11,073.27 TRY BIST 100 BIST 100
42.12 USD USD USD
5.95 CNY CNY CNY
48.62 EUR EUR EUR
0.12 CNY CNY/EUR CNY/EUR
39.89 TRY Interest Interest
63.66 USD Fossil Oil Fossil Oil
65.79 USD Silver Silver
4.98 USD Copper Copper
103.26 USD Iron Ore Iron Ore
345.00 USD Shipbreaking Scrap Shipbreaking Scrap
5,419.08 TRY Gold (gr) Gold (gr)

İç Taleple Büyüdük

Başbakan Yardımcısı Babacan,"Tüm siyasi çalkantılara son 12 aydaki olumsuz kamuoyu algısına rağmen geçen yıl yüzde 4, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 4,3 büyüme yakalamayı başardık. İç taleple büyüdük" dedi.

İç Taleple Büyüdük

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünya Gazetesi'nin ev sahipliğinde, İstanbul Finans Merkezi'nin (IFC) desteğiyle düzenlenen Avrupa Ekonomi Basını Birliği'nin (EBP) yıllık olağan toplantısı gala yemeğine katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Babacan, küresel ekonomik kriz ortamında yavaş yavaş bir iyileşme olsa da gelişmiş ekonomiler için yapısal sorunların tam olarak çözümlenemediğini ifade etti.

Küresel piyasalardaki gelişmelere değinen Babacan, Fed’in varlık alımını azaltım işareti verdiği geçen yılın mayıs ayından bu yana çoğu gelişmekte olan ülkenin bundan olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.

Birçok piyasada, özellikle de cari açığı yüksek ülkelerde, büyük dalgalanmalar yaşandığını anlatan Babacan, "Gelişmekte olan ülkelerde negatif bir algı oluştu. Ama son 5 ayda olaylar daha olumlu yönde gelişti. Gelişmekte olan ülkeler 1990’lardaki Asya krizine göre dış şoklara karşı daha dayanıklılar. Çünkü, gelişmekte olan ülkeler şu anda daha güçlü bir kamu maliyesine sahip. Çoğu gelişmekte olan ülkede döviz kuru politikası daha esnek. Yüksek rezervleri var" diye konuştu.

Babacan, bunun yanında çok taze kriz deneyimleri de olduğuna işaret ederek, "Krizlerle nasıl baş edeceğini bilmek gerçekten tecrübe gerektiriyor. Gelişmekte olan ülkelerde gelecek 10 yılda, geçtiğimiz 10 yıla kıyasla daha yavaş bir büyüme gözlemlenecek. Yine de bu büyüme oranları gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek olacak. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomi içindeki payı artmaya devam edecek. O yüzden de şirketler büyümek için gelişmekte olan ülkeleri tercih etmeye devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.

"AB projesi kendimizi ölçebilmemiz için çok önemli"

Başbakan Yardımcısı Babacan, AB'nin ortak ekonomik çıkar üzerine inşa edilmiş bir siyasi birlik olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin AB üyelik hedefine sıkı sıkıya bağlı olduğunu söyledi.

AB'yi çok önemli bir barış projesi olarak tanımlayan Babacan, birliğin demokrasi, insan hakları, emek ve sermayenin serbest dolaşımı prensipleri üzerine kurulduğunu ancak çekirdeğinin ekonomi olduğunu ifade etti.

Babacan, Türkiye'nin AB üyeliği hedefine önem verdiğini ve bu süreçte yeni fasılların açılmasını beklediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ülkem büyük bir değişim geçirdi. Özgürlükleri, insan haklarını, hukuk sistemini geliştirmek için birçok reform yaptık. Bir ülkenin geldiği noktayı belirlemek için bir kriter, norm gereklidir. Evet gelişiyoruz ama yeterince iyi miyiz? AB projesi bizim için bu noktada kendimizi ölçebilmemiz için çok önemli. Bazen yayınlanan raporlara kızıyoruz, bazen eleştirilere reaksiyon gösteriyoruz ama faydalanıyoruz, eksiklikleri gösteriyor. Eğer raporlarda hata varsa da düzeltilmesini istiyoruz. Ne zaman üye oluruz bilmiyoruz ama AB yolundayız ve ileri doğru ilerliyor, ileri bakıyoruz."

"İç taleple büyüdük"

Türkiye'nin tüketimle değil ihracatla büyüme stratejisini uyguladığını ve bunda da başarılı sonuçlar almaya başladığını belirten Babacan, Türkiye büyümesinin kamu değil özel sektör kaynaklı olduğunu, üçüncü havalimanı, otoyol gibi yeni projelerin de özel sektörce üstlenildiğini söyledi.

Babacan, "Tüm siyasi çalkantılara son 12 aydaki olumsuz kamuoyu algısına rağmen geçen yıl yüzde 4, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 4,3 büyüme yakalamayı başardık. İç taleple büyüdük. Ay ay yıl yıl hedeflerimizi yakalıyoruz" dedi.

Gelinen noktada büyümenin sürdürülebilirliğinin tartışılması gerektiğine işaret eden Babacan, şunları kaydetti:

"Dünya ekonomisi canlanıyor. Bir çok ülkede büyüme hızlanıyor. Büyüme ama nasıl? Ama şu anda artık büyümenin niceliğine değil niteliğine konsantre olmak gerekiyor. Bu, sürdürülebilirlik demek. Büyümenin finansal sürdürülebilirliği, çevresel sürdürülebilirliği, sosyal ve altyapısal sürdürülebilirliği konuşulmalı. Bunlar bir çok ülke için çok önemli kavramlar. Büyüme gerçekleşiyor ama hükümetlerin ve merkez bankalarının, bankaların, hane halkının ve şirketlerinin bilançolara bakmak lazım.

Bu bilançolar sürdürülebilir durumda mı? Yoksa büyüme bozulan bir bilanço pahasına mı gerçekleşiyor? Bu çok önemli. Büyüme gerçekleşiyor, peki bu yeterli istihdam yaratılıyor mu? Yoksulluğu azaltıyor mu? Büyüme beraberinde daha iyi bir eğitim ve sağlık sistemi getiriyor mu? Çevresel sürdürülebilirlik, krizde ihmal edildi. Karbon emisyonlarında durum ne? İklim değişikliğinde, su kaynaklarında durum ne? Bunlar artık daha fazla konuşulmalı."

Comments

No comment yet.

Only +plus subscribers can access this content.

SUBSCRIBE now to share your thoughts on the markets and get more comments.
SUBSCRIBE If you already have an account Sign In

Most read news

US and Thailand sign agreement to strengthen critical minerals supply chains

Tuesday, October 28, 2025

NLMK Verona stands out with its 2024 sustainability achievements

Friday, October 17, 2025

China defended its export controls on rare earth elements in response to the U.S. tariff threat

Sunday, October 12, 2025

EU–Türkiye third high level climate dialogue held in Brussels

Sunday, October 5, 2025

Iran and Russia sign nuclear energy agreement

Saturday, September 27, 2025
Follow List
Expand
Your watch list is empty

Add your favorite commodities for quick access and don't miss the latest price change news.


There are no news categories you follow
Edit Notification Preferences
E-bulletin subscription
Sign up to receive the latest news and daily iron prices by e-mail and sms
Become a Plus Subscriber Now!
Try it free for 3 days!
Subscribe Now
Neutral Prices
Be informed
Provincial Iron Prices
Comments and Analysis
Subscribe Now