Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ekonomideki gelişmeleri değerlendirmek üzere bakanlıkta bugün bir basın toplantısı düzenledi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, serbest bölgelerdeki ticaret hacminin 20 milyar doların üzerinde olduğunu, bu bölgelerdeki işletici şirketlerin uyguladıkları tüm ücretlere Türk lirası zorunluluğu getireceklerini belirterek, "İkincisi serbest bölgelerden Türkiye'ye, Türkiye'den de serbest bölgelere satışlarda bir döviz zorunluluğu vardı. Bu da Türkiye'de hiç gerek olmadan yaklaşık 6 milyar dolarlık bir döviz talebi yaratıyor. Kendi kendimize yaratıyoruz bunu. Bu da TL zorunluluğu haline getirilerek, bu talep piyasadan çekilmiş olacak" dedi.
Zeybekci, ekonomi gündemi, yurt içi ve dışında yaşanan olaylar ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandum çalışmalarına ilişkin Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Bakan Zeybekci, Almanya hükümetinden aldığı geri bildirimler ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin nasıl etkileneceği yönündeki soruyu yanıtlarken, Almanya Ekonomi Bakanı Brigitte Zypries ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türk bakanların Almanya'daki etkinliklere katılmasına yönelik engellemelerden duyduğu üzüntüyü dile getirdiğini aktardı. Pazar günü gerçekleşen bu görüşmede Zypries'ın telefon numarasını da ihtiyaç duyulması halinde aranması için ilettiğini anlatan Zeybekci, ayrıca Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik konuları görüşmek istediğini ve mayısta Türkiye'ye gelerek güçlü bir etkinlik yapmak istediğini söylediğini belirtti.
"Dövize olan yabancı paraya talebi aşağı doğru çekmeye devam ediyoruz"
Nihat Zeybekci, döviz kurundaki oynaklığın ne kadar süreceğine yönelik bir soru üzerine de kısa vadeli borç mükellefiyetlerine ilişkin bir sıkıntı olmadığını vurguladı. Türkiye'nin Merkez Bankası'ndaki net döviz varlıklarının arttığını dile getiren Zeybekci, hükümet olarak dolarizasyondan çıkmak için çalışmalar yaptıklarını anımsattı. Zeybekci, "Birkaç gün içinde de bunu da çıkarmış olacağız. Bizim serbest bölgelerimiz var. Buradaki ticaret hacmimiz 20 milyar doların üzerinde. Bir kararla serbest bölgelerdeki işletici şirketlerin uyguladıkları tüm ücretlere TL zorunluluğu getiriyoruz. İkincisi serbest bölgelerden Türkiye'ye, Türkiye'den de serbest bölgelere satışlarda bir döviz zorunluluğu vardı. Bu da Türkiye'de hiç gerek olmadan yaklaşık 6 milyar dolarlık bir döviz talebi yaratıyor. Kendi kendimize yaratıyoruz bunu. Bu da TL zorunluluğu haline getirilerek, bu talep piyasadan çekilmiş olacak. Dövize olan yabancı paraya talebi aşağı doğru çekmeye devam ediyoruz. Türkiye'ye net girişleri artırırken bir taraftan talebi çekerek aslında bu iki kat etki gösteriyor. Bunları da yan yana koyduğumuz zaman Türkiye'de TL'nin değeri, kurla ilgili bir maliyeti yaşamış olmayı pek gerçekçi bulmuyorum. Önümüzdeki dönemle ilgili beklentilerim son derece pozitiftir." ifadelerini kullandı.
Bu uygulamanın ne zaman devreye gireceği yönündeki soruya karşılık Zeybekci, "Bu hafta sonu bitirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
“İhracat Seferberliğinin Sonuçlarını Almaya Başladık”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracat seferberliğiyle ilgili istedikleri sonuçları almaya başladıklarını belirterek, "Kasım itibarıyla bugüne kadar ortalama yüzde 10'un üzerinde bir artış yakalamış olduk. Mart sonu itibarıyla dileğim, rakam ve artış anlamında bir tarihi zirvedir." dedi.
Zeybekci, ekonomi gündemi, yurt içi ve dışında yaşanan olaylar ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandum çalışmalarına ilişkin Bakanlıkta basın toplantısı düzenledi.
Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Afrika'da verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Cumhurbaşkanı ile yaptıkları ziyaretlerde pozitif bir hava yakaladıklarını ve Bakanlık olarak sonraki adımları süratle attıklarını söyledi. Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler Bahreyn, Katar ve Suudi Arabistan'da da önemli görüşmeler yaptıklarını anlatan Zeybekci, "Körfez İşbirliği Konseyi ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) görüşmelerinde hızlı bir ivme yaşıyoruz. Bunun için de Suudi Arabistan'la da birebir uyum içindeyiz. Bu ay görüşmelerimiz var, gelecek ay da devam edecek. Nisan ayı sonuna doğru Dışişleri bakanlarının da bulunacağı toplantıda somut bir noktaya gelmiş olacağız." diye konuştu.
Zeybekci, daha sonra AB Dönem Başkanı Malta'ya bir ziyaret gerçekleştirdiklerini anımsatarak, "AB ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi tazeliği ve harareti ile devam ediyor." dedi. Süreç hakkında bilgi veren Zeybekci, "Avrupa Parlamentosundan iki-üç ülkenin üyelerinin Gümrük Birliği'nin güncellenmesine siyasi mesajlar eklenmesi gibi önergelerinin olması muhtemeldir. Bunun olup olmaması bizim için büyük bir önem arz etmiyor. AB ülkeleri ve biz, Gümrük Birliğinin güncellenmesinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin menfaatine olduğunu kabul ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Pakistan'da yapılan ikili görüşmelerin verimli geçtiğini anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Pakistan ile STA görüşmelerinin hızlı bir şekilde sonuca götürülmesi konusunda siyasi irade ortaya kondu. Türkiye olarak tekstil ve konfeksiyon sanayisinin zarar görmemesi yönündeki beklentimizi ilettik. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın da bu görüşlerimizi desteklediğini biliyoruz. Belki 7,10,15 yıllık bir takvim içerisinde belirlemiş olduğumu bir oranda kademeli bir geçişle sektörümüze zarar vermeden bu konuyu görüşebileceğimizi biliyorlar. Bir realite çünkü gerçeklerin kabulü şeklinde bir yaklaşım var. Bu yıl içerisinde Pakistan ile Türkiye arasında güçlü bir STA'nın gerçekleşebileceğini öngörüyoruz. İran ile ticari anlamda çok önemli gelişmeler yaşıyoruz. Tercihli ticaret anlaşması (TTA) sayesinde iki ülke arasındaki ticaret her yıl yüzde 30'ların üzerinde artmaya devam ediyor. Ocak-şubat dönemin itibarıyla TTA kapsamındaki 265 ürünün bulunduğu listede yüzde 60'ün üzerinde ticaret hacmi artışı var, bundan memnunuz. Bu ürün sayısının 400'e çıkarılması konusunda görüşmeler devam ediyor. İki taraf da dikkatli devam etmeye çalışıyor.
İran, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerle, ticaretin yerel para birimleriyle yapılması konusunda yoğun temaslarımız var, Merkez bankaları arasında mutabakat var. Son rakamlar itibarıyla dış ticaret hacmimizin 25 milyar dolara yakın kısmını milli para birimleriyle yapıyoruz, hedefimiz 70 milyar doların üzerine çıkmaktır. Bu gerçekleşirse cari açığımızın finansmanında yabancı finansman ihtiyacının ortadan kalktığını göreceğiz."
Zeybekci, Azerbaycan ile TTA ve milli paralar noktasında ülke devlet başkanının net tavrı olduğunu söyledi. Türkmenistan ile de verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Zeybekci, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının bitirilmesi ile bölgeyle olan taşımacılığın artacağına işaret etti.
Martta ihracatta tarihi zirve
Bakan Zeybekci, dün Londra'da da bakanlar seviyesinde üst düzey görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktararak, "Brexit'in gerçekleştiği gün devreye girmek üzere İngiltere ile Türkiye arasında, şu anda AB ile görüşmeleri sürdürülen kapsamda bir STA'nın bitirilmesi ile teknik ekipler görüşmelere devam ediyor. Nisan sonunda Londra'da bir ortak komite toplantısı yapacağız. Mayısta İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanı Liam Fox'un ziyareti olacak, burada gelinen çerçeveyi ilan edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bu yıl dış ticaret konusunda iddialı olduklarını kaydeden Zeybekci, şöyle devam etti:
"Şu anda dünyadaki en iddialı yatırım teşvik sistemine sahibiz. Bununla ilgili Bakanlığımıza çok önemli başvurular var. Yakında birçoğunu duyacaksınız. Birkaç hafta içerisinde Bakanlar Kuruluna bunu arz edeceğiz.
İhracat seferberliğiyle ilgili istediğimiz sonuçları almaya başladık. Kasım itibarıyla bugüne kadar ortalama yüzde 10'un üzerinde bir artış yakalamış olduk. Mart sonu itibarıyla dileğim, rakam ve artış anlamında bir tarihi zirvedir. Bu tarihi zirveyi yakalama hedefimiz var. Türkiye'nin pozitif anlamında konuşacak çok şeyi var. Bu yıl ihracatla ilgili hedefleri tutturursak net anlamda 13-15 miyar dolar civarında artı döviz girdisi olacak. Turizm ve hizmet sektörü ile ilgili de hedefleri tutturursak, buradan yaklaşık 10 milyar dolar civarında iyileşmesi olabileceğini göreceğiz. Türk lirasının değeri ve kurla ilgili bir gündem etrafında dönen bir süreç yaşıyoruz, bunun ülkemize yapılan bir haksızlık olduğunu düşünüyorum."
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı