Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkan Vekili Uğur Dalbeler, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, küresel çelik ticaretinin 2018’de Donald Trump döneminde başlayan sert korumacı politikalarla şekillendiğini söyledi. Dalbeler, “Küresel çelik ticaretinde 2018’deki ilk Trump döneminden bu yana ciddi bir korumacılık var. Alınan tedbirler artık Dünya Ticaret Örgütü kurallarını hiçe sayar seviyeye geldi,” dedi.
Dalbeler, bu kararların yalnızca Çin gibi devlet destekli üretim yapan ülkelere karşı alınmadığını, Türkiye gibi bağımsız üreticilerin de hedefte olduğunu vurguladı:
“ABD, ülkedeki çelik üreticisini koruma hedefiyle bu tedbirleri alıyor. Şikâyet üzerine anti-damping soruşturması açılıyor ve genellikle karar ABD’ye mal satan ülkenin aleyhine sonuçlanıyor. Eskiden böyle değildi; daha objektif soruşturmalar yapılırdı. Ama son 5-6 senedir ülkelerdeki korumacılık öyle yoğunlaştı ki yetkililer taraflı inceleme yapıyor. Olur olmaz gerekçelerle oranlar yaratıyorlar ve vergi uygulamaya çalışıyorlar.”
Dalbeler, korumacılığın yalnızca ABD ile sınırlı kalmadığını da belirterek Avrupa Birliği’nin de benzer adımlar attığını anlattı:
“Son birkaç yıldır Avrupa Birliği de bu kervana katıldı. Hükümetler daha önce özelleştirilen çelik fabrikalarını yeniden satın almaya başladılar. İtalya ve İngiltere bunun örnekleri. Ayrıca Avrupa, kota koydu. Yüzde 25’i geçemiyorsunuz. Bunlar Türk çelik ihracatını son dönemde gerileten en önemli faktörler.”
İhracatta Artış Var, ABD’ye Satışta Sert Düşüş
Dalbeler, Türkiye’nin toplam çelik ihracatında artış yaşandığını ancak ABD pazarındaki gerilemenin çok sert olduğunu açıkladı.
“Türkiye’nin çelik ihracatı bu yılın ilk sekiz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artmış durumda,” diyen Dalbeler, yıl sonu için şu öngörüyü paylaştı:
“Bu yılı 16-17 milyon tonluk ihracatla tamamlarız diye öngörüyoruz. Bunun 500 bin ton kadarı Amerika’ya olur. Ancak bu rakamlar çok daha yukardaydı.”
Dalbeler, 2016-2017 yıllarında ABD’ye yapılan ihracatın çok daha yüksek seviyelerde olduğuna dikkat çekti:
“2016-17 yıllarında, Trump’ın korumacılığı öncesinde biz ABD’ye 3 milyon tona kadar çelik satıyorduk. Toplam ihracatın yüzde 15’ine kadar ulaşmıştık. Ancak Rahip Brunson olayından sonra vergiler iki misli arttı. Son beş yıldır ihracatımız 500 bin tonlara indi. Bu değer olarak 300 milyon doları ifade ediyor. Halbuki biz buralara 2 milyar dolarlardan geldik. Son getirilen vergi ihracatımızı daha da aşağı çeker.”
“Türkiye de Önlem Almalı”
Dalbeler, Türkiye’nin de çelik sektörünü koruyacak adımlar atması gerektiğini vurgulayarak; “Çeliksiz sanayi, üretim olmaz. Bu yüzden çelik çok stratejik ve ülkeleri teyakkuz durumuna geçirmiş durumda. Pazar çeşitlendirmesine gitmekten başka çaremiz yok, bunu da yapıyoruz. Ama artık dünya bölgeselleşmeye başladı. Herkes kendi sanayisini korumaya çalışıyor. Çin’e herkes kapıları kapatıyor. O da gelip bizim maliyetlerin 100 dolar altına mal veriyor. Avrupa kota koyuyor. Türkiye’nin de önlem alması gerekiyor.”
“ABD’nin Kararı Manidar”
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan ise, yılın ilk yarısında ABD’ye yapılan çelik ihracatının oldukça düşük seviyelerde kaldığını belirtti. Yayan, “Yılın ilk yarısında Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatı miktarda 149 bin ton, değerde ise 100 milyon dolar gibi düşük seviyelerde kaldı,” dedi.
Korozyona dayanıklı çelik ürünlerinde ihracatın çok daha sınırlı olduğunu vurgulayan Yayan, “Korozyona dayanıklı çelik ürünleri ihracatı ise sadece 3 bin ton gibi son derece düşük bir seviyede. Buna rağmen böyle bir soruşturmaya Türkiye’nin dahil edilmesini ‘manidar’ buluyoruz,” ifadelerini kullandı.
Yayan, ABD’nin bu yaklaşımının sektörün korunmasına yönelik aşırı hassasiyetin göstergesi olduğunu söyledi:
“Bu karar, ABD’nin çelik sektörünü koruma konusunda hassasiyetine güzel bir örnek oluşturuyor.”
Çin Faktörü ve Bölgesel Rekabet
Yayan, Türkiye’nin çelik ticaretinde karşı karşıya kaldığı bir diğer sorununÇin olduğuna dikkat çekerek; “Beş yıl önce Türkiye’ye 390 bin ton çelik ürünü satan Çin, bugün bu rakamı 4 milyon tonlara çıkardı"
Yayan, benzer koruma tedbirlerinin Türkiye tarafından da uygulanması gerektiğini belirterek; "Çin başta olmak üzere, Uzak Doğu ülkeleri ve Rusya ile olan çelik dış ticaretimize de ABD’nin gösterdiği yaklaşımların gösterilmesinde fayda var. Çelikte ABD’ye ihracatı destekleyici yaklaşımlar geliştirmek ise hayati önem taşıyor,” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı