Yerel çelik üretiminin korunmasının Almanya’nın stratejik çıkarı olduğuna dikkat çeken Merz, diğer çelik üretim bölgeleriyle de bu konuda istişareler yürüttüğünü belirtti.
Almanya'nın çelik sektörü, Çin'den gelen yoğun rekabet, yüksek enerji maliyetleri ve ABD'nin uyguladığı gümrük tarifeleri gibi büyük yapısal zorluklarla karşı karşıya. Maliye Bakanlığı, sektörü desteklemek amacıyla "rekabetçi çerçeve koşulları üzerinde çalıştığını" ve "iklim dostu üretime geçişi teşvik ettiğini" açıkladı.
Ancak Almanya'nın yeşil hidrojenle karbonsuz çelik üretimi hedefi, çelik devi ArcelorMittal’in iki tesisinde iklim dostu dönüşüm planlarını askıya almasıyla ciddi bir darbe aldı. Bu gelişme, yeşil dönüşüm sürecindeki zorlukları da gözler önüne serdi.
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Lars Klingbeil, yeşil çeliğin Almanya’nın sanayi temeli için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, bir "çelik zirvesi" çağrısında bulundu. Şu anda ABD'de temaslarda bulunan Klingbeil, Deutschlandfunk yayın organına yaptığı açıklamada, çelik tarifelerinin ABD ile görüşmelerde başlıca gündem maddesi olacağını ifade etti. AB ile ABD arasında yakın zamanda imzalanan ticaret anlaşmasına çelik tarifelerinin dahil edilmemesi, Almanya açısından ciddi bir pazarlık konusu olmaya devam ediyor. Merz, ihracatın aşırı tarifeler olmadan yapılabilmesini sağlayacak kotalar üzerinde görüşmelerin sürdüğünü belirtti.
CEO Alliance for Climate and Economy Başkanı Sabine Nallinger ise, Alman hükümetinin yeşil çelik ve çimento gibi iklim dostu sanayi ürünlerinin kullanımını artırmak için kamu alımlarında bağlayıcı iklim kriterlerini hızla devreye sokması gerektiğini söyledi.
Almanya'nın sanayi geleceği ve iklim hedefleri açısından belirleyici bir dönemeçte olduğunu gösteren bu gelişmeler, önümüzdeki aylarda Berlin yönetiminin yeşil sanayi politikalarına yönelik atacağı adımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Comments
No comment yet.