Plan kapsamında ilk adım olarak kamu alımlarında reform öngörülüyor. Bu çerçevede, sübvansiyonlu ve çevresel yükümlülüklerden muaf üçüncü ülke menşeli çelik ithalatının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 22 Ekim 2024 tarihli kararı da bu politikayı destekler nitelikte; karara göre, üçüncü ülkelerin AB kamu ihalelerine katılımında karşılıklılık ve eşitlik esasına dayalı sınırlamalar uygulanabilecek.
Enerji maliyetleri için fiyat tavanı ve ağ ücreti indirimi
Enerji maliyetlerinin sanayi üzerindeki baskısını azaltmak amacıyla, enerji yoğun sektörler için 60 EUR/MWh seviyesinde bir tavan fiyat öngörülüyor. Bu uygulama, piyasa fiyatı bu seviyenin üzerine çıktığında üreticilere farkın devlet tarafından karşılanacağı tek taraflı bir fark sözleşmesi (kontrakt różnicowy) sistemi ile desteklenecek. Aynı zamanda, Avrupa Komisyonu’nun ağ ücretlerine ilişkin yeni tarifelendirme yöntemini dikkate alarak, enerji yoğun sektörlere dağıtım ve iletim ücretlerinde kademeli indirimler getirilmesi planlanıyor.
Ar-Ge ve düşük karbon teknolojilerine yatırım
Çelik sektörünün karbonsuzlaştırılması sürecinde Ar-Ge ve ileri teknoloji yatırımlarına özel önem veriliyor. Düşük karbonlu üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, pilot uygulamalar ve sanayiyle iç içe yürütülecek araştırma programları destek kapsamına alınacak. Ayrıca sanayide yenilenebilir enerji kullanım oranının 2026-2030 yılları arasında yıllık en az yüzde 1,6 artırılması hedefleniyor.
Hurda ithalatında kolaylık ve atık yönetimi düzenlemeleri
Hammadde erişimini kolaylaştırmak için hurda ithalatının mevcut SENT sistemi dışında tutulması planlanıyor. Bu sayede ithalat süreci kolaylaştırılarak maliyetler düşürülecek ve yerli üretimin hammaddelere erişimi kolaylaştırılacak. Ayrıca, atık yönetimiyle ilgili kararların geçerliliği 2027 sonuna kadar uzatılırken, atık bazlı üretim tesislerinin test kapasitelerinin tanımlanması da sürecin bir parçası olacak.
Enerji yoğun sektörlere telafi sistemi ve ön finansman
Avrupa Birliği’nin iklim politikaları nedeniyle artan enerji maliyetlerinin telafisi için uygulanan mevcut destek sistemi de gözden geçirilecek. Enerji yoğun sektörler için dolaylı maliyet telafi sisteminin ödeme süreçlerinin hızlandırılması ve avans ödemelerinin devreye alınması planlanıyor. Özellikle entegre çelik tesislerinin bu desteklerden öncelikli şekilde faydalanması öngörülüyor.
Uluslararası ticaret savunma önlemleri güçlendiriliyor
AB’nin ticaret savunma mekanizmalarının modernizasyonu da planın dış ticaret ayağını oluşturuyor. Bu kapsamda, damping ve zarar marjlarının daha etkili şekilde karşılaştırılması, ürün ve ülke gruplamalarının sadeleştirilmesi, küçük ölçekli üretim yollarıyla tedbirlerin dolanmasının engellenmesi için üretim yeri takibi içeren sistemler kurulması öneriliyor.
ABD ile sürdürülebilir çelik anlaşması hedefleniyor
Polonya ayrıca, Avrupa Birliği ile ABD arasında sürdürülebilir çelik ve alüminyum için Küresel Anlaşma (GASSA) müzakerelerine aktif katılım sağlayarak, ABD’nin AB menşeli çeliğe uyguladığı gümrük vergilerinin kaldırılmasına yönelik çalışmalara destek veriyor. Bu adım, transatlantik ticarette işbirliğini artırmayı ve karbon temelli rekabetin eşitlenmesini amaçlıyor.
Yeni tanım: “Sürdürülebilir çelik”
Polonya, Avrupa düzeyinde “sürdürülebilir çelik” tanımının netleştirilmesi için de çağrıda bulunuyor. Bu tanımın; üretimde çevresel standartlara, karbon emisyonuna, izlenebilirliğe ve ham madde kaynağına göre şekillendirilmesi öneriliyor. Böylece AB’nin yeşil dönüşüm hedefleriyle uyumlu çelik ürünleri ön plana çıkarılacak.
Polonya hükümetinin açıkladığı bu kapsamlı plan, sadece yerli çelik üreticilerinin değil, aynı zamanda Avrupa çelik sanayisinin sürdürülebilirlik ekseninde yeniden yapılanmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Comments
No comment yet.