Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), 2025 yılının haziran ayına ilişkin üretim, tüketim ve dış ticaret verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye altı aylık dönemde üretimindeki %1,7 azalışa rağmen, Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi sıfatıyla, dünyada 7. sıradaki yerini korudu.
Dünya ham çelik üretimi, 2025 yılı haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla %5,8 düşüş göstererek, 151,4 milyon ton oldu. Türkiye'nin ham çelik üretimi ise, haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre, %3,5 azalış göstererek 2,9 milyon ton seviyesinde kaldı. 2025 yılının ilk altı ayında, dünya ham çelik üretimi %2,2 oranında azalışla 934,2 milyon ton oldu. Türkiye altı aylık dönemde üretimindeki %1,7 azalışa rağmen, Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi sıfatıyla, dünyada 7. sıradaki yerini korudu.
Nihai ürünler açısından bakıldığında, haziran ayında, yassı ürün üretimi %3,2 artışla 1,3 milyon ton, tüketimi %5,1 artışla 1,5 milyon ton oldu. Yılın ilk yarısında yassı ürün üretiminde %6, tüketiminde %9,7 düşüş kaydedildi. Uzun ürünlerde ise, haziran ayında %13 artışla 2,1 milyon ton üretim, %12,3 yükselişle 1,6 milyon ton tüketim gerçekleştirildi. İlk altı aylık dönemde uzun ürün üretiminde %7,3, tüketiminde %5,2 artış kaydedildi.
Nihai mamul üretimi haziran ayında %9,1 artışla 3,4, tüketimimiz %8,8 yükselişle 3 milyon ton oldu. Yılın ilk yarısındaki nihai mamul üretimi %1,8 oranında artarken, tüketimi %2,6 oranında azaldı.
2025 yılının haziran ayında, Türkiye'nin miktar bazında çelik ürünleri ihracatında bir önceki yılın aynı ayına göre %21,5 oranında artış gerçekleşti. Yarı ürünlerde %92,1, yassı ürünlerde %16,3, uzun ürünlerde %21,4 oranlarında artış görüldü. İlk altı aydaki ihracat artışı %18,6, yarı ürünlerde %99,9, yassı ürünlerde %19,4, uzun ürünlerde %14,3 oldu.
İthalatta %52,4 artış
Türkiye'nin çelik ürünleri ithalâtı, haziran ayında, miktar bazında %52,4 arttı. Uzun ürünlerde %49,5, yassı ürünlerde %17,9, yarı ürünlerde %108,1 oranında artış gerçekleşti. Yılın ilk altı aylık bölümünde ise, ithalatımızdaki artış %12,6 oldu. Uzun ürünlerde %15, yarı ürünlerde %10,9 artış, yassı ürün ithalatında %6,1 düşüş kaydedildi.
Hurda ithalatı yarı ürünler nedeniyle azaldı
2025 yılının ilk altı ayında, ham çelik üretimi %1,7 oranında azalır iken, yarı ürünlerdeki ithalat artışı nedeniyle, hurda ithalatında %5,8 oranında azalış gerçekleşti. Hurda ithalâtında en büyük pay, 2024 yılının aynı dönemine göre %4,4 artış gösteren AB’nin oldu. Hurda ithalâtı, BDT ülkelerinden %37,8 oranında artarken, diğer bölgelerden gerçekleştirilen hurda ithalâtında düşüş gözlendi.
2024 yılının altı aylık döneminde %73,50 olan ihracatın ithalâtı karşılama oranı, ihracattaki artış eğilimi sayesinde, 2025 yılının aynı döneminde, %80,18'e yükselse de bu oran, haziran ayı ithalatındaki yüksek oranlı artış yüzünden, dört aylık dönemdeki %83,44 'ün gerisinde kaldı.
Yılın ilk yarısında, toplam çelik ürünleri tüketimi içindeki ithalât payı %48,5 olarak gerçekleşti. Yassı ürün tüketimi içindeki ithalâtın payı %69,3'e ulaştı. Toplam ithalât içinde DİR kapsamında yapılan ithalâtın payı %58,3, yarı ürünlerde %73,9, yassı ürünlerde %47,3, uzun ürünlerde %39 oldu.
“DİR uygulaması bir an önce gözden geçirilmeli”
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan; “Haziran ayında ithalatta görülen %52,4 oranındaki artış, çelik sektörümüzde ciddi rahatsızlık yarattı. Özellikle Çin, Rusya ve diğer uzak doğu ülkelerinden, DİR kapsamında yapılan ithalat bu rahatsızlığı daha da arttırdı. Bazı ürünlerde %100'e yaklaşan DİR kapsamındaki ithalat, başlangıçta ülkemizde üretimi bulunmayan ürünlerin, işlenerek ihraç edilmesine yönelik olarak düzenlenen DİR mekanizmasının, mevcut durum itibariyle, sınırlı katma değerle ihracat gerçekleştirebilmek için, Türkiye'deki üretim kapasitesi ile rekabet eden bir konuma geldiğini ortaya koydu. Bu açıdan, DİR'in ana amacına tamamen ters olan bu durum, DİR uygulamasının bir an önce gözden geçirilmesi ihtiyacını net bir şekilde göstermiş oldu. Diğer taraftan, başta ABD ve AB tarifeleri nedeniyle, ilave koruma tedbiri alan ülkeler olmak üzere, bu ülkelere yönelik ithalattan trafik sapmasının engellenmesine yönelik tedbirlerin alınması, sektörümüzün, cari işlem dengesi açığının kapatılmasına olan katkısı açısından önem taşımaktadır.” Dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı