Sterrer, “Bugün dünya çapında üretilen ham çeliğin yaklaşık yüzde 7-8’i doğrudan indirgeme yöntemleriyle elde ediliyor. Bu oranın önümüzdeki 30-40 yıl içinde hızla artması bekleniyor. Şu anda 500 ila 600 milyon tonluk bir potansiyel pazar var” diyerek, düşük karbonlu üretim süreçlerinde DRI teknolojilerinin stratejik önemini vurguladı.
Sunumunda, doğrudan indirgeme teknolojilerinin yalnızca yeni enerji çözümlerine değil, aynı zamanda hammadde kalitesi ve verimlilik açısından da büyük dönüşümler getirdiğini belirten Sterrer, “Karbon bazlı teknolojiler gelişmeye devam edecek, ancak karbon emisyonlarını azaltmak ve yakalamak artık vazgeçilmez bir gereklilik. Bu dönüşümde, yüksek kaliteli hammaddelerin verimli kullanımı ve elektrikli ark ocaklarıyla entegre sistemler ön plana çıkacak” dedi.
Hidrojenin rolü ve maliyet tartışmaları
Sterrer, hidrojen bazlı indirgeme teknolojilerine yönelik artan ilgiyi vurgularken, bu dönüşümün mali boyutuna da değindi:
“Bugün en çok tartışılan konular; hidrojenin maliyetini kimin karşılayacağı ve bu süreçlerin ne kadar enerji tüketeceği. Ancak aynı zamanda karbon bazlı teknolojilerde de gelişmeler devam ediyor. Emisyonları azaltırken karbon yakalama yöntemleriyle denge kurmak mümkün.”
Yeni nesil dijital çözümler
Sterrer, Primetals Technologies’in doğrudan indirgeme süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyon alanındaki çalışmalarını da paylaştı:
“Geliştirdiğimiz uzman sistemler, proses optimizasyonu ve yapay zekâ temelli modeller sayesinde indirgeme sürecini çok daha verimli hale getiriyoruz. Artık malzeme analizlerini 4-6 saat beklemeden, tahmin modelleriyle anında değerlendirme yapabiliyoruz. Bu da enerji tasarrufu ve yakıt verimliliğinde ciddi kazanımlar sağlıyor.”
Pilot tesis yatırımları ve insan kaynağı vurgusu
Sterrer, konuşmasının sonunda sektördeki dönüşümün yalnızca teknolojiyle değil, insan kaynağıyla da mümkün olacağını vurguladı:
“Hammadde simülasyonlarından elde ettiğimiz verileri gerçek hayata uygulamalı, pilot tesis yatırımlarını artırmalıyız. Yeni projeleri başarıyla hayata geçirebilecek güçlü bir teknik ekibe yatırım yapmak bu dönüşümün anahtarı olacaktır.”
Küresel DRI üretimi 2070’te 637 milyon tona ulaşacak
Primetals Technologies’in paylaştığı verilere göre, 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde doğrudan indirgenmiş demir (DRI) üretimi 140,8 milyon ton seviyesinde bulunuyor. Bu üretimin yüzde 54,1’i MIDREX, yüzde 29,1’i HYL/Energiron, yüzde 11,1’i PERED ve yüzde 4,4’ü döner fırın teknolojileriyle gerçekleştiriliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Primetals Technologies öngörülerine göre, küresel DRI üretimi 2070 yılına kadar 637 milyon tona ulaşacak. Bu büyümenin önemli bir bölümünü karbon yakalama ve depolama (CCUS) teknolojileriyle desteklenen ve tamamen hidrojenle çalışan tesisler oluşturacak.
Sterrer, “Bu dönüşüm yalnızca teknoloji yatırımıyla değil, aynı zamanda süreç optimizasyonu, uzman sistemler ve pilot tesis yatırımlarıyla da mümkün olacak. Gerçek ilerleme, laboratuvardan üretime taşınan bu yeniliklerle sağlanacak” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı