SteelRadar’a konuşan Meksikalı Kıdemli Ticaret Yöneticisi Rubén Escalante, Meksika’nın otomotiv sektöründe çeliğe yönelik yaklaşımının büyük bir dönüşüm içinde olduğunu söyledi. Escalante, hem yüksek performanslı malzeme talebinin arttığını hem de yapısal sorunların sektör üzerindeki baskısını sürdürdüğünü vurguladı. Ona göre bu dönüşüm, “iki hızlı bir dinamik” ile ilerliyor.
Yeni otomotiv platformları çelikte teknik bilgi talebini artırıyor
Escalante, otomotiv sektöründe çeliğe olan talebin yalnızca ton bazında bir tedarik değil, aynı zamanda mühendislik desteği, şekillendirilebilirlik öngörüsü ve malzemenin batarya muhafazasındaki davranışı gibi teknik unsurları da kapsadığını belirtti. Elektrikli araç platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte yüksek dayanımlı çeliklerin (AHSS), ultra yüksek dayanımlı sınıfların ve kaplamalı çeliklerin artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Bu durumun, tedarikçiler üzerinde sadece ürün sunma değil, aynı zamanda teknik bilgi ve destek sağlama baskısı yarattığını dile getirdi.
USMCA’nın tedarik zincirine etkisi: Bölgeselleşme ve yerli kaynak arayışı
Escalante’ye göre Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (USMCA), Meksika’daki otomotiv çeliği piyasasında tedarik zincirlerini yeniden şekillendiriyor. Artık yalnızca en ucuz ürünü yurtdışından ithal etmek yeterli olmuyor. Menşe kuralları ve içerik gereksinimleri nedeniyle OEM’ler ve Tier 1 tedarikçiler, Kuzey Amerika içindeki üreticilere yöneliyor. Bu gelişme, Nucor ve Steel Dynamics gibi ABD merkezli şirketlerin Meksika’daki pazar paylarını artırmasına neden olurken, yerli üretici Ternium’un da güçlü rolünü sürdürmesine katkı sağlıyor. Ancak Escalante, AHMSA’nın iflasının yerli tedarik zincirinde hâlâ büyük bir boşluk oluşturduğunu da vurguladı.
AHSS arzında açık: İthalat Kore ve Vietnam’dan geliyor
Meksika’daki bazı özel çelik sınıflarında kapasitenin hâlâ sınırlı olduğunu belirten Escalante, bu eksikliğin çoğunlukla Kore ve Vietnam’dan yapılan ithalatla telafi edildiğini söyledi. Ancak bu ithalatın beraberinde gümrük tarifeleri, menşe denetimi ve ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) uyumluluğu gibi riskler getirdiğini de ifade etti.
ESG ve izlenebilirlik otomotiv çeliğinde yeni norm haline geliyor
Artık otomobil üreticilerinin, “Bu rulo nereden geliyor? Karbon ayak izi ne kadar?” gibi sorular sorduğuna dikkat çeken Escalante, çelik tedarik zincirinde tam izlenebilirliğin bir standart haline geldiğini söyledi. Sürdürülebilirlik verisi sağlayamayan servis merkezleri ve tesislerin rekabet avantajını kaybedebileceğini, hatta dışlanabileceğini belirtti.
Elektrikli araçlar ve batarya zinciri yeni yatırım dalgası getiriyor
Escalante, elektrikli araç üretiminin ve batarya tedarik zincirlerinin Meksika’da yeni bir yatırım dalgası yaratacağını düşündüğünü söyledi. Çinli otomotiv üreticileri BYD ve Chirey’nin Meksika’ya ciddi ilgi gösterdiğini, planların henüz tam netleşmemiş olsa da piyasanın bu yönde hareket ettiğini belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji kullanımı ve lojistik iyileştirmelerle Meksika’nın “daha temiz” çelik üretimi açısından bölgesel bir merkez olabileceğini vurguladı.
Servis merkezleri için kritik eşik: Modernleşme şart
Escalante, Meksika’daki servis merkezlerinin şu anda büyük bir fırsatla karşı karşıya olduğunu söyledi. Modernleşebilen, teslimat sürelerini kısaltabilen ve daha esnek dağıtım modelleri sunabilen merkezlerin, OEM’ler ve Tier 1 tedarikçilerin sadece “kamyonda metal” beklentisinin ötesine geçerek rekabette öne çıkabileceğini ifade etti.
Yapısal sorunlar yatırımcıyı caydırıyor
Bununla birlikte Escalante, Meksika’daki mevcut hükümetin otomotiv sektörüne destek verme konusunda istekli olmadığını ve stratejik vizyon eksikliğinin yatırımcılar nezdinde belirsizlik yarattığını belirtti. Meksika’nın sanayi altyapısı ve ABD’ye olan yakınlığı gibi avantajlarının yeterince değerlendirilemediğini söyleyen Escalante, Kanada’nın ise bazı yönlerden daha istikrarlı ve yatırım dostu bir ortam sunduğuna dikkat çekti.
Nissan yeniden yapılanıyor: Üretim konsolidasyonu kapıda
Nissan’ın Meksika’daki fabrikalarıyla ilgili resmi bir kapanma açıklaması olmasa da, Escalante şirketin küresel maliyet azaltma planları kapsamında ülkedeki iş gücünü %15 oranında azaltma ve üretimi konsolide etme yönünde ilerlediğini aktardı. Bu gelişmenin, önümüzdeki yıllarda Meksika otomotiv sektörü üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini söyledi.
Liman yolsuzlukları ve yakıt hırsızlığı güven ortamını zedeliyor
Meksika limanlarındaki yolsuzluk vakalarının uzun süredir sektörü olumsuz etkilediğini belirten Escalante, hükümetin son dönemde 1.000’in üzerinde çelik ithalat kaydını usulsüzlük nedeniyle iptal ettiğini hatırlattı. Bu durumun, boş şirketler aracılığıyla vergi kaçakçılığı yapılması ve yerel piyasada adil rekabetin bozulması gibi sorunlarla ilgili olduğunu ifade etti. Ayrıca, Meksika’da “huachicol” olarak bilinen yakıt hırsızlığının da büyük bir endişe kaynağı olduğunu, bu durumun Pemex ve ABD’li enerji şirketleri için ciddi ekonomik kayıplara yol açtığını sözlerine ekledi.
“Baskı ve fırsatın iç içe geçtiği bir dönem”
Escalante, tüm bu unsurların Meksika’daki otomotiv çeliği sektörünü karmaşık bir tabloya soktuğunu söyledi. Hem yatırım fırsatlarının hem de zorlukların bir arada bulunduğu bu dönemde, sektörün başarılı olabilmesi için uluslararası aktörlerin durumu dikkatle analiz etmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı