Panelde, Türkiye’nin hurda bağımlılığına dikkat çeken Adalı, üretimdeki sürdürülebilirlik açısından hem yerli hurda jenerasyonunun artırılması hem de yeni tedarik modellerinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Hurda üretimi, talep artışının gerisinde kalabilir”
Adalı, çelik üretiminin en kritik hammaddesi olan hurdada önümüzdeki yıllarda arz-talep dengesizliği yaşanabileceğine dikkat çekerek, “Hurda bir üretim değil, dolayısıyla sınırlı bir kaynak. 650 milyon tonluk mevcut talebin 2030’larda 750-800 milyon tona çıkması bekleniyor. Ancak hurda arzının bu talep artış hızını yakalayabilmesi mümkün görünmüyor. Bu durum da özellikle Türk üreticileri için arz güvenliği sorununu gündeme getirecek” ifadelerini kullandı.
“Hindistan’ın yükselişi, hurdanın değerini daha da artıracak”
Paneldeki değerlendirmesinde, Hindistan’ın çelik piyasasındaki büyümesine de değinen Adalı, “Hindistan’ın devreye girmesi ve küresel engellemelerle birlikte hurda bizim için adeta altın değerine gelecek. Avrupa’daki hurdacılar açısından bu durum iç piyasalarında fiyat baskısı oluşturacak, hatta piyasadan çekilenler bile olabilir” dedi.
Çelik üreticilerinin bu süreçte stratejik kararlar alması gerektiğini söyleyen Adalı, “Pahalı olsa da üreticilerin doğrudan indirgenmiş demir (DRI) gibi alternatif hammaddelere yönelmesi kaçınılmaz görünüyor” diye konuştu.
“Yerli hurda jenerasyonunu artırmak zorundayız”
Adalı, Türkiye’nin kendi içinde oluşturduğu hurda miktarının önemine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şu anda Türkiye’de yaklaşık 10 milyon tonluk bir hurda üretim potansiyeli var. Bu, sanayi artıkları, evsel dönüşüm gibi kaynaklarla daha da artırılabilir. Ancak bu artış, kendi kendine olmaz. Atıl noktaların tespit edilmesi, özel sektörün aktif olması ve hurdacılara fabrika desteği verilmesi şart. Aksi halde sektörde ciddi darboğazlar yaşanır.”
“Avrupa’nın hurda tedarikine bel bağlamak riskli”
Adalı, sadece Avrupa pazarına bağlı kalmanın risklerini de şu sözlerle ifade etti: “Avrupaya bağlı kalarak iş yapılacak bir dönemde değiliz. Türkiye, dış kaynakları araştırmalı ama bunu yaparken sadece ticari değil, yapısal ve ortaklık temelli modeller geliştirmeli. ABD gibi pazarlarda terminal kurmak kolay değil, yerel bağlantılar şart. O pazarlarda iş yapabilmek için sahayı bilen, yerel kişilere ulaşmak gerekiyor.”
“Demir-çelik ve hurda firmaları birlikte çalışmalı”
Konuşmasının sonunda sektör içi iş birliğinin önemine değinen Adalı, “Hurda şirketleri ile demir çelik firmalarının birlikte çalışması hem maliyet hem sürdürülebilirlik açısından kritik. Türkiye ihracatçı bir ülke olarak bu maçı sürdürmek istiyorsa, maliyet yapısını ancak bu tür iş birlikleriyle dengede tutabilir” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı