27 Ekim’de gerçekleştirilen Demir Dışı Metaller Bölümü oturumunda, değişen politikalar, tarifeler ve yeni teknolojilerin sektöre etkisi ile veriye dayalı karar almanın önemi ele alındı.
Oturum, Hayes Metals (Yeni Zelanda) Bölüm Başkanı Paul Coyte tarafından açıldı. Coyte, “Demir dışı malzeme akışları, ticaret rüzgarlarına çok benzer. Doğru bilginiz yoksa, gelecekteki eğilimleri tespit etmek gerçekten zordur” dedi.
Oturumda, Asya’dan ABD’ye ve Avrupa’ya kadar birçok bölgede son dönemde alınan politika önlemleri ve bunların ticaret akışlarına etkileri masaya yatırıldı. Malezya’nın Operation Metal’i, Tayland’ın sıkı ithalat kuralları ve Çin’in artırılmış denetimleri, tedarik zincirlerini etkileyen önlemler arasında yer aldı. ABD tarifeleri ve Avrupa’daki ikincil bakır ihracatına getirilen kısıtlamalar da sektörde önemli rol oynuyor.
Project Blue (Birleşik Krallık) Danışmanlık Başkanı Jessica Fung, ABD tarifelerini örnek göstererek, politika duyurularının hem akımlar hem de fiyatlar üzerinde anında etkisi olduğunu vurguladı. Fung, ikincil bakırın küresel bakır tüketiminin yaklaşık %36’sını oluşturduğunu ve önümüzdeki on yıl içinde bu payın %40’ın üzerine çıkmasının beklendiğini açıkladı. Özellikle Asya’da rafinasyon kapasitesinin arttığını ve Japonya ile Güney Kore’nin kapasite kullanımını artırdığını belirtti.
Aurubis (Almanya) Çok Metalli Geri Dönüşüm Operasyon Direktörü Inge Hofkens, sektörde geçirdiği 30 yıl boyunca dünya çapında politik, ekonomik ve teknolojik değişimlerin bu kadar yoğun yaşanmadığını söyledi. Hofkens, “Bazı bölgeler pazarları açık tutarken diğerleri sınırlarını kapatıyor; birlik olmazsak geleceğimizi başkaları belirleyecek. Sorumlu birincil üretim ve stratejik geri dönüşüm el ele çalışarak dayanıklılık oluşturur” dedi. Aurubis’in ABD’deki yeni çok metalli tesisini örnek göstererek, karmaşık hurdaların rafine metallere dönüştürülmesi ve yerel satış noktalarının kurulmasının sektörde döngüselliğin yeni bir dönemini işaret ettiğini belirtti.
Buddy (Yeni Zelanda) CEO’su Stuart Kagan, demir dışı ticaret akışlarının dijitalleşme ve teknoloji ile nasıl artırılabileceğini anlattı. Kagan, sektörde kişisel ilişkilerin hâlâ önemli olduğunu ancak dijital platformların alıcı ve satıcıların daha iyi ortaklar bulmasını, daha hızlı ve güvenilir ticaret yapılmasını sağladığını vurguladı. McKinsey’nin 2024 raporuna atıfta bulunan Kagan, dijital yetenek geliştiren metal tüccarlarının hız ve verimlilik açısından rakiplerinden daha iyi performans gösterebileceğini ifade etti.
Oturumun soru-cevap bölümünde, AB’deki ikincil bakır akışları değerlendirildi. Project Blue’dan Fung, son üç yılda ihracatın arttığını, ithalatın ise azaldığını belirterek, bunun AB’deki talep farklılıkları ve işleme kapasitesi kısıtlarıyla ilişkili olduğunu söyledi. Galloo (Fransa/Belçika) Ticari Mühendisi Emmanuel Katrakis, AB’nin ikincil bakır ve alüminyum ihracatına getirebileceği olası kısıtlamaları gündeme getirdi. Fung, ticaret engellerinin akışları ve fiyatları bozabileceğini, maliyet ve verimsizlik yaratabileceğini vurguladı. Hofkens ise, güvenliğe yönelik politika vurgusunun yeni bir gelişme olduğunu ancak piyasaların her zaman kendilerine bir yol bulacağını söyledi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı