Panelde, hidrojenle doğrudan indirgeme (H-DRI), elektrifikasyon, hurda bazlı üretim rotaları gibi yıkıcı yeniliklerin yanı sıra, öngörücü bakım, gelişmiş süreç kontrolü ve enerji entegrasyonu gibi dijital iyileştirmeler değerlendirildi. Panelistler, bu teknolojilerin ticari ölçekte uygulanabilirliğini tartıştı.
Sunumunda, çelik endüstrisinin küresel dönüşüm sürecine değinen Bregante, “Bugün dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli yaklaşımlar görüyoruz. 2050 yılında bugünkü kişi başına düşen çelik tüketim seviyesine ulaşmak için harekete geçmeliyiz. Devletlerin ve yatırımcıların beklentisi, sektörün CO₂ emisyonlarını azaltmaya odaklanması yönünde” dedi.
Bregante, SMS group’un müşterilerine özel çözümler geliştirme yaklaşımına dikkat çekerek, “Her müşteri veya her bölge için tek bir çözüm geçerli değil. Çözüm, müşterinin bulunduğu konum, hedefleri ve altyapısına göre özel olarak tasarlanmalı. Biz müşterilerimizle birlikte çalışıyor, planlı değerlendirme aracıyla en uygun teknolojik yönü belirliyoruz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca SMS group’un bu yıl iki farklı etki değerlendirmesi yürüttüğünü belirten Bregante, analizlerin müşteri verilerine dayalı olarak OPEX ve duyarlılık analizleri içerdiğini söyledi. Bu analizlerin, bölgesel koşullara uygun teknolojilerin belirlenmesinde rehber niteliğinde olduğunu vurguladı.
Konuşmasında, doğrudan çelik üretimi, elektrik ark ocakları ve akışkan yatak teknolojileri gibi yeni nesil çözümlerden bahseden Bregante, Almanya’da inşası süren entegre bir çelik tesisinin hidrojen destekli dönüşüm projesi olarak öne çıktığını ifade etti.
Bregante, SMS Group’un ayrıca ABD’nin Charleston kentinde 1,9 milyon tonluk yeni yeşil çelik kapasitesi oluşturmayı hedefleyen projeler üzerinde çalıştığını açıkladı.
Sunumunun sonunda, “Otomotiv endüstrisine yönelik ilk tamamen yeşil yassı çelik üretim tesisini hayata geçiriyoruz. Bu tür projeler, sektördeki yeşil dönüşümün artık yalnızca bir hedef değil, somut bir gerçek haline geldiğini gösteriyor,” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı