Başta inşaat sektörü olmak üzere hayatımızın her alanında kullandığımız kapılar da gelişen teknolojiden nasibini aldı. Her geçen yıl daha da “akıllanan” ve “hayatımızı kolaylaştıran” sistemlerle anılmaya başlayan kapılar ve güvenlik çözümleri FIT’18 Fuarı’nın da gözdesi oldu. Fuarın en çok dikkat çeken firmalarından biri ise hiç şüphesiz bir İsveç-Fin firması olan Assa Abloy… “Dünyaya kapı açıyoruz” sloganıyla yaklaşık 80 ülkede operasyon gerçekleştiren Assa Abloy Güvenlik Çözümleri Genel Müdürü Serhat Kacar, insaatnoktasi’ndan Gözde Bekir’e konuştu.
“TÜRKİYE DEN ORTA AVRUPA VE ORTA ASYA’YA İHRACAT YAPIYORUZ”
8 milyar Euroluk cirosu ve dünya genelindeki yaklaşık 50 bin çalışanı ile Assa Abloy’un dünyanın en büyük geçiş sistemleri ve kapılar üzerine ilgili çalışma gerçekleştirdiğini söyleyen Kacar; “İçinden geçtiğiniz her şeyin yüzde 60’ı bize ait”dedi. Rönesans, Tepe, Akfen ve Dost İnşaat gibi önemli firmalarla çalışan ve Türkiye’de 300’e yakın bayisi olan firmanın aynı zamanda ürettiği malzemeleri Orta Avrupa ve Orta Asya’ya da gönderdiğini söyleyen Kacar, Assa Abloy Türkiye’nin pazar payının yaklaşık 20-25%’ine sahip olduklarını söyledi.

“HAYATI REGÜLE EDİYORUZ”
“Kapılarla aslında insanların akışını yönetiyoruz”diyen Kacar, günlük yaşamı ve hayatı regüle etiklerini belirterek bunları yaparken görünmez olmayı başardıklarını da söyledi. Kacar; “Görünmüyoruz… Bizi kimse fark etmiyor. Kamerayı herkes görüyor, yangın dedektörünü herkes görüyor ama kapıdan geçerken kimse fark etmiyor ve hayatı aslında bir şekilde regüle ediyoruz en büyük özelliğimiz bu. Bir plazanın yada binanın kapısından girdiğiniz andan ofisin kapısına kadar olan her şeyi ve izleyeceğiniz yolu dahi biz regüle ediyoruz”dedi.
“DÜNYA CİROMUZUN YÜZDE 3’ÜNÜ AR-GE’YE AYIRIYORUZ”
Değişen ve gelişen teknolojiyle birlikte her şeyin telefon ve biyometriğe doğru dönüşüme geçtiğine dikkat çeken Kacar, bir dönemin gözde sistemi olan kartlı geçiş teknolojilerinin artık mobil geçiş teknolojilerine evrildiğini söyledi. Şu anda telefonlarda yüklü olan aplikasyonlar üzerinden çalışan cihazlar olduğunu belirten Kacar, kendi çalışmalarını da bu alana yoğunlaştırdıklarını ve aplikasyonlar yaparak bu sistemleri kurduklarını ifade etti. Endüstri 4,0’ın hayatımıza giriyor olmasıyla birlikte “smart living” konseptlerinin de ön plana çıkmaya başladığını söyleyen Kacar, alarm sistemlerinin çalışması, ısı kontrolü, pencere&cam kontrolü gibi birçok alanın kontrolünün uzaktan erişimle sağlandığını hatırlattı. Bu bağlamda Assa Abloy’un dünya cirosunun yüzde 3’ünü AR-GE’ye ayırdığını söyleyen Kacar; “Kapının içinden girildiği andan itibaren kahve makinesine kadar tabir-i caizse her şey artık birbirine uyumlu gidecek, bizde buna başladık”dedi.
“BU SİSTEMLER BİZİ TEMBELLEŞTİRMİYOR”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık birçok şeyin oturduğumuz yerden, akıllı telefonlar vasıtasıyla yapılıyor olmasının insanları tembelleştirip tembelleştirmediğine yönelik bir soruyu da yanıtlayan Kacar; “Bu sorun benim içimde de bir yara ve bu konuda yalan söyleyemeyeceğim”dedi. Teknolojinin gelişiyor olmasının insanları tembelleştirmediğini aksine iş yoğunluğunun artmasına sebep olduğunu öne süren Kacar; “Aslında iş yoğunluğumuz arttı ve daha çok çalışmak zorunda kalıyoruz”diye konuştu. Yoğunluktan ötürü insanların birçok şeyi gözden kaçırdıklarına dikkat çeken Kacar, bu sebeple evden çıkarken kapının kilitlenip kilitlenmediğini kilidin kendisinin düşünmesini sağlayacak sistemler ürettiklerini belirtti. Yakın bir zaman içerisinde ülkemizde de uygulamaya girecek bir sistem ile online olarak marketlerden yapılan alışverişlerin kapıların ötesine, evlerin içine girmeye başlayacağını söyleyen Kacar, bu sistemin şu anda İskandinavya’da başarılı bir şekilde kullanıldığını ve yakın bir zamanda da ülkemizde kullanılacak bir benzer uygulamanın hayata geçmesi için çalıştıklarını ifade etti.

“TÜKETİCİYİ MANİPÜLE ETMEK KOLAY DEĞİL”
Teknolojinin gelişmesinin bir diğer olumlu yanının da tüketicilerin kolay kolay manipüle edilemeyecek olması olduğuna dikkat çeken Kacar, tüketicilerin bilinçlendiğini, karşılaştırma yaptıklarını ve hangi ürüne ne kadar para vermeleri gerektiğini bildiklerini söyledi. Günümüzde “akıllı ev” olarak piyasaya sunulan evlerin “akıllılık derecesini” tartışmak gerektiğini belirten Kacar; “Teknoloji o noktaya geldi mi esas bunu tartışmamız lazım”dedi. Akıllı sistemlerin kamera, alarm, yangın sistemi gibi bir çok parçayı içinde barındırdığını söyleyen Kacar bu ürünleri kullanmanın tek getirisinin prestij ve çağı yakalamak olduğunu vurguladı. “Bu bir ölü yatırımdır” diyen Kacar, bunun karşılığında bir şey beklemenin mümkün olmadığını yapılan işin “kapı açmak” olduğunu söyledi. Kacar; “Bunları kullanmak çağı yakalamayı ve prestiji getirir. Bunu söylemem gerekiyor çünkü insanların bunu bilmesi gerekiyor”dedi. Bu yatırımın karşılığı, kurulan otomasyonun gerçek anlamda IoT uyumlu olduğunda alınabiliyor. Ve Türkiye olarak bu aşamada değiliz. Yalnız ülkemiz için de bu teknolojinin çok yakın olduğunu söyleyebiliriz.
“GÜNDEMDE HAPİSHANE KİLİTLERİ VAR”
Firmanın 2018 yılına yönelik hedefleri ve çalışmalarına yönelik bir soruyu da yanıtlayan Kacar, Assa Abloy’un çalışma odağında hapishane kilitleri olduğunu söyledi. Türkiye’de Adalet Bakanlığı’nın 2017-2023 yılları arasında çok sayıda proje gerçekleştireceğini ve bu projelerin 30-35 tanesini hapishanelerin oluşturduğunu söyleyen Kacar; “Dolayısıyla orada çok ciddi bir açık olduğunu düşünüyoruz ve onun üzerine yatırım yapıyoruz”diyerek sözlerini tamamladı.
Comments
No comment yet.