Komite Başkan Yardımcıları Sheryl Groeneweg ve Lieven Top tarafından yapılan ortak açıklamada, Çin’in çelik ihracatının bu yıl %10 oranında artarak rekor seviyelere ulaştığı belirtildi. Açıklamada, bu artışın “piyasa odaklı ekonomilerdeki üreticileri ve çalışanları olumsuz etkilediği, firmaların finansal performansını zayıflattığı” ifade edildi. Ayrıca, dünya genelinde planlanan düşük karbonlu çelik projelerinin yaklaşık beşte birinin piyasa koşulları ve adil olmayan rekabet nedeniyle askıya alındığı bildirildi.
Komite verilerine göre, küresel kapasite fazlası 2025’te 680 milyon tonun üzerine çıkabilir. Küresel ham çelik üretim kapasitesi yedi yıldır artış eğiliminde ve yıl sonunda 2 milyar 547 milyon ton seviyesine ulaşması bekleniyor. 2028’e kadar devreye girmesi planlanan projelerle bu rakamın 2 milyar 656 milyon tona çıkabileceği tahmin ediliyor. Kapasite artışlarının büyük bölümü Asya ve Orta Doğu bölgelerinde, özellikle Hindistan ve ASEAN ülkelerinde yoğunlaşıyor.
Delegeler, enerji sübvansiyonları, vergi muafiyetleri, düşük faizli krediler ve kamu şirketlerine sağlanan ayrıcalıklar gibi piyasa dışı uygulamaların rekabeti bozduğunu ve verimliliği düşük tesislerin faaliyetlerini sürdürmesine yol açtığını vurguladı. OECD’nin izleme raporuna göre, bu tür desteklerin en yoğun görüldüğü bölgeler arasında Çin, Orta Doğu–Kuzey Afrika (MENA) ve Güneydoğu Asya yer alıyor. Komite, bu uygulamaların “piyasa sinyallerini bozduğunu ve özel sektör yatırımlarını engellediğini” belirtti.
Kapasite fazlasına bağlı ticaret akışlarındaki bozulmaların, uygulanan koruma önlemlerine rağmen sürdüğü bildirildi. Çinli üreticilerin, bitmiş ürünlere getirilen ticaret önlemlerini aşmak için yarı mamul ve düşük katma değerli çelik ihracatını artırdığı, bu durumun özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika pazarlarını daha savunmasız hâle getirdiği ifade edildi.
Katılımcılar, Küresel Çelik Kapasite Fazlası Forumu (GFSEC) kapsamında daha koordineli bir uluslararası eylem ihtiyacında mutabık kaldı. Ekim ayında gerçekleştirilen GFSEC Bakanlar Toplantısı’nda alınan kararlara atıfta bulunularak, 2026 Haziran’ına kadar küresel çelik krizinin yapısal nedenlerine yönelik ortak politika çerçevesi oluşturulması hedefi yinelendi. Komite, küresel kapasite fazlasının azaltılmasının sadece ticari istikrarı değil, aynı zamanda düşük karbonlu çelik teknolojilerine yatırımı da destekleyeceğini vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı