Tonaj bazında düşüş yaşanmasına rağmen kilogram başına ortalama ihracat fiyatlarının 8,1 dolara çıkması, rekor gelirin en önemli belirleyicisi oldu. Yıllıklandırılmış makine ihracatı ise 28,3 milyar dolara ulaştı.
Ocak-ekim döneminde Türkiye’nin en çok makine ihracatı yaptığı ülke 2,6 milyar dolarla Almanya olurken, ABD’ye yapılan ihracat yüzde 6 artışla 1,6 milyar dolar seviyesine çıktı. İtalya’ya ihracat yüzde 16,4 artarak 1 milyar doların üzerine yükselirken, Birleşik Krallık’a yapılan ihracat yüzde 12,2 artışla 997 milyon dolara ulaştı.
“Dönüşemeyen imalatçılar değer zincirinin dışına itilecek”
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Avrupa’daki yavaşlamanın sektör açısından önemli işaretler sunduğunu belirtti. Avro Bölgesi’ndeki satın alma yöneticileri endeksinin (PMI) toparlanmasına rağmen Almanya’nın bu sürece katkı vermemesinin sanayi zincirindeki momentum kaybını artırdığını söyleyen Karavelioğlu, Alman makine sanayisinde kapasite kullanımının son 5 yılın en düşük seviyesine gerilediğini ifade etti.
Avrupa’daki zayıf talebin yanı sıra maliyet baskısının da önemli rol oynadığını vurgulayan Karavelioğlu, rekabetin artık bireysel ürünler üzerinden değil, bütünsel üretim ekosistemi üzerinden şekillendiğine dikkat çekti.
“Geleceği sadece mekanik değil, yazılım ve dijital mimari belirleyecek. Ürünleri, atıkları ve hizmetleri mevzuata uyum sağlamayan, dönüşemeyen imalatçıların büyük pazarlardan başlayarak değer zincirinin dışına itileceği çok açık,” dedi.
“Orta segmentteki boşluk Türkiye’yi öne çıkardı”
Avrupa’da mühendisliğin daha niş alanlara kaydığı bu dönemde, orta segmentte oluşan boşluğun Türkiye’yi daha görünür hale getirdiğini kaydeden Karavelioğlu, Türkiye’nin esnek ve hızlı üretim kabiliyeti sayesinde Avrupa sanayisinin doğal uzantısı konumunu güçlendirdiğini söyledi.
“Gümrük Birliği ile başlayan entegrasyon, mühendislik, teknoloji ve sürdürülebilirlik düzleminde ilerliyor. Avrupa’da iş gücü hizmet sektörüne kayarken Türkiye, orta segmentteki talep dalgalanmalarına hızlı cevap verebiliyor. Bu da bizi kritik bir konuma taşıyor,” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği’nin düşük donanımlı makineler üretme yönündeki son yıllardaki girişimlerinde başarı sağlayamadığını belirten Karavelioğlu, Türkiye’nin ileri teknolojili makine üretimindeki kabiliyetleriyle Avrupa’ya nefes aldırabileceğini dile getirdi.
“Eximbank faiz desteği kritik önemde”
Makine üretiminde iç pazarda daralma yaşandığını hatırlatan Karavelioğlu, doğru finansman araçları olmadan ihracat avantajının kendiliğinden oluşmayacağını söyledi. Bu noktada Eximbank’ın yatırım malı ihracatına yönelik alıcı kredilerine uygulanacağı açıklanan faiz desteğinin hayata geçmesini sabırsızlıkla beklediklerini belirtti.
“Müşterinin finansmanı, rakiplerimizin çok etkili çözümler geliştirdiği ancak bizim zayıf kaldığımız bir alandı. Faiz desteği devreye girdiğinde hem makine hem de diğer yatırım mallarının ihracatı kolaylaşacak, hem de müteahhitlerimizin yurtdışı projelerde yerli makine tercih etmesi için önemli bir gerekçe doğacaktır,” dedi.
5. Makine Zirvesi 26 Kasım’da İstanbul’da
Karavelioğlu, rekabetçiliğin önemine vurgu yaparak Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) ev sahipliğinde 26 Kasım’da İstanbul’da “Yeni gelecek: rakip-siz misiniz?” temasıyla 5. Makine Zirvesi’nin düzenleneceğini açıkladı.
Türkiye’nin makine ihracatında ulaştığı yeni seviye, küresel rekabetin hızla değiştiği bir dönemde sektörün dönüşüm ihtiyacına da işaret ediyor.
Kaynak:AA
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı