Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği (KAMDER) başkanı ve İzmir Ticaret Odası inşaat komitesi meclis üyesi Niyazi Gültekin inşaat sektörünün 2020 yılını değerlendirerek 2021 yılında sektörün karşı karşıya kalacağı sorunları anlattı.
2020 yılında Koronavirüs salgınına rağmen konut satışlarında rekor kırıldığını belirten Niyazi Gültekin, “2018 ve 2019 yılında yaşanan krizden dolayı satış yapmakta zorlanan inşaatçılar 2020 yılına ciddi bir stokla girdi. Yılın başında kamu bankalarının konut kredisi faiz oranlarını 0,79’a düşürmesi ile satışlar hızlandı. Stoklar önemli oranda azaldı. Mart ayında Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesi ve devamında gelen kısıtlamalar ile konut satışları neredeyse durma seviyesine geldi. Satışlardaki düşüş normalleşmenin başladığı haziran ayına kadar devam etti. Haziranda Kamu bankalarının konut kredi faizlerini 0,64 seviyesine çekmesi ile satışlar patladı. Haziran ayında konut satışları yüzde 209 artış gösterdi. Temmuz ayında ise konut satışları 229 bine ulaşarak Cumhuriyet tarihinin aylık olarak en yüksek satış rakamına ulaştı. Ağustos sonu itibariyle konut kredileri tekrar yükselişe geçti. En düşük konut kredisi faiz oranı itibariyle 1,34’e yükselirken en yüksek kredi faiz oranı 1,90’ı buldu. Yılın ilk 11 ayında konut satışları 1 milyon 393 bin 335 olarak gerçekleşti. Bugüne kadar en yüksek konut satışı 1 milyon 409 bin 314 satış ile 2017 yılında gerçekleşmişti. Aralık ayı konut satış istatistiklerinin açıklanması ile bu yıl tarihi rekor kırılacak. 2020 Ocak-kasım döneminde 456 milyar liralık 2 milyon 464 bin gayrimenkul satıldı. Tüm bu rakamları göz önünde bulundurduğumuzda pandemi faktörüne rağmen inşaat sektörünün 2020 yılını iyi kapattığını söyleyebiliriz” dedi.
Maliyetler ve faizler yeni yatırımları erteletiyor
İnşaat sektöründe stok sorunun bittiğini belirten Gültekin sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Müteahhitler 0,64 faiz oranıyla bütün gayrimenkullerini satıp nakite döndü. Yeni inşaat yatırımları için yer arayışı hızlandı. Ancak 0,64 faiz kampanyasının kısa sürmesi ve faizlerin hızlı bir şekilde yükselmesi müteahhitlerin frene basmasına neden oldu. Yıl sonunda demir, beton, ve çimento fiyatlarına çok yüksek zamlar yapılması ile yatırım iştahı kaçtı. Projeye başlamak üzere olan birçok meslektaşımız ya yatırımlarını erteleme kararı aldı ya da yavaşlattı. Şu anda maliyet hesabı yapamıyoruz. İnşaat malzemelerine gelen zamlar çok fazla, arsa payları çok yüksek. Biz artık artan maliyetleri konut fiyatlarına yansıtamıyoruz. Konut fiyatları çok fazla arttı ama vatandaşın geliri artmadı. Bu yüzden konutta alım gücü çok fazla düştü. Şehir merkezlerinde 1 milyon liranın altında daire kalmadı ama 1 milyon TL parası olan çok az insan var. Fiyatların yüksek olması müteahhitlere yaramıyor. Müteahhit yüksek fiyatlı daireyi satmakta zorlanıyor. Daire fiyatlarının düşmesi için arsa ve inşaat maliyetlerinin düşmesi lazım. Vatandaşın konut almaya devam edebilmesi için konut kredisi faiz oranlarının da yüzde 1’in altına inmesi şart”
Talep var uygun ortam yok
İzmir’de yaşanan 6.7 şiddetindeki yıkıcı depremin ardından yeni evlere talebin arttığını ifade eden Gültekin, “İzmir depreminde yıkılan ve ağır hasar gören binaların tamamı yapı denetimi olmayan 1999 öncesinde yapılmış binalar. Vatandaş deprem sonrasında yapı denetimi sağlanmış, deprem yönetmeliğine uygun yapılmış ev arayışına girdi. İzmir’in yüzde 65’i riskli yapılardan oluştuğu için yeni eve çok ciddi talep var. Yeni yapılan inşaatlar talebi karşılamıyor. Bu yüzden yeni inşaatlar yapmak zorundayız. İzmir’de arsa ve maliyet sorununu çözebilirsek çok ciddi inşaat yatırımları gerçekleşecektir. Şu anda yeni inşaata talep çok ancak yatırım için uygun ortam yok” dedi.
Haber: Gülçin Sezen Karaegemen Soylu
Yayınlayan: Nihal Özken
Comments
No comment yet.