Kendinizden bahseder misiniz?
Mısır’ın çelik ve imalat sektöründe uygulayıcıyım. İnşaat ve sanayi müşterileri için tedarik, nakliye ve proje teslimatını yönetme konusunda pratik deneyime sahibim. Şu anda büyük bir Mısırlı çelik üreticisi ve sevkiyat operasyonunda çalışıyorum; tedarikçi seçimi, uluslararası tedarik ve büyük yapısal projelerin zamanında teslimatını koordine ediyorum.
Son yıllarda Mısır’ın demir ve çelik sektörünün gelişimini üretim kapasitesi ve teknolojik yatırımlar açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Mısır’ın çelik sektörü istikrarlı şekilde büyüyor. Resmi ve sektör raporları, 2023–2024 döneminde ham çelik üretiminin arttığını gösteriyor; bazı kaynaklar 2024 yılı üretimini yüksek tek haneli milyon tonlarda (2024 yılı için farklı raporlara göre yaklaşık 7,9–9,0 Mt) olarak veriyor. Bu büyüme, yerel talep (inşaat, beyaz eşya, altyapı) ve bölgesel ihracat bağlantılarının güçlenmesinden kaynaklanıyor. Yatırım faaliyeti düzensiz. Mevcut tesisler modern bitirme ve işleme hatlarına yatırım yaparken, bazı eski tesis genişletmeleri ve ihracata yönelik projeler devam ediyor.
Üretim yöntemlerinde (EAF vs BOF) herhangi bir dönüşüm veya modernizasyon trendi gözlemlediniz mi?
Evet, dünya genelinde düşük karbonlu yollar (Elektrikli Ark Fırını – EAF ve DRI-EAF kombinasyonları) yönünde net bir eğilim var ve bu trend bölgede de görülüyor. WorldSteel ve yatırım izleyicileri, yeni kapasitenin artan kısmının EAF/DRI bazlı olduğunu bildiriyor. Mısır’da bazı oyuncular, henüz yüksek fırın/BOF varlıklarını tamamen değiştirmek yerine daha verimli eritme ve bitirme ekipmanları ve tedarik zinciri iyileştirmelerine kademeli olarak yatırım yapıyor. Ancak politika ve piyasa baskısı, yeni yatırımları mümkün olduğunda EAF/DRI yönüne itiyor.
Enerji maliyetleri ne ölçüde belirleyici oldu ve sektör hangi çözümleri geliştiriyor?
Enerji maliyetleri büyük bir etken. Artan elektrik ve yakıt fiyatları, son yıllarda uygulanan sübvansiyon reformları ve işletme maliyetlerini artırdı. Yerel tesislerin rekabet yönünü değiştirdi. Üreticiler buna üç şekilde yanıt veriyor. Daha uzun vadeli elektrik sözleşmeleri ve sahada kendi üretimi sağlamak (gaz ve yenilenebilir enerji PPA’ları dahil), haddeleme ve ısıtma hatlarının termal ve elektrik verimliliğini artırmak ve elektriği daha kolay düşük karbonlu veya sözleşmeli yenilenebilir kaynaklardan kullanabilecek süreç yollarına (EAF/DRI) geçişleri değerlendirmek. Mısır’daki son büyük yenilenebilir PPA’lar ve projeler (1 GW ölçeğinde güneş/rüzgar anlaşmaları dahil), orta vadede ağır sanayi için daha düşük maliyetli ve düşük karbonlu elektrik erişimini kolaylaştırıyor.
“Uluslararası finans ve kalkınma kuruluşları yassı çelik projelerini desteklemeye başlıyor”
Küresel yeşil dönüşüm, Mısır’ın çelik stratejilerini nasıl etkiliyor düşük karbonlu veya geri dönüştürülmüş çelik girişimleri var mı?
Mısır ve MENA’da yeşil çelik fırsatlarının farkına varılması artıyor. Politika belgeleri ve bölgesel çalışmalar, DRI (gelecekte yeşil hidrojen dahil) ve hurda/EAF kullanımını artırma yolunu vurguluyor. Uluslararası finans ve kalkınma kuruluşları, daha sürdürülebilir işleme ve ihracata yönelik yassı çelik projelerini desteklemeye başlıyor (örneğin IFC’nin Mısır’da daha sürdürülebilir yassı çelik işleme iş birliği). Pratik uygulama hâlâ erken aşamada, ancak uluslararası finansman, düşük karbonlu ürün talebinin artması ve yenilenebilir maliyetlerin düşmesi, yeşil/düşük karbonlu yolları öncelikli hale getiriyor.
Türkiye’nin tesisleri geniş bir ürün yelpazesi sunuyor
Demir ve çelik ürünlerini neden Türkiye’den tedarik ediyorsunuz? Sizler içim kalite, fiyat, teslimat, güvenilirlik hangisi daha önemliydi?
Biz Türk tedarikçileri seçerken belirleyici faktörler bir karışımdı. Rekabetçi fiyat + hızlı teslimat + tutarlı ürün özellikleri. Türkiye’nin tesisleri geniş bir ürün yelpazesi sunuyor (demir, HRC, levha, profiller) ve cazip FOB fiyatları var; ayrıca Mısır’a etkili sevkiyat hatları mevcut. Bu da teslim sürelerini kısaltıyor. Kalite ve tutarlı tesis test/izlenebilirliği de birçok Türk üretici için güçlü bir nokta. Bu nedenle seçim genellikle tek faktöre dayanmadı. Fiyat ve teslim süresi genellikle ön plandaydı, kalite ve düzenleyici/uyumluluk dokümantasyonu hemen ardından geldi. Ticaret istatistikleri, Türkiye’nin Mısır’a önemli miktarda demir ve çelik ihracatı yaptığını gösteriyor; bu da bu tedarik modelinin yaygın olduğunu doğruluyor.
Türk çelik tedarikçileriyle çalışmanın başlıca avantajları ve zorlukları nelerdir?
Avantajlar; standart ürünlerde güvenilir hacim mevcudiyeti, rekabetçi fiyat, Akdeniz limanlarına iyi lojistik, bölgesel pazarlara ihracat deneyimi (dokümantasyon ve paketleme).
Zorluklar arasında spot fiyat ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, farklı ürün tolerans ve spesifikasyonları nedeniyle sıkı kontrol gerekliliği ile liman ve gümrük gecikmeleri yer almaktadır. Proje tedarikinde sürprizlerle karşılaşmamak için teknik şartlar, kalite kontrol örneklemesi ve INCOTERM sorumluluklarının sözleşmede net şekilde belirlenmesi şarttır.
Mısır’ın çelik sektöründe yakın gelecekte hangi trendleri bekliyorsunuz?
Kısa-orta vadeli beklentiler, inşaat ve beyaz eşya talebinin toparlanmasıyla mütevazı ama istikrarlı bir talep büyümesini öngörüyor. Bu dönemde bitirme kapasitesini artırmak için daha seçici yerel yatırımlar yapılması, belirli yassı ürünlerde ithalata devam edilmesi, ancak yerel katma değer üretimini destekleyecek politika ve ticari teşviklerin artması bekleniyor. Finansman ve güvenilir, düşük maliyetli elektrik sağlandığında ise yeni kapasite yatırımları için kademeli EAF/DRI geçişleri yapılabilir. Orta vadede (2030’a kadar) ise yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş çelik/EAF yöntemlerini entegre eden projeler veya teşvikler, uluslararası finansman ve politika desteği sürdüğü takdirde sektörün karbon profilini şekillendirebilir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Okuyucular için iki önemli nokta öne çıkıyor:
Tedarik disiplininin önemi: Net teknik şartlar, sıkı denetim rejimleri ve INCOTERM kurallarının belirlenmesi, anlaşmazlıkları ve maliyet aşımını azaltıyor.
İzlenebilirlik ve ürün sertifikasyonu giderek rekabet avantajı haline geliyor: Müşteriler, CO₂ yoğunluğu verisi, tesis test sertifikaları ve geri dönüştürülmüş içerik gibi tedarik zinciri bilgilerinin takibini talep ediyor. Hem rekabetçi fiyat hem de güvenilir çevresel veri sunabilen şirketler, önümüzdeki 3–5 yılda ihracat pazarlarında daha fazla sözleşme kazanma şansına sahip olacak. Derinlemesine bilgi için IFC/Kandil iş birliği ve World Steel/WorldSteel küresel süreç trendleri referans olarak gösterilebilir.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı