Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, iş yapış şekillerinde de köklü değişiklikleri beraberinde getirdi. Bu değişimlerden biri de tüm dünyada 325 milyar dolarlık ekonomik değer yaratılan fuarcılık sektöründe yaşandı. Pandemi nedeniyle iptal olan ya da ertelenen fiziki fuarlar, sanal ortama taşındı. Türkiye’nin bu alanda dünyada öncü olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, şu ana kadar gerçekleştirilen sanal fuarlarda beklenenin üzerinde sonuçlar aldıklarını belirtti. Dünya gazetesinden Yener Karadeniz'in haberine göre; sektör temsilcileri, katılım giderlerini yüzde 90’dan fazla düşüren sanal fuarlarda bağlantıların ise 10 kat daha fazla olduğunu ifade etti. Öte yandan pandemi sonrası fuarların hibrit olarak düzenlenmesi için çalışmaların olduğu dile getirildi.
İhracat birliklerinden talep yağıyor
Bu yıl Türkiye’nin fuar takviminde 136’sı uluslararası olmak üzere 450 fiziki fuar yer alıyordu. Mart ayında ilk koronavirüs vakasının görülmesinin ardından söz konusu fuarların yüzde 80’e yakını ya iptal edildi ya da ertelendi. Önümüzdeki döneme dair belirsizliğin devam etmesi ise alternatif yolların aranmasına yol açtı. Bu kapsamda devreye giren Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) önderliğinde pandeminin ihracata negatif etkisini telafi edebilmek için sanal fuar ve ticaret heyeti atağı başlatıldı.
Şu ana kadar bakanlık ve TİM koordinasyonunda iki adet sanal fuar düzenlendi ve sayısı 61’i bulan ihracat birliklerinden yeni fuarlar için de talep gelmeye devam ediyor. Düzenlenen sanal fuarlardan ise beklenenden daha iyi sonuç alındığını vurgulayan sektör temsilcileri, önümüzdeki dönem gerçekleşecek fuarlar için yurt dışı üreticilerin de katılmak için şimdiden başvuru yaptığını belirtti.
Sanal seferler mayısta başladı
TİM Başkanı İsmail Gülle, COVID-19 salgınının ihracata olumsuz etkilerini ve ihracatçı firmaların uğradığı pazar kayıplarını en aza indirmek amacıyla sanal seferlere başladıklarını hatırlatarak bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonu ile sanal ticaret heyetleri ve fuarlar düzenlediklerini söyledi. Mayıs ayında ilk sanal ticaret heyeti, haziranda ise ilk sanal fuarın gerçekleştirildiği bilgisini veren Gülle, “Pandemi öncesi dönemde gerçekleştirdiğimiz fiziki heyetler için yaklaşık 1 ay içerisinde başvurular oluşturulur, düzenlenecek heyetin katılımcıları netleştirilirdi. Bu dönemde ise 2 hafta olmadan heyetlere başvurular gelmiş ve kontenjanlar dolmuş oluyor” dedi.
Yeni normalin bir parçası oldu
Bu sürede yapılan pazar araştırmalarının fiziki etkinliklerin yerini dolduramadığını dile getiren Gülle, bunun birlikte, sanal heyetlerin fiziki heyetlere göre avantajlarının da bulunduğunu dile getirerek, “Fiziki heyetlerde zaman darlığından dolayı görüşmeler kısa sürebildiği gibi bazen gerçekleştirilmiyor. Sanal heyetlerde ise iki taraf belirlenen gün görüştürülemezse bile sonraki günlerde tekrar bir araya gelebilme şansına sahip. Zaman ve mekân kısıtı ortadan kalkıyor. Bir başka önemli avantajı da fiziki heyetlere göre daha düşük bütçelerle gerçekleşiyor.” Pandemi süreci sona erip eski düzene dönüldüğünde firmaların tekrar konvansiyonel heyetlere yöneleceği öngörüsünde bulunan Gülle, “Yeni normalin bir parçası olarak hayatımıza giren yeniliklerden biri de sanal ortamda ticaret görüşmeleri yapmak oldu. Bu bağlamda, ulaşılması zor olan pazarlarda ise sanal heyet modelinden yararlanmaya devam edeceğiz. Çünkü heyetler zamandan ve maliyetten kazanmamızı ve hızlı hareket edebilmemize imkân sağlıyor” diye konuştu.
Yıl sonuna kadar 20 fuar planlanıyor
TİM ve Ticaret Bakanlığı desteği ile gerçekleştirilen ilk sanal fuar olan Shoodex Ayakkabı ve Saraciye Fuarı, 1-3 Haziran tarihlerinde gerçekleştirildi. 31 firmanın katılımı ile gerçekleştirilen fuarda 59 farklı ülkeden 300’ü aşkın yabancı firma yer aldı. İkinci sanal fuar ise Türkiye’nin Avrupa’da 4. sırada yer aldığı tarım ve hayvancılık makineleri sektörüne yönelik olarak yine haziran ayında düzenlendi. “Agri-Virtual-Tarım ve Hayvancılık Makineleri Sanal Fuar”ında Selçuk Üniversitesi tarafından geliştirilen 3 boyutlu program kullanıldı. 3 gün süren fuarı 100 bin kişi görüntülerken, stantlarda 45 bin kişi ağırlandı. TİM mobilyadan eğitime, mermerden otomobile, hazır giyimden tekstile kadar 20’ye yakın sanal fuarı yıl sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyor. Sanal heyetler ise 13-15 Mayıs’ta Özbekistan ile başladı. Ardından Kenya, Hindistan ve Nijerya sanal heyetleri gerçekleştirildi. Düzenlenen sanal ticaret heyetlerine toplamda 256 alıcı firma katılırken, 684 ikili iş görüşmesi yapıldı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Pakistan sanal ticaret heyetini önümüzdeki günlerde Kolombiya-Meksika, Almanya, Kazakistan ile takip edecek.
325 milyar dolarlık ekonomi
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 32 bin ulusal ve uluslararası fuar düzenleniyor. Yine söz konusu fuarlar vasıtası ile 325 milyar dolarlık bir ekonomik değer yaratılıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre Türkiye’de ise geride bıraktığımız yıl 482 fuar düzenlendi. Bu fuarlar vasıtasıyla 4.42 milyar dolarlık bir ekonomik değerin yaratıldığı tahmin ediliyor.
Sanal fuarın avantajları
>Hazırlık süresi çok daha kısa
>Katılım ücreti daha düşük
>B2B görüşme oranı daha fazla
>Daha geniş coğrafyaya ulaşma imkanı
>Daha düşük bütçe ile gerçekleştirilebiliyor
>Fuar destekleri burada da geçerli
>B2B görüşmeler fiziki fuarlara göre daha uzun ve verimli oluyor.
>Zaman ve mekân kısıtı ortadan kalkıyor.
Sanal fuarlara düzenleme yolda
TİM Sanal Fuar Komitesi, söz konusu fuarlar için standartlar belirlemek için hazırlıklarını sürdürüyor. Böylece fuarlar için verilen desteklerin de doğru şirketlere gitmesi ve kişisel verilerin gizliliğinin garanti altına alınması amaçlanıyor. Bilindiği üzere mayıs ayında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda uygun görülen sanal ticaret heyeti faaliyetleri ile sanal fuarlara destek sağlanıyor. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda iş birliği kuruluşlarınca düzenlenen sanal ticaret heyeti faaliyetlerine ilişkin giderlere yüzde 50 oranında ve faaliyet başına 50 bin dolara kadar destek verilirken, iş birliği kuruluşlarınca düzenlenen sanal fuarlara katılım organizasyonları giderleri de yüzde 50 ve faaliyet başına 50 bin dolara kadar destekleniyor. İş birliği kuruluşlarınca düzenlenen sanal fuar organizasyonlarına dair giderler de yüzde 50 ve faaliyet başına 100 bin dolara kadar destekten yararlandırılabiliyor.
"Rekor sayıda görüşme yaptık"
Haziran ayında gerçekleştirilen Shoedex'e katılan Ülkücan Ayakkabı'nın kurucu ortaklarından Mehmet Ülkücan, pandemi öncesi Japonya'dan İngiltere'ye kadar birçok fuara katıldığını belirterek, hiçbir fuarda Shoedex fuarında yakaladıkları başarıya yakalayamadıklarına dikkat çekti. Fuarlarda beklentinin sıcak satıştan ziyade ilişki geliştirmek olduğunun altınız çizen Ülkücan, "Yeni kontaklar bulmak daha önemli. Hiçbir fuarda bu kadar kontak yakalayamamıştım. O kadar masraf yapıp Japonya'ya gidiyoruz ama standa kimse gelmiyor. Burada katılan herkes ile mutlaka temas ettik" diye konuştu.
"Maddi olarak inanılmaz uygun"
Shoedex'e katılan bir diğer şirket olan FB Aksesuar Çanta'nın Yöneticisi Murat Çelik, 4 yılda 16 yurtdışı fuara katıldıklarını belirterek, "Fuarlar maddi açıdan baktığımızda böyle bir fuara gitmek gelmek ürün taşımak ile birlikte 80-90 bin TL maliyeti oluyor. Fuar alanında bekliyorsunuz ama oraya kaç kişi gelirse en fazla o kadarına kendinizi gösterebiliyorsunuz. Sanal fuar ise maddi olarak inanılmaz uygun. Web sitesine gelen herkese kendimizi gösterdik. Benim standımı kimler gezmiş hepsini görebiliyorum. Fiziksel fularlarda hangi firma geldi hangisi fuar alanına geldi bunların bilgilerine ulaşamıyorduk" dedi.
Comments
No comment yet.