Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, mahkemenin gümrük vergileri konusunda “inanılmaz bir şekilde” ABD aleyhine karar verdiğini ve bu kararın ülkeye büyük zarar verebileceğini savundu.
Trump, getirdiği tarifeler sayesinde ABD’ye trilyonlarca dolar aktığını belirterek, mahkemenin kararının Başkan’ın yetkisini zayıflattığını ve ABD’nin ekonomik çıkarlarına zarar verdiğini söyledi. “Dolandırıcıların ülkeyi yok etmesine izin verilmemeli” diyen Trump, karara karşı Yüksek Mahkeme’nin hızlı ve kararlı şekilde müdahale etmesini umduğunu dile getirdi.
ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, Trump yönetiminin diğer ülkelerden ithal edilen ürünlere karşı getirdiği tarifelerin, Başkan’a tanınan yetkileri aşarak sadece Kongre’nin onaylayabileceği bir konu olduğunu belirtmişti. Bu karar kapsamında, söz konusu tarifelerin iptal edilmesi ve uygulanmasının kalıcı olarak engellenmesi kararlaştırılmıştı. Ancak Trump yönetimi, kararın hükümet diplomasisine zarar verdiği ve Başkan’ın yetkisine müdahale ettiği gerekçesiyle temyize başvurmuştu. Temyiz mahkemesi ise kararı geçici olarak durdurmuştu.
Uzmanlardan yorumlar: ABD iç politikası ve uluslararası ticaret dengeleri risk altında
Meksikalı kıdemli ticaret yöneticisi Rubén Escalante, Trump’ın karşılıklı tarifeler uygulama yetkisine sahip olmadığına dair mahkeme kararını önemli bir gelişme olarak değerlendirdi. Ancak Escalante, konunun daha politik bir hal alması durumunda süreçlerin radikalleşebileceği uyarısında bulundu. Ona göre, Trump yönetiminin elde ettiği kazanımların çoğu, iç mahkemelerle ve uluslararası geri ödemelerle mücadele etmekle geçecek ve ABD’nin en iyi pazarlık zemini olma konumu zayıflayacak.
Avrupa reform merkezi (Centre for European Reform) araştırmacısı Aslak Berg ise mahkeme kararının Avrupa için bazı kritik sonuçlar doğuracağını ifade etti. Berg’e göre, karşılıklı tarifelerin kaldırılmasıyla artık ABD’nin tüm ülkelere genel %10’luk tarife uygulaması ortadan kalkacak. Ancak otomotiv, çelik ve alüminyum gibi sektörlere yönelik sektörel tarifeler hâlâ yürürlükte kalacak. Bu durum, ABD ve İngiltere arasındaki ticaret anlaşmasını etkilemese de Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri zorlayabilir.
Berg, ABD’nin mevcut ticaret yasalarına dayanarak (özellikle 1930’lardan kalma ‘bölüm 338’) ayrımcı davranan ülkelere karşı hala tarife koyma hakkının bulunduğunu hatırlattı. Ancak bunun için her ülkenin ABD’ye diğerlerinden daha kötü davrandığını kanıtlamak gerekiyor ki, AB’ye yönelik birçok şikayet mevcut. Yüksek Mahkemenin yürütme organına saygı göstermesi beklenirken, Trump’ın AB ve Çin ile ticaret savaşına devam etme ihtimali hâlâ masada.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı