Darbe girişimi sonrası ülke içerisinde politik anlamda belirsizlik hissinin yükseldi, ancak iç ve dış politika gündeminde öyle hareketli günler geçirildi ki bu konu sanki unutuldu. Güvenlik arayışında olan yatırımcıların yurtdışındaki alternatiflere yöneldiğine dair analizler bir hatırlatma niteliğinde zaman zaman öne çıkıyor.
Gayrimenkul sektöründe geçen yılın 11 ayında 1 milyon 198 bin 740 adet düzeyinde bulunan toplam konut satışları da 2017’nin aynı döneminde 1 milyon 276 bin 342’ye yükseldi. Böylece bu yılın ocak-kasım döneminde toplam konut satışlarında yüzde 7 civarında artış görüldü.
Ek olarak önümüzdeki yıla yönelik beklentilere baktığımızda Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas 2017 yılında KGF’nin devreye girmesinin finansal açıdan sektöre bir rahatlık getirdiğini aktarmış ve “Yurt dışı yatırımcılara getirilen teşvikler yine sektöre artı canlılık getirdi. 1 milyon dolar ve üzeri konut alanlara vatandaşlık verilmesi, gurbetçi kardeşlerimizin bu kapsamda Türkiye’den alacakları mülklere sıfır KDV uygulaması bunlar arasında sayılabilir.” demiş ve sektörün 2018’de %6-7 büyümesini beklediğini dile getirmişti.
Peki ya Türklerin yurtdışında yaptığı gayrimenkul yatırımlarında durum ne?
Dünya’dan Leyla İlhan’ın ağırlıklı olarak İstanbul ve Bodrum’da 23 yıldır Seba markasıyla projeler hayata geçiren Seba İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyesi Engin Keçeli ile yaptığı röportajdan oluşturulan haberde bu konuya yer verildi. Keçeli Türk vatandaşlarının yurt dışında gayrimenkule yöneldiğini söylerken, “Londra, Lizbon gibi şehirlerde yaklaşık 20 milyar dolarlık gayrimenkul aldılar” iddiasında bulundu.
Engin Keçeli, geçen yıl yaşanan darbe girişimi sonrası oluşan algı ve güvenlik probleminden dolayı 5 bine yakın Türk vatandaşının parasını yurt dışına götürdüğünü iddia etti. Keçeli, “Yurt dışında banka faizleri düşük olduğu için paralarını konuta yatırdılar. Londra, Lizbon gibi şehirlerde yaklaşık 20 milyar dolarlık gayrimenkul alımı yaptılar” diye konuştu. Engin Keçeli, bu ülkelerden alım yapanların bir süre sonra aidatlarını ödeyemeyecek duruma geleceklerini savunarak, “Benzer bir durumu geçmişteki yıllarda yaşamıştık” dedi.
Benzer bir habere bu kez Amerika cephesinde Türklerin gayrimenkul alımlarına yönelik bir araştırmaya yaklaşık bir hafta önce Vatan Gazetesi’nde yer verilmişti. Haber içerisinde “Türkler’in ABD’ye gayrimenkul yatırımları son bir yılda hızla yükseliyor. Florida’da Miami’den vazgeçmeyen Türk yatırımcısı, aynı eyalette Fort Lauderdale’yi de keşfetti. Bunda da ‘Condo’ yani oturmadığın dönemde kiralama sistemi ve en önemlisi Green Card alma imkanı sunan projeler etkili oldu. Son bir yılda Türkler’in talebinde yüzde 60 artış yaşanırken, Miami’de inşa edilen rezidansların yüzde 7’si Türkler tarafından satın alındı. Türk vatandaşları, ABD’nin yabancıya satış verilerinde yüzde 2’lik payı yakaladı.” bilgileri aktarıldı.
Yine aynı haber içerisinde Amerikan Milli Emlakçılar Derneği Türkiye Temsilcisi ve Heafey Group Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Emel Onur da son zamanlarda Florida’ya gelen Türk yatırımcıların sayısının katlanarak arttığını belirtti. Miami’nin her zaman sanatçıların ve yatırımcıların gözdesi olduğunu ifade eden Onur, şöyle devam etti: “Son dönemde beyaz yakalıların da ilgi gösterdiğini görüyoruz. Türk vatandaşları bu evleri, ikinci konut, yatırım ve tatil amaçlı satın alıyor. Dolara dolar kira getirisi de etkili. Amerika’ya tamamen yerleşmeyi düşünmeyen yatırımcılar da ‘condo-hotel’ modeline rağbet gösteriyor. Bu şekilde hem yatırımlarının kazanması hem de yılda 1-2 ay gelip evlerinin tadını çıkarabiliyor olmaları cazip geliyor.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı