Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, Avrupa’nın 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen, temiz enerjiye dayalı bir ekonomiye geçiş yapmasını amaçlayan önemli bir strateji. Sınırda karbon vergisi mekanizması ile çevresel standartlara uygunluğun sağlanması ve adil rekabet koşullarının korunmasını amaçlayan Avrupa Birliği’nin attığı bu adımların, ana ihracat pazarı Avrupa olan metal döküm sektörüne etkileri ve sektörün yaptığı hazırlıklar, kısa ve orta vadedeki projeksiyonlar için değerli.
Metal döküm sektöründe ‘sürdürülebilirlik’ hedefiyle çevre yatırımlarını belirli bir stratejiyle gerçekleştiren şirketlerin konuya dair hedefleri, ayırdıkları bütçeler, gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirecekleri projeler mercek altına alındı. Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) üyeleri katma değerli yatırımları devreye aldı. Yapılan bu yatırımlarla döküm sektörü, global rakiplerine nazaran bir adım öne çıkacak. Özellikle sürdürülebilirlik alanında Çin ve Hindistan başta olmak üzere birçok rakibe yeni siparişler konusunda üstünlük sağlanacak.
Firmaların yapmış olduğu yatırımlarda sürdürülebilirlik hikayeleri:
Cevher Group CEO’su Oğuz Özmen:
“Sürdürülebilirliği gelecek vizyonu olarak ele alıyoruz. Cevher Jant Sanayi olarak, döküm sektöründe sürdürülebilirlik alanında örnek gösterilebilecek uygulamalara imza atarak çevresel sorumlulukları sadece bir kurumsal görev değil, stratejik bir gelecek vizyonu olarak ele alıyoruz. Karbon emisyonlarının azaltılması, atıkların geri kazanımı, kaynakların verimli kullanımı ve yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımının temel taşlarını oluşturuyor.”
Yatırımlarda aslan payını sürdürülebilirlik aldı. 2024 yılında Cevher Jant, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik 150 bin Euro ayırdı. Cevher Jant’ın çevreye yaklaşımı reaktif değil, tamamen stratejik. Sadece bugünün değil, yarının kaynaklarını da koruma hedefiyle geliştirilen çevresel planlar, şirketin tüm birimlerine entegre edilmiş durumda. Bu çerçevede şirketin sürdürülebilirlik stratejisi şu temel alanlara odaklanıyor:
-
Karbon Ayak İzi Azaltımı: Elektrik kaynaklı sera gazı emisyonları 2021’den bu yana yeşil enerji (IREC) sertifikalarıyla sıfırlanıyor.
-
Malzeme Geri Kazanımı: Üretimden çıkan talaş ve atık jantlar geri kazanılarak yeniden ergitiliyor. 2024 yılında 17.226 ton alüminyum atık yeniden üretime kazandırıldı.
-
Enerji Verimliliği: ISO 50001 belgeli enerji yönetim sistemiyle elektrik ve doğalgaz tüketimi optimize ediliyor. KAIZEN ve Yalın 6 Sigma projeleri bu süreci destekliyor.
-
Atık Yönetimi: “Tehlikesiz Atık Geri Kazanım Lisansı” ile hem iç kaynaklardan hem de dış tedarikçilerden gelen hurda malzemeler sürdürülebilir üretimde kullanılıyor.
Yeni nesil teknolojilerle temiz üretim de ön plana çıkıyor. İkinci fabrikada kurulan kimyasal atıksu arıtma tesisi ve EDI proses suyu üretim sistemi gibi yatırımlar, Cevher Jant’ın çevresel performansını artıran yeni nesil teknolojilerin örneklerinden sadece birkaçı. Boya tüketiminde sağlanan yüzde 11’lik azalma hem kaynak tasarrufu hem de tehlikeli atık miktarının düşürülmesi açısından dikkat çekiyor. Şirketin sürdürülebilirlik çabaları ulusal ve uluslararası ölçekte belgelenmiş durumda. Sahip olunan çevre belgeleri arasında:
-
ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi
-
ISO 14046 Su Ayakizi Doğrulama
-
ISO 14064 Sera Gazı Emisyonları Doğrulama
-
ASI (Aluminium Stewardship Initiative) Sertifikası – Türkiye’de jant sektöründe bu belgeyi ilk alan firma
Bu belgeler, çevre mevzuatına tam uyumun ötesinde, global çevresel standartlara entegre olma başarısının göstergesi. Sürdürülebilirlik yalnızca üretimle sınırlı değil. Çalışanlara yönelik çevre bilinci eğitimleri, sürdürülebilir tedarik zinciri uygulamaları ve sosyal sorumluluk projeleri ile Cevher Jant, doğrudan topluma katkı sağlayan bir model oluşturuyor. 2023 itibarıyla 1.106 adet ağaç dikilerek Manisa’da şirket adına bir koru oluşturuldu.
Erkunt Sanayi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Gündüz:
“Sanayileşmenin hız kazandığı günümüzde, üretim faaliyetlerinin yalnızca ekonomik başarıya odaklanması yetersiz kalıyor; çevresel sürdürülebilirlik ve iş güvenliği kavramları, kurumsal sorumluluğun vazgeçilmez bileşenleri haline geliyor. Çalışan sağlığını koruyan, çevreye duyarlı ve kaynakları verimli kullanan işletmeler, sadece bugünün değil, geleceğin de kazananları arasında yer alacak. Bu kapsamda, sürdürülebilir üretim ile iş güvenliği arasında güçlü bir bağ kurulması hem insan hem de çevre odaklı bir sanayi dönüşümünün temelini oluşturuyor.”
Erkunt Sanayi, çevre koruma ve iş güvenliğini entegre bir yaklaşım içinde ele alarak, sektörde örnek teşkil eden uygulamalarıyla bu dönüşüme öncülük ediyor. Enerji yönetimi konusunda ISO 50001 standardı uygulanıyor. Erkunt Sanayi A.Ş., aynı zamanda enerji yönetimi konusunda ISO 50001 standardını uyguluyor. Enerji tüketimlerini ölçmekte, önemli enerji performans göstergelerini belirlemekte ve enerji verimliliğini artırmaya yönelik sürekli iyileştirme çalışmaları yürütmektedir. Yıllık enerji raporunda da belirtildiği üzere, hava kaçaklarını büyük oranda azaltan Kaizen projeleri gerçekleştirildi ve dizel forkliftlerin yerine elektrikli forkliftler kullanılarak motorin sarfiyatı düşürüldü. Bu tür uygulamalar hem enerji tasarrufu sağlamakta hem de çalışanların maruz kaldığı zararlı gaz seviyelerini düşürerek iş sağlığı açısından olumlu etkiler yaratıyor.
Su verimliliği çalışmaları kapsamında Erkunt Sanayi, su tüketimini azaltmaya ve geri kazanım sistemlerini artırmaya yönelik projeler geliştiriyor. Üretim süreçlerinde suyun daha etkin kullanılması, atık suyun arıtılarak tekrar üretime kazandırılması ve yağmur suyu toplama sistemleri için yapılacak uygulamalar, şirketin su yönetimi stratejisinin önemli parçaları arasında yer alıyor. Geri dönüşümü atık yönetimi konusunda ise Erkunt Sanayi, proseslerden çıkan atıkları geri kazanmakta veya lisanslı firmalar aracılığıyla bertaraf ederek çevresel kirlenmeyi önlemektedir. Ar-Ge çalışmaları ile sürdürülebilir üretim teknolojileri üzerine yoğunlaşan Erkunt Sanayi, daha az enerji ve su tüketen, karbon salınımını azaltan yenilikçi çözümler geliştirmektedir. Özellikle döküm süreçlerinde çevreci malzemelerin kullanımı, enerji geri kazanım sistemleri ve düşük emisyonlu üretim teknikleri üzerine yapılan yatırımlar, şirketin çevre odaklı dönüşümüne katkı sağlamaktadır.
Bu dönüşüm, aynı zamanda çalışanların daha az zararlı emisyona maruz kaldığı, daha kontrollü ve güvenli üretim ortamlarının oluşturulmasına hizmet etmektedir.
Döktaş Dökümcülük Stratejik Projeler ve Satınalma Direktörü Uğur Demirci:
“Üretim süreçlerimiz minimum atık prensibiyle çalışıyor. 2024’te gerçekleştirdiğimiz toplam yatırımın yaklaşık yüzde 0,3’ü çevre projelerine yönelik oldu. Enerji verimliliği, emisyon azaltımı ve kaynak optimizasyonu gibi çevre odaklı projelere düzenli yatırım yaparak çevresel etkimizi en aza indirmeyi hedefliyoruz. Sektörümüzde enerji yoğun üretim sürecine sahip olmamız nedeniyle, doğal kaynakların verimli kullanımı, karbon ayak izinin azaltılması ve döngüsel ekonomi uygulamalarını hayata geçirmek, uzun vadeli başarı ve sorumluluk anlayışımızın bir parçasıdır.”
Bu hedefler için şu adımlar uygulanıyor:
-
Enerji ve çevre yönetim sistemleri: ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikalarına sahip olup, bu sistemleri etkin şekilde uygulayarak çevre ve enerji verimliliği projeleri geliştiriyoruz.
-
Üretim süreçlerinde minimum atık prensibi ile çalışıyor, dökümhanelerimizde kullanılan hammaddelerin geri dönüşüm oranlarını artırarak çevresel etkimizi azaltıyoruz.
-
Üretim tesislerinde kullanılan elektriğin tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilerek karbon salınımı en aza indiriliyor.
Döktaş’ta öne çıkan çevre yatırımları arasında enerji verimliliği projeleri, karbon emisyonlarını azaltma projeleri ve üretim optimizasyonu ile atık yönetimi projeleri bulunuyor.
Kutes Metal İcra K. Başkanı / CEO’su Ali Esat Kutmangil:
“Ciromuzun yüzde 75’iyle yeşil enerji yatırımı yaptık. Kutes Metal olarak önümüzdeki beş yıl içinde kapsam 1 ve 2 kaynaklı karbon ayak izimizi sıfırlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda ciromuzun yüzde 75’iyle yeşil enerji yatırımı yaptık. Güneş enerjisi yatırımımız bu hedefe ulaşma yolunda attığımız en önemli adımlardan biriydi. Gelecek yıllarda da enerji yatırımlarımıza devam ederek ihtiyaç duyduğumuzdan daha fazla yeşil enerji üretmeyi ve böylece kapsam 1 ve 2 dahilinde pozitif bir etki yaratmayı planlıyoruz.”
2018 yılında tesislere yapılan yatırımlarla Avrupa standartlarında filtrasyon sistemleri kullanılmaya başlandı. 2023 yılında sıfır atık sertifikası alındı ve 2024 itibariyle tesislerde elektrikli forkliftler kullanılmaya başlandı. Bu adımlarla birlikte karbon ayak izini azaltacak verimlilik yatırımları ve yeni teknolojiler takip edilmeye ve araştırılmaya devam ediyor.
Ekstrametal Genel Müdür Yardımcısı Arda Çetin:
“Çevresel sürdürülebilirlik konusu her sene şirket hedeflerimiz arasında mutlaka yer alıyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) süreci ile birlikte bu hedefler mevzuat süreçlerine uyum çerçevesinde şekilleniyor. Sektörde SKDM kapsamına giren nadir firmalardan bir tanesi olmamız nedeniyle, 14064 kurumsal karbon ayak izi hesaplamamızın yapılması ve bu hesaplamalar için gerekli altyapının kurulması öncelikli hedefimiz oldu. Yapılabilecek iyileştirmelerin veriyle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Doğru verileri üretebilecek sistemleri kurgulamadan, yatırım kararları almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Örneğin birçok firmanın güneş paneli yatırımlarına öncelik verdiği bu dönemde, biz bu sistemleri kurarak analizlerimizi yaptık ve en büyük emisyon kaynaklarımızın ‘kapsam 3’ olarak tanımlanan tedarik zinciri kaynaklı emisyonlarda olduğunu tespit ettik. O nedenle öncelikli olarak bu emisyonların azaltılmasına yönelik yol haritaları üzerinde çalışıyoruz.”
Firmaların başlangıç noktası kendi kurumsal karbon ayak izi olmalı. Döküm Termal reklamasyon gibi atık azaltımına ve hammadde geri dönüşümüne odaklanan yatırımlar gerçekleştirildi. Ancak SKDM raporlaması sürecinde görüldü ki, yatırımlar yapmayı planlayan her firmanın başlangıç noktası kendi kurumsal karbon ayak izi olmalı. Çünkü beklenmedik sürpriz sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle doğru ve sağlıklı veri akışlarının oturtulması ve bu verilerin analizi ile doğru noktalara yönelik aksiyonların tanımlanması kritik önemde.
EKU Fren Döküm Fabrika Müdürü Ahmet Henden:
“Şirketimizde yıllık ciromuzun en az yüzde 1’ini çevre yatırımlarına ayırıyoruz. EKU Fren Döküm, çevresel sürdürülebilirliği stratejik planlama hedefleri arasına alan bir şirkettir. 2030 yılına kadar olan çevresel sürdürülebilirlik projelerimizi hazırladık.”
EKU Fren Döküm, çevresel sürdürülebilirlik projelerini ve çıktılarını şu şekilde özetliyor:
-
2024 yılında 600 bin Euro bütçeye sahip solvent bazlı boya sisteminden su bazlı boya sistemine geçiş yapıldı. Bu proje devreye alınmıştır. Çevresel boyutu, 25 ton/yıl kontamine atığı 8 ton/yıl mertebesine çekmektir.
-
Döküm sektöründe proses gereği çıkan binlerce ton atık kumun rejenerasyon işlemiyle belli oranlarda tekrar kullanılması sağlanıyor. 2026-2027 yılı için 1.000.000 Euro bütçeli rejenerasyon yatırımı planlanmakta, proje gerçekleştiğinde yıllık 10.000 ton atık kum yerine 3.500 ton atık kum çıkacaktır.
-
Su tüketimi konusunda, 2026 yılı için 40.000 Euro bütçeli arıtma tesisi projesi planlandı. Bu proje gerçekleştiğinde yılda 4.000 ton su proseslerde kullanılacak.
-
2023 yılında gerçekleştirilen 50.000 Euro bütçeli VAP projeleriyle yıllık 400.000 kW enerji tasarrufu sağlandı.
Kalkancı Sürdürülebilirlik ve Enerji Müdürü Nilay Işıklar:
“Kalkancı olarak son yıllarda ciromuzdan çevre yatırımlarına ayırdığımız pay her sene artıyor. 2024 yılında bu oran yaklaşık yüzde 2 olarak gerçekleşti. Sürdürülebilirlik endeksimizi artırmak ve iklim dirençliliği için Kurumsal Karbon Ayak İzimizi azaltmak 2030 yılına doğru uzun vadeli hedeflerimizin içinde yer alıyor. ‘Since Base Target’s Bilimsel Temelli Hedefler’ 1,5°C iklim senaryosuna göre; 2021 yılını baz alarak Kurumsal Karbon Ayak İzi kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı 2030 yılında yüzde 42 oranında azaltma taahhüdümüzü sağlamak, iklim dirençliliğimizi artırmak üzere sürdürülebilirlik çalışmalarımızı 2022 yılından beri yürütüyoruz.”
CDP beyanı verilerek puan C’den B’ye yükseltildi. Su alanında ise C puan alındı. Kurumsal Karbon Ayak İzi 2021’den beri hesaplanıyor. Yeşil enerji ile elektrik üretimi yapan RES ve GES’lere yönlendirilen IREC sertifikası ile Scope 2 emisyonunda dengeleme sağlanıyor. Aylık su tüketimi, üretilen mamullerin net döküm ağırlığına göre KPI hedefli takip ediliyor.
Bütün bu çalışmalar ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla önceliklendirilmiş, paydaşların ve çalışanların katılımıyla belirlenen çifte önemlilik prensibi çerçevesinde yürütülüyor. Çok yüksek öncelikli konularda birinci sırada işçi sağlığı ve güvenliği, ikinci sırada iklim, emisyonlar ve enerji yönetimi çıktı. Risk yönetimi, atık yönetimi ve su yönetimi konularına verilen önem, yasal mevzuatlara uyum ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemini uzun yıllardır entegre yönetim içinde takip etme ile güçlendirilmiştir.
Kaynak:Ekonomim
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı