Tehrani’nin yanı sıra, panelde Prof. Alia El Mahdi, Dr. Aya El-Garhy ve Amir Aligholizadeh gibi sektörün önde gelen temsilcileri yer aldı. Konuşmacılar; bölgesel iş birliği, yeşil çelik üretimi, demir cevheri tedarik zinciri ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi başlıklar etrafında değerlendirmelerde bulundu.
“Kuzey Afrika, İran için stratejik tedarik noktası olabilir”
İran’ın azalan yerli kaynakları nedeniyle dış tedarike ihtiyaç duyacağını belirten Tehrani, Kuzey Afrika’nın bu noktada önemli bir rol üstlenebileceğini ifade etti. “Mısır, Fas ve Ürdün gibi ülkeler, İran’ın gelecekteki demir cevheri ihtiyacını karşılamada güçlü birer aday olabilir. Yaptırımların kaldırılması halinde bu ilişkilerin hızla gelişebileceğini öngörüyoruz” dedi.
Ancak jeopolitik tehditlerin bu iş birliği potansiyelini zayıflattığını vurgulayan Tehrani, Süveyş Kanalı gelirlerindeki düşüşe ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin yeni ulaşım koridorları kurma çabalarına dikkat çekerek, “Bu gelişmeler, Mısır’ın ekonomik yapısını ve çelik endüstrisinin gelişimini doğrudan etkileyebilir” değerlendirmesinde bulundu.
“İran için yeşil çelik üretimi büyük bir sınav”
Panelde CBAM kapsamında gündeme gelen çevresel yükümlülükler de tartışıldı. Tehrani, İran’ın yeşil çelik üretimine geçiş sürecinde ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “İran, üretiminde hurda yerine demir cevheri ve endüksiyon ocaklarına dayanıyor. Bu da yeşil çelik hedeflerine ulaşmayı zorlaştırıyor. Türkiye hurda temelli üretimiyle daha avantajlı konumda” dedi.
2030 yılına kadar yeşil çelik zincirine entegre olmanın, özellikle yaptırımlara maruz kalan ülkeler için oldukça güç olduğunu söyleyen Tehrani, çevresel dönüşümün yatırımlar ve bölgesel iş birlikleriyle hızlandırılabileceğini belirtti.
“Alternatif tedarik kaynakları: Fas ve Afganistan”
Tehrani, İran’ın geçmişte Taliban kontrolü öncesinde Afganistan’dan demir cevheri tedarik ettiğini ancak mevcut siyasi koşullar nedeniyle bu seçeneğin artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi.
“İran 10. sıradaki yerini korumak için yatırım yapmalı”
Küresel çelik üretiminde İran’ın 10. sırada yer almaya devam ettiğini hatırlatan Tehrani, “Çelik master planında 55 milyon tonluk üretim kapasitesi hedeflenmişti, ancak geçen yıl gerçekleşen üretim 30 milyon tonun altındaydı” dedi. İran’ın sıralamasını koruyabilmesi ve daha üst basamaklara çıkabilmesi için yeni yatırımlara ve ticari ortaklıklara ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
“Tercihli ticaret anlaşmaları yaptırımları dengeleyebilir”
Panelin sonunda, Tehrani, Körfez İşbirliği Konseyi gibi bölgesel kuruluşlar aracılığıyla yapılacak tercihli ticaret anlaşmalarının, yaptırımların etkilerini azaltmak için etkili bir araç olabileceğini dile getirdi. “Yaptırımlar kaldırıldığında, sadece üretim değil; dış tedarik ve bölgesel entegrasyon açısından da büyük bir ivme yakalanabilir” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı