İsrail'in saldırı tehditleri sonrası İran'ın başkenti Tahran'ın merkezinde gece saatlerinde şiddetli patlamalar meydana geldi.
Saldırının Tahran'ın batısında gerçekleştiği bilgisi İran medyasına yansıdı. İran devlet televizyonu İran'ın kuzeyi güneyinde birçok noktadan şiddetli patlama sesleri duyulduğunu teyit etti. Saldırılar dün geceden bu yana devam ederken, Başkent Tehran, Tebriz, Urmiye, Shiraz, Natanz (Esfahan), Kermanshah, Khorram Abad vurulan yerler arasında yer aldı.
Saldırılar devam ederken gözler bu saldırıların piyasa üzerindeki etkilerine çevrildi. Brent ham petrol vadeli işlemleri, %13'e kadar yükselerek varil başına 89 dolar seviyesine kadar çıktı; sonrasında kazanımlarının bir kısmını geri verdi. Saldırı öncesinde zaten iki aylık zirvesinde bulunan petrol piyasasında, arz güvenliği yeniden en kritik konu haline geldi.
Avrupa’da doğal gaz fiyatları da, Hürmüz Boğazı üzerinden geçen enerji nakliyatına yönelik endişelerle son beş haftanın en keskin artışını yaşadı. Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatının tamamı ve dünya petrolünün yaklaşık dörtte biri bu boğazdan geçiyor. Şu an için fiziksel arzda bir kesinti yaşanmamış olsa da, gemilerin güzergâh değiştirmesi durumunda teslimatlarda gecikmeler yaşanabileceği belirtiliyor.
Altın ise güvenli liman olarak ön plana çıktı. Fiyatı %1,7’ye kadar yükselerek ons başına 3.410 dolara ulaştı. Nisan ayındaki 3.500 dolarlık rekor seviyeye yeniden yaklaşan altın, jeopolitik gerilimlerin yoğunlaştığı dönemlerde yatırımcıların ilk tercihi olmaya devam ediyor. Gümüş de benzer şekilde yükselerek ons başına 36,5 dolara çıktı.
Döviz piyasalarında ise dolar, birkaç gün süren düşüşün ardından yeniden güç kazandı. Euro ve sterlin karşısında toparlanan dolar, yatırımcıların güvenli varlıklara yönelmesiyle değer kazandı.
ABD borsa endeksleri, diğer piyasalardan daha sert kayıplar yaşadı. Uzmanlar, Amerikalı yatırımcıların Orta Doğu’da daha geniş çaplı bir çatışma ihtimaline karşı daha temkinli hareket ettiğini belirtiyor.
Tüm bu gelişmeler, İran’ın nasıl bir karşılık vereceğinin henüz netlik kazanmaması nedeniyle piyasalarda belirsizliğin yüksek kalmasına neden oluyor. Analistler, çatışmanın sınırlı hava saldırılarıyla mı kalacağı yoksa daha geniş kapsamlı askeri gerilimlere mi yol açacağına dair beklentiler doğrultusunda fiyatların yön bulacağını ifade ediyor.
Demir-çelik sektörü açısından bakıldığında, artan enerji fiyatları ve tedarik zinciri riskleri üretim maliyetlerini yükseltebilir. Özellikle Hürmüz Boğazı’ndan geçen deniz taşımacılığında yaşanabilecek gecikmeler, ham madde tedarikini zorlaştırabilir. Bu durum, kısa vadede demir-çelik fiyatlarında yukarı yönlü bir baskı yaratabilir. Ancak çatışmanın yayılma düzeyine ve süresine bağlı olarak piyasanın yeniden denge bulması da mümkün. Yatırımcılar, önümüzdeki günlerde bölgeden gelecek siyasi ve askeri açıklamalara odaklanmış durumda.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı