Bildiride, teknolojik gelişmeler, sıkılaşan çevre düzenlemeleri, filoların yaşlanması ve artan bakım maliyetlerinin denizcilik filosunun hizmet ömrünün sonunu belirleyen temel unsurlar olduğu vurgulandı. Çalışmalara atıfla, 2025–2040 döneminde gemi sökümlerinde belirgin bir artış beklendiği, 2033’e kadar söküm hacminin beş katına çıkabileceği ifade edildi. Bu eğilimin, EoL gemilerinden elde edilen ikincil hammaddelerin bulunabilirliğini önemli ölçüde artıracağı belirtildi.
Kuruluşlar, önümüzdeki yıllarda çoğu AB/EFTA merkezli armatörlere ait EoL gemi sayısındaki artışa paralel olarak, AB gemi geri dönüşüm uygulamalarının çevresel hedeflerle uyumlu, işçi sağlığı ve güvenliğini koruyan ve AB’nin döngüsel ekonomi, karbonsuzlaşma ve rekabet gücü hedeflerini destekleyen bir yapıya kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Bu çerçevede, gemi geri dönüşümünün Avrupa çelik endüstrisi için kritik bir fırsat sunduğu vurgulandı. Çelik sektörünün düşük CO₂’li üretim süreçlerine geçişte ikincil hammaddeye giderek daha fazla bağımlı hale geleceği, gemi geri dönüşümünün bu dönüşümü destekleyebileceği ifade edildi.
Bildiride mevcut küresel tabloya da dikkat çekildi. Dünya genelinde EoL gemi tonajının yaklaşık %90’ının Güney Asya sahillerinde söküldüğü, bu bölgelerde yetersiz altyapı, koruyucu ekipman eksikliği ve zayıf tehlikeli atık yönetimi nedeniyle ciddi çevresel zararlar ile iş kazaları ve ölümlerin yaşandığı belirtildi. Bu uygulamaların, AB’nin sıkı biçimde bağlı olduğu Basel Sözleşmesi’nin hedefleriyle çeliştiği vurgulandı. Mevzuattaki boşluklar, zayıf uygulama ve küresel rekabetteki eşitsizlikler nedeniyle çok sayıda AB/EFTA’ya ait geminin bu sahillerde söküldüğü, hatta AB içindeki gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin dahi son yıllarda gerilediği ifade edildi. Kuruluşlar, AB’nin bu eğilimi tersine çevirmesi ve AB/EFTA’ya ait EoL gemilerin AB içinde geri dönüştürülmesini sağlaması gerektiğini belirtti.
Ortak bildiride, bir geminin ağırlığının %70–95’inin geri kazanılarak yüksek kaliteli ikincil hammaddeye dönüştürülebileceği hatırlatıldı. Önümüzdeki on yılda geri dönüşüme gidecek AB/EFTA’ya ait gemilerin 136 milyon tonun üzerinde Hafif Deplasman Tonajı (LDT) temsil ettiği ve işlendikten sonra 100 milyon tonun üzerinde ikincil hammadde üretebileceği kaydedildi. Bu hacmin, bakir hammaddelere bağımlılığı azaltarak çelik sektörünün karbondan arındırılmasına katkı sağlayacağı belirtildi. Ayrıca, her bir ton demir hurdasının yeniden eritilmesiyle, karbon çeliğinde yaklaşık 1,6 ton, paslanmaz çelikte ise 5 ton CO₂ emisyonunun önlenebildiği; bunun yanında 1,4 ton demir cevheri, 740 kg kömür ve 120 kg kireçtaşı tüketiminin de engellendiği vurgulandı.
Kuruluşlar, gemi sahiplerinin hurdaya çıkarma planlarında şeffaflığın; AB merkezli sürdürülebilir ve dayanıklı bir geri dönüşüm altyapısının kurulması ve çelik sektörüyle endüstriyel sinerjilerin geliştirilmesi açısından kritik olduğunun altını çizdi. Aksi halde, AB dışında sökümün değer kaybına, stratejik malzeme kaybına ve ekonomik egemenliğin zedelenmesine yol açtığı belirtildi. AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği’nin (AB SRR), son dakika bayrak değişikliklerine izin veren boşluklar nedeniyle etkisinin zayıfladığı; ayrıca bazı gemi sahiplerinin varlık elden çıkarma niyetlerini gizleyerek AB Atık Sevkiyatı Yönetmeliği kapsamındaki yükümlülüklerden kaçındığı ifade edildi. Bu durumun, AB’nin kendi malzeme akışları üzerindeki kontrolünü zayıflattığı ve yüksek standartlı geri dönüşüm kapasitesine yapılan yatırımları baltaladığı kaydedildi.
Bu çerçevede ortak bildiriyle beş somut talep sıralandı:
-
AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği’nin güçlendirilmesi, bayrak değiştirme açığının kapatılması ve AB’ye ait tüm gemilerin AB standartlarına uygun tesislerde geri dönüştürülmesi.
-
Sosyal, sağlık, güvenlik ve çevre kurallarına tam uyumlu tersaneler için adil rekabet ortamı ve AB onay süreçlerinin netleştirilmesi.
-
AB merkezli tesislerin ölçeklenmesi için finansman, inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarıyla rekabetçi bir Avrupa gemi geri dönüşüm sektörünün geliştirilmesi.
-
Denizcilik sektöründe daha fazla şeffaflık ve iş birliği, filo emeklilik planları ile ikincil hammadde fraksiyonlarının mevcudiyeti ve kalitesine ilişkin veri paylaşımının artırılması.
-
Gemi geri dönüşümünün, yüksek kaliteli ikincil hammadde üretimi ve çelikte döngüsellik ile karbonsuzlaşmayı desteklemek üzere, yakında yürürlüğe girecek Döngüsel Ekonomi Yasası’nın temel unsurlarından biri olarak tanınması.
Açıklamada, AB içinde sürdürülebilir gemi geri dönüşümünün yalnızca çevre ve işçi güvenliğini korumakla kalmayacağı; aynı zamanda AB’nin stratejik özerkliğine, endüstriyel dayanıklılığına ve iklim nötrlüğüne geçişine güçlü katkı sağlayacağı vurgulandı.
Comments
No comment yet.