriyle yatırımcılarımızla kurduğumuz dostluğu pekiştirdik. Projelerimiz, yerli yatırımcıların yanı sıra, yurt dışında yaşayan gurbetçiler ve başta Körfez ülkelerinden olmak üzere çok sayıda ülkeden yabancı yatırımcıların gözdesi olmayı sürdürüyor. Arazi geliştirme alanında da fark yaratan bir holding olarak özellikle Kanal İstanbul bölgesindeki arazi yatırımlarımızla yeni projelerimizin de planlamaları içerisindeyiz. 2019’da da doğru lokasyondaki kaliteli ve uygun fiyatlı projelerimizle sektörün önde gelen marka isimlerinden biri olamaya devam edeceğiz.
İbrahim Babacan sektöre ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Sektördeki canlılığı diri tutmayı başardık”
Türkiye, kısa süre önce yaşanan ve alınan ekonomik tedbirlerle atlatılan kur atağıyla birlikte yaşanan olumsuzlukları, fırsata dönüştürmeyi başardı. Gayrimenkul ve inşaat sektörü olarak 2018 yılında, hem sektörümüz hem de ekonomimiz açısından tarihe geçecek gelişmeler yaşadık. Dünya ekonomilerinde yaşanan ekonomik ve siyasi olumsuzlukların etkisiyle yükselişe geçen döviz kuru ve faiz oranları nedeniyle sektörümüzde zaman zaman durgunluklar yaşadık. Bu gelişmeler karşısında hem biz sektör temsilcileri hem de yatırımcılar açısından çok önemli bir sınavdan geçtik. Hükümetimizin öncü yaklaşımından aldığımız destek ve tüm sektör oyuncuları olarak ortaya koyduğumuz güç birliği ile her türlü olumsuzluğu bertaraf edebildik. Hükümetimizin sektörün önünü açmak adına uygulamaya koyduğu yeni yönetmelik ve düzenlemeler, imza attığımız kampanyalar ile sektördeki canlılığı diri tutmayı başardık. Bu sayede sektörümüzün ne kadar yüksek bir potansiyel güce sahip olduğunu gösterdik.
“Güç birliği kampanyaları meyvelerini verdi”
Hükümetimizin sektörün önünü açmak adına uygulamaya koyduğu yeni yönetmelik ve düzenlemeler, satışlarımıza canlılık kazandırdı. Yılın genelinde Ulusal Kampanya ile başlattığımız güç birliği kampanyaları meyvelerini verdi. Hükümetimizin yabancı yatırımcı düzenlemesinde yaptığı değişikliklerle yabancı yatırımcı satış oranlarında zirveyi yakaladık. Bu sayede hem biz, hem yatırımcılar hem de Türkiye ekonomisi kazandı.
Böylece sektörümüz, 2018 yılında döviz kurundaki hareketlenmeyle birlikte artan maliyetlere, kredi faiz oranlarındaki yükseliş eğilimine ve bunun bir getirisi olarak yatırımcıyı bekleme pozisyonuna yönlendiren olumsuzluklara rağmen hedeflediği konut satışlarını aşmayı başarabilecek noktaya geldi.
”2019 sıçrama yılımız olacak”
Her türlü olumsuzluları bertaraf ederek yılsonu hedeflerimize ulaştık. Özellikle gayrimenkul ve inşaat sektöründeki faaliyetlerimiz açısından 2019’un bir sıçrama yılı olacağını düşünüyoruz. 2019’un hem biz sektör temsilcileri hem de yerli, yabancı tüm yatırımcılar açısından ciddi fırsatları beraberinde getireceğine inanıyoruz. Hükümetimizin desteği ve biz sektör temsilcilerinin ortaya koyduğu güç birliği ile sektörümüzün yükselişe geçeceğine inancımız tam. 2018’de bu yükselişin altyapısını hep birlikte oluşturduk. Satışlarımızı artırarak stokları eritmek adına önemli bir aşama kat ettik. 2019’da yeni konut projeleriyle hareketli bir yılın bizi beklediğini söyleyebiliriz.”
Comments
No comment yet.