Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, NTV’de katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yılmaz, terör operasyonlarında zarar gören yapılara ilişkin, “Silopi’de zarar tespiti yapılan hanelerle ilgili 10 bin liraya kadar hafif zararı olanlara nakdi olarak karşılığını ödemek üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz. Daha yüksek maliyetli zarar görmüş yapılar veya ağır hasarlı, oturulamaz durumda olanlar için ise vatandaşlarımıza daha çok konut sağlamayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Terör olayları, Cizre ve Silopi’de hasar tespit çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, Türkiye’nin uzun yıllardır terör belasıyla uğraştığını, terörün etkilerinin hep birlikte görüldüğünü söyledi.
Silopi’de operasyonların tamamlandığını, ilk aşamada zarar tespitlerinin yapıldığını belirten Yılmaz, çalışmalar bittikten sonra da Silopi’yi riskli alan ilan ettiklerini hatırlattı. Yılmaz, şöyle devam etti:
“Orası için yeni bir imar planı çalışması yürütülüyor. Çevre Şehircilik Bakanlığımız yeşil alanlarıyla, sosyal donatılarıyla, çocuk Oyun parklarıyla, yollarıyla çok daha iyi bir şehirleşme oluşması bakımından da bir çalışma yapılıyor, o aşamadayız. Zarar tespiti yapılan hanelerle ilgili 10 bin liraya kadar hafif zararı olanlara nakdi olarak karşılığını ödemek üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz, dosyalar tekamül ettiriliyor ve hızlı bir şekilde bunun gereğini yapacağız. Daha yüksek maliyetli zarar görmüş yapılar için veya ağır hasarlı, oturulamaz durumda olanlar için ise daha çok konut üretmeyi ve konut sağlamayı düşünüyoruz vatandaşımıza. Yalnız o yörenin işte aile büyüklüğüne uygun, sosyal yaşamına uygun bir tasarım da yaparak, örneğin geniş balkonları olan, daha geniş bir yapı içinde bu ihtiyaçları karşılamayı düşünüyoruz. Bu süreç içinde halkımızın ihtiyaç duyduğu geçici destekleri de vererek; barınma desteği gibi, sosyal bir takım destekler gibi destekleri de vererek bu süreci sürdürüyoruz.”
Cizre’deki zarar tespitlerinin devam ettiğini belirten Yılmaz, bu tespitler bittikten sonra Cizre’de de Silopi’ye benzer bir şekilde bu süreci yürüteceklerini ve yeni bir şehirleşme anlayışı içinde çalışmalar yapacaklarını ifade etti.
Yılmaz, terör olsun ya da olmasın bu şehirlerde mutlaka daha iyi bir şehircilik anlayışı, daha yaşanabilir bir ortamın oluşturulması gerektiğini vurguladı.
‘SİLOPİ’DEKİ KONUTLARDA 80 MİLYONLUK HASAR’
Söz konusu bölgelerde zararın boyutunun sorulması üzerine de Yılmaz, Silopi’de özel şahısların konutlarıyla, binalarla ilgili 80 milyon lira civarında bir zararın söz konusu olduğunu bildirdi.
Buna kamunun binaları, camileri ve benzeri yerlerin dahil olmadığına işaret eden Yılmaz, “Bu sadece özel şahıslara ait yapılarda meydana gelen zarar. Tabii Cizre’de bu çok daha büyük olacak” dedi.
Yılmaz, bölgede istihdama yönelik yapılan çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi:
“İhtiyaç duyan, yoksul aileler ve evi tahrip olmuş, sorun yaşayan ailelerle ilgili olarak İŞKUR’dan toplum yararına çalışma programlarından bu ilçelerimize tahsilatlar yaptık. Örneğin Silopi’de 400 gencimizi işe başlattık, 21 Mart’ta 800 gencimize daha böyle bir imkan vereceğiz. Bir taraftan bunlara mesleki eğitimler düzenlemeyi düşünüyoruz, yani çalışacak bu gençlerimiz. Mesleki eğitim de vereceğiz ki geleceğe daha iyi hazırlansınlar. Dokuz ay boyunca istihdam etmiş olacağız. Cizre’de iki bin gencimizi aynı şekilde istihdam etmeyi planlıyoruz. İdil’de operasyonlar bitti. Orada ilk aşamada 700 gencimize istihdam imkanı sağlayacağız.”
‘GÜVENLİKTE GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİL’
Güvenlik konularında da kesinlikle geri adımın söz konusu olmadığını, çok kararlı bir şekilde güvenlikle ilgili çalışmaların yürüyeceğini vurgulayan Yılmaz, buradaki temel meselenin insan odaklı güvenlik anlayışı olduğunu belirtti.
Yas evlerinin terör örgütünün propaganda mekanlarına dönüştüğü iddialarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Yılmaz, yörenin orijinal kültürünü, geçmişten getirdiği değerlerini, birilerinin tahrip etmesine, içini boşaltmasına, yüzeyselleştirmesine müsaade edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, Nevruz’a ilişkin bir soru üzerine ise “Nevruz demek canlılık demek, hayat demek, bahar demek, biz böyle algılıyoruz. Bu anlamıyla nevruzu kutlayan herkese de saygı duyuyoruz. Bu yönde de gerekli tedbirler mutlaka alınacaktır. Ama nevruzu bölgenin yeniden kaosa sürüklenmesi, giderek adım adım Suriye benzeri bir ortamın ülkemizde oluşturulması için kullanılmasına da hiçbir şekilde tabii ki müsaade edilmiyor, edilmeyecek” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak : Milliyet
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı