Bir aynalı paslanmaz çelik ve yansıtıcı siyah taştan yapılan görünmez köprü Çin’in Hunan eyaletinde bulunuyor. Dünyanın en uzun ve en yüksek cam köprüsünün açıldığı Zhangjiajie Kanyonun’daki iki dağ arasında 300 metre yükseklikte asılı duran yeni yapı, yansıtılmış dış cepheye sahip bir platform ve içinde büyük bir delik bulunan iki parçadan oluşuyor.
Çevredeki alanlarla uyumlu bir şekilde harmanlanmak amacıyla tasarlanan ve Çin’in Zhangjiajie Ulusal Orman Parkı’na dikilen bir dizi köprü, bölgenin çarpıcı kuvarsit peyzajının eşsiz manzaralarını sunmaktadır.
Bunu, çıplak gözle görünmeyecek şekilde tasarlayarak yapmaktan daha iyi bir yol var mı?
San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nden, Kobe Japonya’daki Akashi Kaikyö Köprüsü’ne kadar güzel tasarlanmış tüm köprüler, bir ırmak ya da bir vadiyi geçmek için kullanılacak yol olmaktan çok daha fazlasıdır, böyle köprüler çoğu zaman kendi başlarına birer turistik yer haline gelirler.
Görünmez köprüyü inşa eden Paris merkezli mimarlık firması Martin Duplantier Architectes, estetiği şöyle açıklıyor: “Geliştirilen konsept, illüzyonist gelişmedir. Gizli. Geometrik. Karmaşık bir görüntüye sahip olan köprü ayaklarının hassas bir şekilde yerleştirilmiş saf geometrik şekilleri vardır.”
Yakındaki görünmez köprülerden biri eliptik bir disktir. Turistlerin iki kaya arasındaki parkı görmelerine izin veren merkez alanda bir delik yer almaktadır. Bu delik, güçlü bir paslanmaz çelik ağa sahiptir. Bu da ziyaretçilerin köprü üzerinde cesurca hareket etmelerini ve boşluğun içine bakabilecek kadar cesur hissetmelerini sağlıyor. Firmanın kurucusu Mimar Martin Duplantier, “Her şey doğal manzarayı güzelleştiren saf geometrik şekillerden ibaret…” diyor.
Köprü ayakları paslanmaz çelikten yapılmıştır, ancak her biri şekil ve amaç bakımından farklıdır. Başka bir görünmez köprü iki kuvarsit kumtaşı kulesini birbirine bağlayan bir dikdörtgen açıklıktır. Paslanmaz çelik konstrüksiyonun yanı sıra bu köprünün yüzeyinde düzensiz ince siyah taşlar ve ahşap setler vardır. Bu düzensiz yol, ziyaretçilere dağlarda dolambaçlı bir yol alma hissini vermektedir.
Siyah taş da Duplantier’in “su aynası” dediği şeyin önemli bir parçasını oluşturuyor. Her 7 dakikada bir püskürtme nozulları, siyah taşlara yerleşerek küçük nem bulutları oluşturuyor ve sonunda onları 2 santimetre derinliğe kadar kaplıyor. Görünmezlik hissi veren ve manzarayı yansıtan da budur zaten.
Duplantier köprülerin ve pavilyonların inşa edilmesinin 2 yıl sürmesini bekliyor. Diyor ki: Çelik kullanıyoruz. Çünkü çelik, doğayı yansıtır. Çünkü güçlü bağlantılar kurmanın en kompakt yolu budur ve köprüler güçlü bağlantılarla kurulur.”
Köprülerle birbirine bağlanan üç salonun yapıları için paslanmaz çelik ve döşemeleri için de siyah taş kullanılacaktır. Salonlar 3 ayrı seviyede tasarlanmıştır. En üst kat 360 derecelik panoramik seyir terası, orta kat bir kafe ve en altta da kraliyet misafirhanesi olarak da bilinen VIP bir misafirhane olarak tasarlanmıştır. Sadece özel ziyaretçiler parkta bir gece geçirebilir.
Duplantier, köprüler ve salonların amacının “doğanın barok manzarasını sahnelemek, doğru çerçevelemek ve Çin’in daha az gezilen bölümünde turizmin geliştirilmesine yardımcı olmak” olduğunu söylüyor. Tıpkı diğer ünlü dünya yapıları gibi köprüleri bir çağ için kalıcı görüyor. Çünkü proje hem saf hem de zarif olmaya çalışıyor.
Comments
No comment yet.