Eşik değer olan 50’nin altında kalan bu seviye, imalat sektöründeki daralmanın sürdüğüne ve faaliyet koşullarındaki yavaşlama eğiliminin 13. aya ulaştığına işaret etti.
Söz konusu anket verileri, 9-23 Nisan tarihleri arasında toplandı ve 23 Nisan’da yaşanan depremin öncesinde tamamlandı. PMI verileri, ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor ve sektördeki değişimleri hızlı biçimde yansıtıyor.
Üretim ve talepte üst üste 13. ay daralma
Manşet endeksin sabit kalmasıyla birlikte, üretim nisan ayında da yavaşlamaya devam etti. Bu düşüş son 13 aydır aralıksız sürüyor. Firmalar, özellikle dış talepteki zorluklara ve genel durgunluğa dikkat çekti. Mart ayına kıyasla daha sınırlı bir düşüş yaşansa da üretimdeki daralma belirginliğini korudu.
Yeni siparişlerde ve ihracatta da benzer bir tablo ortaya çıktı. Hem yurt içi hem de yurt dışı talepteki zayıflık, siparişlerin azalmasına yol açtı. Bu gelişmelere bağlı olarak firmalar, istihdamı ve satın alma faaliyetlerini kısma yoluna gitti. İstihdamdaki daralma beşinci aya, satın alma faaliyetlerindeki düşüş ise 12. aya ulaştı.
Girdi maliyetleri enflasyonu son bir yılın zirvesinde
Tedarik zincirinde ise bazı olumlu gelişmeler kaydedildi. Girdi talebindeki azalmaya bağlı olarak tedarikçilerin teslimat süreleri nisan ayında üst üste ikinci kez kısaldı. Aralık 2022’den bu yana en belirgin iyileşme gözlendi. Ancak Türk lirasındaki değer kaybı ve yükselen hammadde maliyetleri nedeniyle girdi fiyatları enflasyonu son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, satış fiyatlarına da yansıdı ve nihai ürün fiyatlarındaki artış son yedi ayın en yüksek düzeyine ulaştı.
S&P Global’den Harker: “Zorluklara belirsizlik eklendi”
S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Türk imalatçılarının karşı karşıya kaldığı zorluklara Nisan ayında belirsiz bir uluslararası ekonomik ortam eklendi. Bu nedenle yeni siparişler, üretim ve ihracattaki yavaşlamalar son PMI anketinde de devam etti. Öte yandan bazı göstergelerde izlenen iyileşme sinyalleri, sektörün önümüzdeki aylarda potansiyel olarak büyüme bölgesine yaklaşabileceğine dair umutları artırdı,” ifadelerini kullandı.
Sektörel PMI: Gıda dışında tüm sektörler daraldı
İSO Sektörel PMI Nisan 2025 raporuna göre yılın ikinci çeyreğine sektörlerde yaygın bir sipariş kaybı ile girildi. Gıda ürünleri sektörü bu olumsuz tablodan ayrışarak genişleme bölgesinde kalmayı başardı. Üretim ve istihdam birçok sektörde düşerken, maliyet baskılarının arttığı görüldü. Tekstil sektörü hem üretimde hem de siparişlerde en belirgin düşüşü yaşayan sektör oldu.
İhracat siparişleri ise nisanda biraz daha ılımlı bir görünüm sergiledi. Takip edilen 10 sektörden sekizinde üretim yavaşladı. Üretimin arttığı tek sektör gıda olurken, elektrikli ve elektronik ürünlerde değişim yaşanmadı.
İstihdam tarafında da daralma sürdü. Sekiz sektörde çalışan sayısı azalırken; gıda ile kimya, plastik ve kauçuk ürünleri sektörlerinde artış kaydedildi. Tedarik zinciri tarafında genel olarak olumlu sinyaller alınsa da kara ve deniz taşıtlarında tedarik süreleri uzadı. Makine ve metal ürünlerinde ise anket tarihinin en yüksek iyileşmesi görüldü.
Maliyetlerdeki artış da sektörleri zorlamaya devam etti. Girdi maliyetlerinde en hızlı artış kara ve deniz taşıtlarında gözlenirken, satış fiyatlarındaki en sert yükseliş ağaç ve kağıt ürünlerinde yaşandı. Tekstil sektörü ise satış fiyatlarını üst üste ikinci ay düşüren tek sektör olarak öne çıktı.
Bu gelişmeler, Türkiye imalat sanayisinin 2025’in ikinci çeyreğine zorlu koşullar altında başladığını ve toparlanma sürecinin henüz belirgin bir ivme kazanmadığını ortaya koyuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı