Steel Summit 2025’in önemli oturumlarından biri olan hurda paneli, çelik sektörünün temel hammaddesi olan hurdanın tedarik ve ticaret dinamiklerine ışık tuttu. Moderatörlüğünü Metkim Genel Müdürü Osman Türeyyen’in yaptığı panelde; Gökova Dış Ticaret Başkanı Ali Sezen, Gemini Corporation Demir İşletmeleri Başkanı Arihant Singhi, Ege Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Mete Bülent Adalı, EMR Ticari Genel Müdürü Tao Bai ve Ruslom CEO’su Viktor Kovshevny görüşlerini paylaştı.
Kovshevny konuşmasında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya demir metalürjisinde yaşanan yapısal değişikliklere işaret ederek, “SSCB döneminde tesisler iç pazara odaklanmıştı. 1992’den itibaren ihracat oranı yüzde 60-70 seviyelerine ulaştı. Ancak Batılı uzmanların tavsiyesiyle Rusya, yüksek işleme yerine yarı mamul ürünler üretimine yöneldi. Bu durum birçok işletmenin kapanmasına yol açtı” dedi.
2024 yılında demirli metal tüketiminin son 30 yılın en yüksek seviyelerinden biri olacağını vurgulayan Kovshevny, önümüzdeki dönemde iç pazarın öncelikli olmaya devam edeceğini söyledi.
Hurda fiyatlarına ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulunan Kovshevny, “Rus metalurjistlerin çok ucuz hurda aldıkları ve bu nedenle rekabet avantajına sahip oldukları yönünde yaygın bir yanlış algı var. Asıl sorun, çok yüksek lojistik maliyetleri. Tüm zincir hesaplandığında, demirli metallerin maliyetinin yüzde 50’sine kadar nakliye gideri olabiliyor. Bu nedenle, tesislerin bulunduğu bölgedeki yerli hurdayı dikkate almazsak, hurda fiyatları Türkiye ile aynı seviyede seyrediyor” dedi.
Rusya’nın gerçek rekabet avantajının demir cevheri gibi zengin doğal kaynaklara sahip olmasında yattığını belirten Kovshevny, büyük fabrikaların birincil ham maddelere olan bağlılığını sürdüreceğini ifade etti. Elektrometalurji tesisleri açısından ise sadece hurda kullanımına dayanan üretim için 1 milyon tonluk ölçeğin rekabet gücünü koruyabilmek adına kritik bir büyüklük olduğunu kaydetti.
Pahalı lojistik nedeniyle İran’daki gibi tesislerin hurda yerine elektrikli fırınlarda kullanılan sünger demir gibi birincil ham maddelere yönelmek zorunda kalacağını belirten Kovshevny, Rusya’da sünger demir üretimine yönelik yeni fabrikaların kurulmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca, pahalı lojistik giderlerinin karlılığı azaltmaması için “tüketime yakın üretim ve ham madde tabanı” prensibiyle tamamen hurda metalle çalışan mikro üretim formatlarının da gelişmesi gerektiğini vurguladı.
Yaptırımların metal ticaretine etkilerine de değinen Kovshevny, “Rusya, İran gibi mali kısıtlamalarla karşı karşıya. Ancak pazarda kalan şirketler, yaptırımlar sayesinde güçlendiklerini, yeni çalışma yöntemleri geliştirdiklerini ve iki yıl önce hayal bile edemeyecekleri başarıları şimdi elde ettiklerini söylüyorlar. Küresel ticaretin karmaşıklığı arttı ancak Rusya buna uyum sağlayabiliyor” dedi.
Finansal kısıtlamalar nedeniyle dolar veya euro ile ticaret yapılamadığını, ancak Türk Lirası ve Rus Rublesi gibi alternatif para birimlerinin kullanıldığını belirten Kovshevny, “Türkiye’deki birçok finans ve sanayi grubu Rusya’ya yönelik ürünlerde ruble ile ticaret yapmaya hazır” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı