Kentsel dönüşüm yasası kapsamında sahip olduğu taşınmazı yeniden inşa ettirmek isteyenleri, müteahhit ve diğer malikler ile yaşanabilecek sıkıntılar açısından dikkatli olunması gereken bir süreç bekliyor.
Bu süreci sıkıntısız atlatabilmek için bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken noktaları Avukat Eda Ezgi Adaş, İnşaat Noktası takipçileri için kaleme aldı…
• Kentsel dönüşüm süreci arsa sahibinin haklarının korunduğu güvenilir müteahhitlerle yürütülmelidir. Müteahhidin bakanlıkça onaylı lisansının olduğu kontrol edilmelidir.
• Müteahhit ile yapılan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, kapsam olarak her ayrıntıyı içermelidir. Sözleşme, muhakkak bir hukukçu denetiminden geçirilmeli.
• Temel ruhsatının alınacağı tarihten başlayarak adım adım tüm inşa süreci, ana sözleşmede tarih olarak belirlenmiş olmalıdır. Belirlenmiş tarihlerde işin tamamlanamaması durumları için net cezai tazminat bedelleri belirlenmelidir.
• Sözleşme ayaktayken ve inşa süreci devam ederken oluşabilecek imar değişiklikleri yapılacak sözleşmede öngörülmüş olmalıdır. İmar değişikliği nedeniyle fazla bir kat elde edilebilecek durumlarda bu faydanın kime ne şekilde etki edeceği baştan hesap edilmelidir. Aksi takdirde bu değişiklik sadece müteahhide fayda sağlayacaktır.
• İmar mevzuatı ve diğer yasalara aykırı hareket eden müteahhit hem arsa sahiplerine hem de zarar gören üçüncü kişilere karşı tazmin yükü altında olmalıdır. Bu husus sözleşmede net şekilde yazılmalıdır.
• Dairelerin niteliği ve dağıtımı konusu, ana sözleşmede hiç bir yoruma neden olmayacak şekilde açıklanmış olmalıdır. Yeni yapılan projede, kat maliklerinin eski arsa paylarından belirli oranda alınıp yeni çıkacak dairelere paylaştırılacaktır. Dolayısıyla her kat malikinin arsa payları düşecektir. Bu nedenle yeni arsa payları ve ödenecek şerefiye farkları sözleşmede açıkça belirtilmelidir.
• Sözleşmenin eki niteliğindeki bölümler en az sözleşmenin kendisi kadar önem arz etmektedir. Kullanılacak malzeme ve diğer teknik hususlar titizlikle belirlenmeli ve buna aykırılık durumda talep edilebilecek cezai tazminatlar da açıkca sözleşmede yer almalıdır.
• Bu tarz sözleşmelerde taraflar için sıkıntı doğurabilecek bir diğer konu da mücbir sebep(olağanüstü hal) durumlarıdır. Genel itibariyle sel, yangın,deprem,afet vb haller olağanüstü durumlar olarak varsayılır. Ancak bu durumların bazıları için müteahhit daha basiretli davranarak olağanüstü durumun etkisini azaltmayı başarabilir. Örneğin bir sel vakası yaşandığında inşaatı kurtarmak ya da sürdürmek mümkün olmasa da etkili bir yağmur sonucu inşaata dolan suyu tahliye edip işi devam ettirmeyi sağlayacak sistem ve makineler mevcuttur. Bu techizat ve anlayışa sahip olan bir müteahhitle çalışmak tabi ki arsa sahiplerinin yararına olacaktır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı