Firmanızın faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
FGA Mimarlık olarak, 1997’de kurulan bir firmayız. Ana çalışma konumuz mevcut yazılım markalarının Türkiye temsilciliğini yapmaktır. Çalıştığımız alanlar; Mimari, Mühendislik ve Multimedya yazılımlarıdır.Temsilcisi olduğumuz yazılımlardan bazıları; Mimari alanda Allplan Architecture, SketchUp, Lumion, İnşaat alanında AllplanEngineer, SCIA Engineer, IDEA Statica, Multimedya alanında Cinema 4D’dir. Bu yazılımların tüm satış, pazarlama, destek, eğitim ve Türkçe içerik üretme konularında aktif olarak çalışmaktayız.
Hizmet verdiğimiz firmalardan ve müşteri portföyünüzden bahseder misiniz?
Ürün çeşitliliğimiz sebebiyle bizimle çalışmayı tercih eden firma sayısı oldukça fazla (yaklaşık 3000). Bu firmalarımızdan bazılarını saymak gerekirse EAA, EC Mimarlık, ACE Mimarlık, PIN Mimarlık, TESEM, Erdemli Proje, FOX TV, RIOT Games.
Mimari yazılım ve teknoloji konusuna yoğunlaşmış bir firma olarak BIM teknolojisi hakkında neler söylemek istersiniz?
İnşaat sektörümüzün gittiği nokta yani geleceği aslında BIM teknolojisi. Adım adım o geleceğe doğru gidiyoruz. Herkesin buna artık hazır olması lazım. Bizim zamanımızda elle çizim yapılırken, bilgisayara geçme konusunda herkes bir tereddüt yaşamıştı, acaba elin tadını verecek mi bilgisayar denirdi o zaman da. Ama şu anda kimse elle çizmeyi konuşmuyor bile, herkes tüm projelerini bilgisayar ortamında üretiyor. BIM’de aynen böyle bir süreç yaşayacak. Şu anda herkes iki boyutlu çizerken BIM’le acaba yapabilir miyiz diye düşünüyorlar. Ama gelecekte bu işin standardının bu olacağına inanıyorum ben.
Sektörün dijitalleşmesi anlamında özellikle Türkiye özelinde bir geleneksel yanlısı olma durumu söz konusu mu sizce?
Evet, aslında iki sebebi var bu yaklaşımın. Birincisi alışkanlıklarımıza çok bağlıyız ve kolay kolay kopamıyoruz. İkincisi bu BIM yazılımlarının maliyetleri... Bununla ilgili zaten firmalar sürekli endişeler yaşıyorlar, çünkü proje bedelleri ülkemizde çok düşük. İleride BIM ile proje üretenler ve şu anki yöntemlerle proje üretenler arasında ciddi bir proje bedeli farkı olacağına inanıyorum. Ofisler bu fiyat farkı sayesinde BIM kullanarak daha kaliteli proje hizmet verebilecekler. Bu kalite için proje fiyatlarında doğru ayarlamalar yapılabilirse sektörümüz rahatlıkla BIM’e çok hızlı bir şekilde geçiş yapabilecektir.
Peki, işin diğer kutbundan baktığımızda, bu teknolojiyi kullanabilecek ve geliştirecek uzman kadrolarda yeterli miyiz?
Şu anda henüz yeterli değil. Tüm üniversitelerde bilgisayar destekli tasarım derslerinin içerikleri BIM’e göre güncellenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunu sadece eğitime de bağlamamak lazım, esas konu firmalardaki BIM ile proje üreten uzmanların sirkülâsyonu. Maalesef daha önceden bahsettiğim gibi düşük proje bedelleri sebebi ile ofisler bilgi seviyesi daha düşük iş gücüne yönelip kendi bünyesinde bu ekipleri yetiştirmeyi tercih ediyor. Sonrasında ise bu ekipler çok hızlı yeni ofislere geçiş yapabiliyor. BIM sürecine giren bir firmanın sağlam bir ekip kurması ve ekibini koruması gerekiyor. Yoksa öğrenmek için harcanan zaman, sistemi oturtmak için geçen zaman boşa gitmiş oluyor. En büyük sıkıntılardan birinin de bu olduğunu düşünüyorum.
İnşaat sektörü ekonomik krizin en çok etkilenenlerinden biri. Siz bu pastadan payınızı ne kadar aldınız merak ediyorum.
Maalesef sektördeki yazılım konusunda çalışan tüm firmalar da etkilendi. İnşaat sektörü etkilendiği zaman bu tüm alt sektörlere anında yansımakta ister istemez. Birçok ofis ve inşaat firması küçülmeye gidiyor, yazılıma ayrılan bütçe de bu oranda azalıyor.
Son olarak Çelik Yapı Zirvesi ile ilgili neler söylersiniz?
Sponsor olarak katıldığımız üçüncü senemiz. Çelik sektörü için önemli bir etkinlik olduğunu söyleyebilirim. Bu etkinlik sayesinde ürünlerimizi tercih eden tanıdık mühendisleri ve yatırım yapmayı planlayan yeni ofisler ile tanışmaktan mutlu oluyoruz. Yazılım teknolojileri hayatımızın bir parçası ve biz de FGA olarak edindiğimiz bilgi ve becerileri paylaşmaktan büyük keyif alıyoruz.
Comments
No comment yet.