Mudurnu Şato Evleri Projesi O İnşaat Firmasını İflas Ettirdi

Hürriyet Gazetesi muhabiri İdris Eymen'in haberine göre, BURJ Al Babas projesi için 2011’de çalışmalara başlandı. İnşaat için kentsel sit alanı olan Mudurnu’nun üç kilometre uzağında bir bölge seçildi. Site içinde termal turizmi de yapmak isteyen Sarot Group bünyesindeki Burj Al Babas Termal Turizm Pazarlama İnşaat Taahhüt Limited Şirketi arsa topladı. Araziler normal değerinin 4-5 katı fiyata satın alındı. 120 bin liralık arazisini Sarot Group’a 660 bin liraya sattığını  belirten bir esnaf, “Şu anda villaların yapıldığı bölgede 11 dönüm arazim, üzerinde de kümesimiz vardı. Şirket bize başka bir bölgeden arazi takası teklif etti. Reddettik. Daha sonra arazimi satın almak istediler. Değeri 120 bin lira civarındaydı. Önce 200 bin lira verdiler. Yine kabul etmeyince pazarlık sürdü. Sonunda 660 bin liraya sattım” dedi.

350’Sİ ARAPLARA SATILDI

Projenin çiziminden sonra 750 dönüm arazi üzerinde içinde AVM, cami ve diğer sosyal donatı alanı bulunan 732 villadan oluşan Burj Al Babas projesinin inşaatına başlandı. Proje kapsamında inşaat alanı ile termal su kaynakları arasında sıcak su taşıması için 4 kilometre uzunluğunda borular döşendi. İnşaat devam ederken villalardan 350’si Katar, Bahreyn, Kuveyt, Dubai ve Suudi Arabistan’daki müşterilere satıldı. 2018’in başında şirket, müşterilerinden alacaklarını tahsil edemeyince villaların inşaatı sekteye uğradı. Şu ana kadar 587 villanın yapıldığı projenin inşaatı tamamen durdu. Bunun üzerine Sarot Group konkordato için İstanbul 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak mahkeme iflas kararı verdi.

‘100 VİLLA SATSAK YETER’

Sarot Group Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Yerdelen ise mahkemenin kararına itiraz edeceklerini belirterek şunları söyledi: “2011’de arazi satın aldık. İmar planı için belediyeye müracaat ettik. Proje için ‘kamu yararı vardır’ yazısı aldık. Körfez ülkelerine sattığımız villalar için 7.5 milyon dolara yakın alacağımızı tahsil edemedik. Satışlar durunca 6’ncı ayda konkordato ilan etme kararı aldık ve mahkemeye başvurduk. Mahkeme iflas kararı verdi. Bu yanlış bir karardı. Projenin değeri 200 milyon dolar. İflas kararına itiraz edeceğiz. İçeride daha satılmayan 250 villamız var. AVM, otel duruyor. Sadece 100 villa satsak bu projeyi ve borcumuzu bitiririz. Bu krizi 4-5 ayda atlatacağımızı düşünüyoruz. 2019’da burayı kısmi olarak faaliyete açmayı düşünüyoruz.”

ESİN KAYNAĞI GALATA’YMIŞ

Burj Al Babas için Galata ve Kız Kulesi’nden esinlendiklerini belirten Yerdelen, şöyle devam etti: “Bu proje için mimarlarımız yabancı mimarlarla birlikte çalıştı. Projeyi çizerken Galata ve Kız Kulesi’nden esinlendik. Yuvarlak olanı Galata, diğeri Kız Kulesi’ne benziyor. Başka yerlerde de örneğin Antalya’da benzer şatolar var. Bu mimariyi ilk biz uygulamaya koymadık.”

MUDURNU HALKI TEPKİLİ: DOKUYA UYMADI

 MUDURNU halkı şato tipi villaların ilçenin mimari dokusunu bozduğunu savundu. Arap müşteriler için yapılan villaların Mudurnu ile alakası olmadığını söyleyen şehir sakinlerinden Haydar Büyükelçi, “Mudurnu’nun tarihinde böyle binalar yok. Proje hayata geçerse Mudurnu’nun sakin şehirliği kalmaz” dedi. Esnaf Osman Üstün ise “Arap müşteriler için yapılan şato tipi villalar Mudurnu’ya yakışmıyor. Tarihi dokumuzu bozuyor” diye konuştu.

BAŞKAN: DOKUYA ZARAR VERMEZ

- BOLU’ya 50 kilometre uzaklıkta olan Mudurnu 1992 yılında Kentsel Sit Alanı ilan edildi. Mudurnu 2015’te UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alındı. Son olarak Mudurnu 2018’te “Cittaslow” olarak bilinen Türkiye’nin sakin (yavaş) şehir listesine girdi. Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet İnegöl “Proje ilçenin tarihi dokusuna zarar vermez. Mudurnu 1992’de sit alanı ilan edildi. Projenin her şeyi yasal. Projede İmar Kanunu’na aykırı hiçbir şey yok” dedi.

ARAPLAR BÖYLE İSTEMİŞ

- ARAZİ satın alma süreci tamamlandıktan sonra Burj Al Babas projesi için Körfez ülkelerindeki müşterileri ile Sarot Group arasında proje mimarisinin çizimi için görüşme başlatıldı. Şato tarzı mimarinin Arap müşteriler tarafından teklif edildiğini belirten projenin danışman mimarı Naci Yörük, “Bu proje daha önce İngiltere’nin değişik yerlerinde uygulanmış. Burj Al Babas’ta uyguladığımız mimari tarzı müşterilerimiz istedi. Görüşmeler sonucunda bu proje çizildi” dedi.