10,055.98 TRY BIST 100 BIST 100
4.48 CNY CNY CNY
34.72 EUR EUR EUR
32.21 USD USD USD
0.13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
42.87 TRY Interest Interest
83.49 USD Fossil Oil Fossil Oil
28.48 USD Silver Silver
4.80 USD Copper Copper
116.81 USD Iron Ore Iron Ore
382.00 USD Ship Dismantling Ship Dismantling
2,428.73 TRY Gold (gr) Gold (gr)

"Zor Bir Markette Çağdaş ve Nitelikli Yapılar Üretmek İçin Çabalıyoruz"

2014 yılında kurulmuş olan PIN Mimari kurumsal olarak henüz genç sayılabilecek ancak kısa zamanda mimari anlamında çok güzel projelere imza atabilmiş ve sektörde ilk akla gelen firmalardan biri... Başındaki iki tecrübeli mimar Fikret Sungay ve Salih Küçüktuna enerjilerini genç ve dinamik ekiplerinden aldıklarını, en büyük motivasyonlarının ısrarla yenilikçi ve nitelikli projeler üretmek olduğunu ve mimari serüvenlerinde keşif yapmaya çok önem verdiklerini söylüyorlar. Mimarlarla, firmalarının güncel projelerine ve sektöre dair güzel bir sohbet gerçekleştirdik...

"Zor Bir Markette Çağdaş ve Nitelikli Yapılar Üretmek İçin Çabalıyoruz"

Kendinizden ve mimarlıktaki serüveninizden bahsedebilir misiniz?

Fikret Sungay: Biz Salih’le beraber 1996’dan beri farklı ofislerde, farklı ortaklıklarda çalışıyorduk. Son 5 senedir PIN çatısı altında ortaklık yapıyoruz. Kendi iş yapış dinamiğimizi daha da geliştirerek, yıllarca büyüttüğümüz birikimimizle kaldığımız yerden PIN ile devam ediyoruz. Londra’da yine bir ofisimiz var başında Güvenç Topçuoğlu’nun olduğu. PIN Londra bağımsız bir ofis projeler özelinde işbirliği yapıyoruz ve birbirimize destek veriyoruz. PIN İstanbul ve Londra ofisleri olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

PIN Mimarlık ve faaliyetlerini anlatabilir misiniz?

Fikret Sungay: Konut projeleri, alışveriş merkezleri, oteller, endüstriyel yapılar, ortak çalışma alanları (co-work space) gibi çok geniş spektrumlu bir proje portföyümüz var.
Salih Küçüktuna: Evet, şu anda ağırlık olarak özel konutlar var mesela. Türkiye’nin farklı bölgelerinde, farklı şehirlerinde kırsalda veya şehirde ve yurt dışında yaklaşık 200 metre kareyle-950 metrekare arasında konut projeleri yapıyoruz. Londra’da Hackney bölgesinde içerisinde 5 tane konut birimi ve ofis biriminin olduğu devam eden de bir konut projemiz var. Kamu ve özel kuruluşlar için yaptığımız ofis projeleri var mesela bu co-work space dediğimiz çok paylaşımlı, açık ofis şeklindeki çağdaş ve biraz daha niş alanlar.

Şimdiye kadar yapmış olduğunuz bilinen işlerinizden, referanslarınızdan söz edebilir misiniz?

Fikret Sungay: Başlıca şu projeleri söyleyebilirim: Atölye İstanbul, Impact Hub İstanbul, Albaraka Türk Genel Müdürlük Lobi, Albaraka Türk IK departmanı, sosyal alanlar ve Albaraka Türk Garaj projesi, Türk Telekom Santral girişimcilik merkezi, Tivibu Spor Stüdyosu ve İstanbul Müdürlüğü’nün içerisindeki, (sosyal alanlar, lobiler, teras alanları) bilinen projelerimizden bazıları. Ayrıca Astana Kazakistan’da ve Tolyatti Rusya’da devam eden bazı projelerimiz var. Türkiye’de yeni oluşum içerisinde olan bir enerji şirketinin fabrika yönetim binaları ve İstanbul’daki ofisleri üzerine de çalışıyoruz.
Salih Küçüktuna: Özel konut projelerinden de örnek verecek olursam, Muğla Çıtlık’ta tamamlanmış bir projemiz var, yine Muğla Sınırları içerisinde 2 adet inşaatı devam eden özel konut projeleri ile Bodrum’da, Bursa Bademli’de, İzmir, Gökçeada gibi çeşitli bölgelerde onay aşamasında veya yapımı başlamış konut projelerimiz var. Çoğu özel konut ancak aralarında bir kaç tane ticari olanlar da var. Bu saydıklarım devam eden projelerimiz. Yavaş yavaş bilinirlikleri de artıyor bu projelerin. Tüm bunların dışında deneysel işlerimiz de var özellikle düşük bütçeli küçük ölçekli ekolojik konutlara sanatçılarla, doğal taş firmaları ve seramik üreten firmalarla da çalışıyoruz. Nitelikli projeler üretmek odaklı çok geniş bir yelpazemiz var anlayacağınız üzere.

TURK TELEKOM HEADQUARTERS OFFICE

Türkiye’deki mimariyi estetik açıdan nasıl buluyorsunuz?
Salih Küçüktuna: Gelişen ülkelerin genel sorunu nitelik ve nicelik arasındaki problemli ilişki bu da doğal olarak bir estetik sorunu üretiyor. Bölge bölge olarak baktığımızda çok farklı alanlara sahibiz. Çok da hızlı gelişiyor bazı bölgeler. Yani bu bina özelinde nicelik artışıyla nitelik elbette görece az görünüyor. Maliyet-fayda-kalite-hız gibi konularda yanlış motivasyonlarla yanlış bir denklem kuruluyor. Kentsel dönüşümün de temelinde yatan bir takım mekanizmaların yanlış işlemesi de konut üretiminde bunlara sebep oluyor. Aslında yerel yönetimlere yapılacak olan işlere baktığınızda yapılar çeşitli yarışmalarla, davetlerle oluşturuluyor, iyi mimar iyi mühendislerle çalışılıyor. O yüzden genel anlamda bir dengesizlik olduğunu söyleyebilirim ve bu durum yakın gelecekte olumlu yönde değişmek zorunda. Öyle de olacak umuyoruz. Sektörün de birbiriyle daha fazla işbirliği içerisinde olması lazım.
Fikret Sungay: Bizim de bir takım iddialarımız var. Nitelikli yapılar üretmek adına çok çalışıyoruz. Ekibimiz çok genç ve çok dinamik. Biz bütün enerjimizi onlardan alıyoruz. Bir de işin şöyle bir tarafı var ki biz yirmi yılı aşkındır işbirliği yaparken şimdi ortak olduk. Bu çok değerli bir şey yani aslında hep şunun derdinde olduk. O firma ne yaptı, ötekisi ne düşündü yerine biz ne yapabiliriz, biz ortaya yeni ne çıkarabiliriz diyoruz… Yap-tasarla-geliştir mekanizmasıyla hareket ediyoruz. Keşfetmek üzerine bir motivasyonumuz var. Zor bir markette çağdaş ve nitelikli yapılar üretmek için çabalıyoruz.

Son dönemde inşaat sektörünün yaşadığı olumsuz durum işin mimari tarafını nasıl etkiledi?
Salih Küçüktuna: Mutlaka etkiledi, bir kere bu nitelik sorununu aşmak için biz ısrarla kaliteyi her şeyin üzerinde tutarak maliyetleri azaltmak üzere strateji geliştiriyoruz. Dert pahalı bir şey yapmak değil, bütçeniz dâhilinde bütçeyi optimize ederek en nitelikli yapıya kavuşmanız önemli olan. Bunu yaparken de bir takım temel şeylerden ödün vermemeye çalışıyoruz. İşin mühendislik tarafı, hesap tarafı, konfor, yapı fiziği gibi bir takım ihtiyaçlar konusunda da mesela. Yani ucuz değil, düşük bütçeli ve nitelikli yapı üretmeye çalışıyoruz, bugüne kadar hem ofislerde, hem konutlarda bu hedefi tutturduk, çok da iyi bir noktaya getirdik aslına bakarsanız o işi. Bütün bu olumsuz durumlara karşı bir çözüm önerisi sunmuş oluyoruz bu perspektiften bakarsanız.

Kent planlaması konusundaki yatay-dikey mimari tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Fikret Sungay: Bu aslında tamamen arsa verilerinden, mevcut imar yönetmeliklerinin yapıyı yönlendirmesinden ve haklı olarak da yatırımcıların bundan maksimum fayda elde etmek istemesinden kaynaklanıyor. Şehrin nasıl gelişeceği konusunda imar durumlarını ve bununla ilgili tüm yönergeleri ortaya çıkarırsak mimar da o yönerge doğrultusunda yapıları yapmak durumunda. Çünkü kamu yapıları haricindeki yapılar ticari yapılar ve dolayısıyla maksimum fayda elde etmek istenmesi doğal bir durum. Dolayısıyla siz çalışmaya başladığınızda eldeki kriterlerle belirli bir alana doğru yöneliyorsunuz.

Ege Bölgesi’ni sektörünüz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Mimari açıdan çok geleneksel istekleri olan müşterileriniz oluyor mu?
Salih Küçüktuna: Ege Bölgesi’nde ciddi bir proje ağımız oldu. Özellikle İzmir ve Muğla’daçok güzel projelere ürettik ve üretmeye devam ediyoruz. Çünkü PIN modern yapılarüretiyor ve özgün olmasına dikkat ediyoruz. Bizce modernlik o bölgenin özündevar olan bir şey yeterince derine bakarsanız. Tamamen ruhsatlı, prosedüre uygun yapılan projeler ve her şeyden önemlisi oradaki imar durumuna göre yapılıyor. Çağdaş yapı formunu ve malzemelerini açıklarken tarihten de referanslarla araştırma yaparak rapor yazdığımız bile oldu. Ege-Akdeniz mimarisi dediğimiz şey yalnızca belli bir döneme referans veren bir şey değil. Çok daha fazlası var, gelecekle ilgili öngörünüz de var işin içerisinde ve kendi çağının yapısı olması mimarlık literatürüne katkı sağlaması ve tasarım olarak katma değer üretmesi gibi misyonları var. Öncellikle oradaki iklimsel, kültürel bir takım dataları işleyip ona göre şekillendirme sürecine giriyoruz. Artı müşterinin burada ne istediğini anlamak çok önemli, evi kullanacak kişi o sonuç olarak. Ancak bu bir işbirliği, arabuluculuk aslında. Siz mimar olarak bu işbirliğini doğru kurduğunuzda gerisi gerçekten teknik detay olarak kalıyor. Yoksa her yapı, her bölgeye uyabiliyor. Çok geleneksel yapı isteyen müşteri de olmuyor değil tabi. Onda da yine uzlaşma yoluna gidiyoruz, bir mimari öngörü doğrultusunda aslında müşterinin tam olarak ne istediğini anlamaya çalışıyoruz. Oradaki yapıyı beğeniyor derken aslında oradaki taşı mı beğeniyor, oradaki toprağı mı yapının saçaklarını mı panjurlarını mı beğeniyor… Yapıda beğendiği bir takım detaylar var ve eğer onu bugünkü yaklaşımla yapıya aktarabiliyorsak zaten sonu çok mutlu son olmuş oluyor. Bugüne kadarki bütün işlerimiz ne mutlu ki böyle mutlu sonlarla sonuçlandı. Birlikte daha iyi yapılar üretme motivasyonumuzu hiç kaybetmedik.

Merve Totaş

Comments

No comment yet.

Only +plus subscribers can access this content.

SUBSCRIBE now to share your thoughts on the markets and get more comments.
SUBSCRIBE If you already have an account Sign In

Most read news

Blastr Green Steel appoints new CEO

Wednesday, May 8, 2024

ThyssenKrupp and Autoliv agree to supply low carbon steel

Monday, May 13, 2024

Algeria signs agreements with Chinese and Turkish companies for mining projects

Monday, May 13, 2024

Giant milling facility from Batıçim to Aliağa!

Tuesday, May 14, 2024

Emirates Steel Arkan showcases resilience in first-quarter performance amid global challenges

Thursday, May 9, 2024
Follow List
Expand
Your watch list is empty

Add your favorite commodities for quick access and don't miss the latest price change news.


There are no news categories you follow
Edit Notification Preferences
E-bulletin subscription
Sign up to receive the latest news and daily iron prices by e-mail and sms
Become a Plus Subscriber Now!
Try it free for 3 days!
Subscribe Now
Neutral Prices
Be informed
Provincial Iron Prices
Comments and Analysis
Subscribe Now