“Adaptasyon Aslında Dijitalleşmekten Geçiyor"

Eskişehir Ticaret Odasının (ETO) öncülüğünde düzenlenen Ekonomi Çalıştayı'nda iş adamları ve akademisyenler, Türkiye ve Eskişehir ekonomisinin dünyadaki yeri ve geleceğini ele aldı.

Kentteki bir otelde düzenlenen çalıştayın "Gelişen Eskişehir Büyüyen Ekonomi" konulu panelinde konuşan Alibaba.com E-Glober Müdürü Orkan Aytulun, dünyada 17 trilyon dolar ticaret hacminin olduğunu belirterek, 2020 yılında elektronik ticaretin dünya ticaret hacminin içindeki yerinin 10 trilyon dolara kadar çıkacağını söyledi.

Artık geleneksel ticaret modelinden yeni ticaret modeline entegrasyonun şart haline geldiğini belirten Aytulun, şunları kaydetti:

"2014-2015 verilerine bakıldığında geleneksel ticaretin ihracatında yüzde 37'lik büyüme varken, elektronik ihracatta yüzde 92'lik büyüme var. Eğer biz Türkiye'de 2023 hedefinden bahsediyorsak oyunun şeklini değiştirmemiz lazım. Yeni dünya düzenine, özellikle ticarette buna adapte olmamız lazım. Adapte ise lafla olmuyor. Adaptasyon aslında dijitalleşmekten geçiyor. Bugün işletmelerimize baktığımızda özellikle KOBİ'lerden bahsediyorum. Sadece 3,7'si tam olarak dijital sayılabilir. Bunun dışında sadece web sitesi olanlar yüzde 47, hiçbir şey kullanmayanlar yüzde 50 civarında."

Aytulun, Çin ve Hindistan'ın hızlı gelişimine dikkati çekerek, "Bizim arada sıkışmamamız lazım. Bunun için global ekonomiyi en iyi şekilde kullanabilecek enstrümanları mutlaka hayata geçirmemiz lazım" dedi.

"Genç neslin yazılım alanına yönlendirilmesi gerekiyor"

Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ise günümüzde Çin'in Ar-Ge'ye 300 milyar dolar ayırdığını, Türkiye'nin ise 8 milyar dolar ayırabildiğini ifade etti.

Yazılımın maliyetinin düşük, katma değerinin ise yüksek olduğunu vurgulayan Arıboğan, şöyle konuştu:

"Üniversitedeki 2 öğrenci bir araya gelip cep telefonları için oyun üretiyor. Whatsapp'ı üreten kişi oradaki teknoloji firmasının yerlerini süpüren çocuk. Genç neslin yazılım alanına yönlendirilmesi gerekiyor. Esas yüksek katma değer üretecek alanlara yönelmeliyiz. Biz hala sanayi toplumu mantığında olduğumuz için sıkıntımız doğuyor. Bir oyun ile uçak fabrikası kuracak kadar para kazanıyorsunuz. Bunu küçücük çocuklar yapıyor."

"Trendleri dikkatli takip etmek lazım"

Panelin moderatörü olan Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSİAD) Başkanı ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin de 2030 yılında Çin'de minimum 1 milyon dolar servete ulaşması beklenen nüfus büyüklüğünün 180 milyon olacağının tahmin edildiğini söyledi.

Önümüzdeki dönemde Çin'in dünyada ABD'den bile daha yüksek bir ithalat yapacağının beklendiğini anlatan Alkin, şöyle devam etti:

"Bir an için Eskişehir'den Hintlilerin ve Çinlilerin çok hoşlanacağı şekerleme veya buna benzer ürünleri çıkarabildiğini, Çinlilerin ve Hintlilerin bu üründen yılda 5 dolarlık alışveriş yaptığı varsayalım. Sadece bu ürünün Eskişehir ekonomisine katkısı 15 milyar dolar. Dolayısıyla bu noktadan hareketle önümüzdeki dönemde trendler nereye gidiyor, bunları dikkatli takip etmek lazım. Otomotiv endüstrisi dünyada olağanüstü dijitalleşme sürecine gidiyor. Bu dijitalleşme sürecinde Eskişehir'in geleceğin otomotiv endüstrisinde yazılım-donanım anlamında üstlenebileceği çok önemli fırsatlar söz konusu."

 ''Eskişehir'i marka haline getirmeliyiz''

Sarar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ise Eskişehir'in tarım, sanayi, termal ve öğrenci kenti olduğunu dile getirerek, "Bu şehri nasıl marka yaparız onun için çalışmalıyız. Dünyaya marka satmamız lazım. Bugün Sarar'da 5 bin kişi çalışıyor ve dünyaya mal satıyoruz. Marka olduk ama daha çok yolumuz var. Kentin tüm dinamikleriyle sanayi-üniversite işbirliğiyle bu işleri en güzel yerlere getirmemiz lazım" diye konuştu.

ETO Başkanı Metin Güler ise yapılan çalıştay sonucunda Eskişehir başta olmak üzere, bölgenin ve Türkiye'nin ekonomisini değerlendiren bir manifesto çıkardıklarını söyledi.