Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kim ne derse desin Avrupa'da ilk 3'e doğru, belki de ilk 2'ye gireceğini belirterek, "Bunu hazmetmeleri, kabullenmeleri lazım. Devir değişti, ağırlık merkezi kaydı. Dünyada da ilk 10'a inşallah gireceğiz ve Türkiye, bu perspektifiyle bölgesinde de küresel anlamda saygınlığını daha da artıracaktır" dedi.
Rixos Otel'de düzenlenen Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ'nin hisse satış sözleşmesi imza törenine katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmada, Başkent Doğalgaz'ı aldıklarında zarar ettiğini ancak şirketin kara geçmesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı çalışanlarının emeğinin çok büyük olduğunu söyledi.
Son dönemde yapılan özelleştirmelerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın desteğinin çok büyük olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:
"Kendisinden Allah razı olsun. Kendilerine çok teşekkür ederim. En büyük teşekkürü ise Torunlar'a yapmak isterim. Çünkü onlar Türkiye'ye inanıyorlar. Aslında yanlış da değiller. Son günlerde Türkiye hakkında çok büyük bir dezenformasyon süreci başlatıldı. Son 10 yılda yapılanları bir kaç gün içinde silmeye çoktan razı hem içerde hem dışarıda, inanılmaz yanlış içinde olan epey bir kesim gördük fakat onlar herhalde Türkiye'ye anlamamışlar. Türkiye'de son 10 yılda yapılanlar, sadece Taksim'de veya başka yerlerde yapılacak bir kaç gösteriyle tabii ki yok edilemez. Aslında Türkiye için, küresel kriz nasıl bir stres testiyse ve Türkiye buradan başarıyla çıktıysa, son olaylar da gerek demokrasimizin güçlenmesi açısından gerekse de ekonomimiz açısından çok daha güçlü bir çıkışın zemini olacaktır. Dolayısıyla biz içeride ve dışarıda Türkiye'ye güvenmeyenleri hayal kırıklığına uğratacağız, bunu yaptığımız için de kusura bakmasınlar."
"Bir kaşık suda yaygara koparan belli çevreler var"
Şimşek, Türkiye'de hanehalkının borcunun milli gelire oranına bakıldığında, Avro Bölgesi ortalamasının 3'te 1'i düzeyinde bile olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Yani hem hanehalkının hem devletin hem de bankacılık sektörünün bilançosu çok güçlü. Bizim özel sektörümüzün borçlarında bir artış var ama varlıklarında da bir artış var, bunu gözardı edemezsiniz. 1992 yılını baz alsanız ve özel sektörün yatırımlarını 100 olarak kabul etseniz, 2002'ye geldiğinizde bu rakam 94-95'e düşmüş. Son 10 yıla bakın, 2003-2012 dönemine bakarsanız, özel sektör yatırımları 100 ise sabit fiyatlarla 254'e çıkmış. Dolayısıyla özel sektörümüzün bu yatırımları kısmen borçlanmasıyla finanse etmesi kadar doğal bir şey var mı?
Bir kaşık suda yaygara koparan belli çevreler var. Özellikle Türkiye'nin mayıs ayında yakaladığı zirveyi hazmedemeyen birçok kesim muhtemelen vardır. Daha doğrusu biz bunlara çıkar lobisi diyelim. Türkiye'nin güçlenmesine, geleceği çok parlak bir Türkiye'ye, bizimle görüştüklerinde imrenerek baktıklarını söyleyen ama belli ki ilk fırsatta, en ufak bir olayda dahi Türkiye'ye farklı yaklaşan hemen hemen herkesi biz bu süreçte gördük, tanıdık. Bu şunu gerektiriyor. Bizim birlik ve beraberliğimiz, kardeşliğimiz çok daha güçlü olmalı."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı