Yeni ve bağımsız bir çalışma, Avrupa Çelik ve Metaller Eylem Planı'nın (SMAP) geri dönüştürülmüş çelik ihracatını sınırlama önerisinin ters etki yaratabileceğini ortaya koyuyor. Ernst-Abbe-Hochschule Jena tarafından yürütülen araştırma, ihracat engellerinin Avrupa çelik sektörünü güçlendirmeden piyasaları bozacağını ve küresel iklim çabalarına zarar verebileceğini gösteriyor.
Araştırmanın temel bulguları:
-
Geri dönüştürülmüş çelik, sürekli temin edilebilen ve tam olarak kullanılması gereken bir hammaddedir.
-
Her ton geri dönüştürülmüş çelik, nerede kullanılırsa kullanılsın, yaklaşık 1,66 ton CO2 emisyonunu önlüyor.
-
Avrupa'nın net ihracatı arz fazlasından değil, düşük iç talebi yansıtıyor.
-
AB, yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş malzemeler, özellikle paslanmaz çelik hurdasına hâlâ bağımlı.
-
Gelecekte geri dönüştürülmüş çeliğin niteliği, miktarından daha kritik bir zorluk olarak öne çıkacak.
-
Hurda ticareti maliyet değişikliklerine hassas; ihracat engelleri ticaret akışlarını Avrupa dışına kaydırabilir.
-
İhracat kısıtlamaları misilleme riskini artırır, yüksek kaliteli ithalata erişimi sınırlar ve küresel ‘hurda’ kullanımını azaltabilir, dolayısıyla CO2 emisyonlarını yükseltebilir.
Çalışmada, AB politikasının ihracatı sınırlamak yerine yapısal sorunlarla mücadele etmesi, ayıklama ve ön ayıklama işlemlerini hızlandırması, kalite ve sertifikasyonu standartlaştırması ve geri dönüştürülmüş çeliğin kalitesini artıran yatırımları desteklemesi gerektiği vurgulanıyor.
EuRIC Genel Sekreteri Julia Ettinger, “Geri dönüştürülmüş çeliğe uygulanan ihracat kısıtlamaları yanlış bir araç. AB, korumacılığa yönelmek yerine enerji maliyetlerini düşürmeye ve yüksek kaliteli geri dönüşüme yatırım yapmaya odaklanmalı” dedi.
BDSV Genel Müdürü ve Avukatı Guido Lipinski ise, “Avrupa geri dönüşüm sektörü küresel ölçekte rekabetçi. İhracat kısıtlamaları bu rekabet gücüne zarar verirken, Avrupa dışı ticaret akışlarının yönlendirilmesi, Avrupalı tüketicilerin arzında olumlu bir etki yaratmayacak” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Frank Pothen, çalışmanın önemli bulgularını 1 Ekim 2025’te Hamburg’da düzenlenecek Avrupa Geri Dönüşüm Konferansı 2025’te sunacak.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı