Mobilya denilince bir zamanlar akla gelen tek yer olan Ankara’nın mobilya üretim merkezi Siteler, son yıllarda kötü günler yaşıyor. Marka değerini ciddi şekilde yitiren merkezin taşınması da gündeme gelince, özgün tasarımlarıyla ahşaba hayat verenler, Siteler’i ‘mobilya üssü’ haline getirecek projeler kurgulamaya başladı.
Türkiye’nin dünya mobilya pazarında yüzde 1’lik payla 12’inci sırada olduğunu, Ankara’nın ise Türkiye sıralamasında 4’üncü sırada geldiğini anımsatan Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Genel Sekreteri, Q’ZENS Furniture&Interior Design ortaklarından Yılmaz Doğan, uzun yıllar kalitesi ile İtalya’ya rakip gösterilen Ankara Siteler’in ne yazık ki hak ettiği yerin çok altında kaldığını ifade etti.
Bu durumun Siteler’in çözülemeyen sorunlarından kaynaklı olduğunun altını çizen Doğan, “Siteler bir günde mobilya üretim sanayisini geliştirmediği gibi, bugünkü problemli günlerine de bir günde gelmedi. Ankara mobilya sanayisini ölüme doğru yavaş yavaş götüren ana argüman ‘değişime ayak uyduramamadır.’ Şu an tüm Ankara’nın kent için çok önemli bir değer olan Siteler’i ayağa kaldırmak için öncelikle ezber bozan yöntemlerle köklü değişikliklere gitmesi gerekiyor” dedi.
Askeri tesislerle gelen umut
Yılmaz Doğan, fiziksel koşulları kangrene dönen Siteler Mobilya Sanayisi’ni mevcut yapısı ile yıkmadan revize etmenin karşılaşılacak sorunlar silsilesi nedeniyle olanaksız olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Hükümet kaynaklarınca yapılan açıklamalarda kent merkezlerinde kalan askeri alanların şehir dışına taşınması sıklıkla gündeme getiriliyor. Kent merkezi yoğun şekilde askeri tesislerle dolu olan Başkent’te bu gelişmeler bizi heyecanlandırıyor ve yeni formüller üretmeye yönlendiriyor. Mobilyanın kalbi Siteler’i, şehir dışına alınan askeri tesislerle bütünleştirerek yeniden inşa etmek, bölgeyi ‘Avrupa’nın mobilya üssü’ haline getirebilir. Çünkü yaptığımız çalışmalara göre Siteler’i yeniden inşa etmek için gerekli 2 milyon metrekare alana ihtiyaç var ve bunun için de en uygun arazi 4. Kolordu’nun bulunduğu arazi. Ancak Siteler’i tamamen bu alana taşımak da son derece yanlış. Siteler Sanayi’nin mevcut 2,20 kilometrelik cephesi ve Turgut Özal Bulvarı, Bostancık Caddesi ve kamulaştırılabilecek askeri alanla beraber yaklaşık 8 kilometre cepheyi bulan alan, cadde-fuar merkezi gibi düzenlenebilir. Satış mağazaları ve arkasında üretim tesislerinin olacağı bir yapıya büründürmek, Siteler’e çok iyi gelecek. Çalışmalarımıza göre, hayata geçirilecek yeni bulvar küçük, orta ve büyük ölçekte 350 adedin üzerinde mağaza alanına ev sahipliği yapacak. Elbette bu yapılaşma uluslararası ‘entelektüel mimari bir seçkinlik’ ile projelendirilmeli.”
Ciro 10 yılda 5-6 katına çıkar
Projeyle, Siteler’de dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir fuar merkezi ve organize sanayi kompleksinin kurulabileceğini bildiren Doğan, şöyle devam etti:
“Cari açık konusunda ithalat/ihracat dengesinde çok kararlı bir biçimde tek başına 1,8 milyar dolarlık ‘pozitif’ destek sağlayan ender sektörlerden olan mobilya sektörünün bu payını Ankara olarak artırabiliriz.
Bu yeni yapılacak 350 mağaza bile başlangıçta 2,8 milyar TL’nin üzerinde gibi muazzam bir ekonomik kazanım oluşturacak.
Türkiye pazar payını arttırdıkça Ankara’da kurulan bu yeni sanayi ve fuar alanı ile 10 yıl içerisinde sadece cadde mağazaları ile 10 milyar TL’nin üzerinde ciro rakamlarını rahatlıkla bulur. Bu durum Ankara’yı yarattığı istihdam ve avantajlar ile cazibe merkezi haline getirecek. Bu sayede yeniden bir sanayi devrimi ve devinimi yaratarak 2023’e yetişemesek de 2033’e 2043’e daha büyük hedefler ile ulaşabiliriz. Bizler gibi üretmeyi milli görev bilerek bütün hayatını bu uğurda harcayan insanlar güzide ülkemizin uzun vadede üretmekten başka çıkar yolunun olmadığını bilmektedir.”
Comments
No comment yet.