Moody's, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyedeki kredi notunu indirim için izlemeye alırken, Fitch de yaptığı açıklamada, darbe girişiminin Türkiye'nin kredi notuna olası etkilerini takip ettiğini bildirmişti.
Türkiye'nin anlaşmasını iptal ettiği Standard&Poors (S&P) ise dünkü takvim dışı değerlendirmesinde, Türkiye'nin "BB+" olan notunu "BB"ye düşürmüş, görünümü ise negatif olarak belirlemişti. S&P'nin Türkiye'nin notunu düşürme kararı "aceleci", "taraflı" ve "siyasi" olarak değerlendiriliyor.
Zorlu: Moody's'ten Not Düşürme Beklemiyorum
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin dünyada bir örneği bulunmadığını, halkın ne kadar bilinçli olduğunun görüldüğünü söyledi.
Zorlu, FETÖ darbe girişiminin ardından Türkiye'nin sanayicisi, iş adamları, girişimcileri, hükümeti, askeri, polisi ve halkı ile dimdik ayakta olduğunu ifade ederek, "Hayat devam ediyor. Buna rağmen Türkiye'nin notunu düşürmeye kalkarlarsa bunda art niyet ararım. Bunu darbeyi desteklemek olarak görürüm. Bunu yapmaları düşündürücüdür. Birleşmiş Milletler ve NATO üyesi olan bir ülkeyi saf dışı etmek istiyorlar diye düşünürüm. Moody's'ten not düşürme beklemiyorum." şeklinde konuştu.
TASİAD: Olumsuz Değerlendirmeleri Boşa Çıkartacağız
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) eski Başkanı ve Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz da Türkiye'nin mevcut potansiyelinin bu sorunları aşması konusunda yeterli olduğunu belirterek, "Hep birlikte tekrar üretime, refahı artırmaya, demokrasiyi geliştirmeye yönelmeliyiz. Türkiye'nin, el birliği ve toplumsal mutabakatla atlattığı bu badireden güçlenmiş olarak çıkmasını ve ekonominin de Türkiye'nin bu yaşadıklarından en az şekilde etkilenerek yeniden büyüme trendine girmesini sağlamamız lazım" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Türkiye'nin dünya ile mukayese edildiğinde iyi bir büyüme trendi yakaladığını, yaşanan gelişmelerin bu trendi en az şekilde etkilemesi için el birliğiyle çalışılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Potansiyelimiz var. (Moody’s ve Fitch’in) Notu düşürmelerine meydan vermeyeceğiz. Hızlı bir şekilde bu badireyi atlatıp işimize gücümüze bakarak bu değerlendirmeleri boşa çıkarabileceğimizi düşünüyorum. En kısa zamanda onların bu şüphelerini, Türk ekonomisiyle ilgili risk algılarını ortadan kaldıracak normalleşme sürecini gerçekleştirmeliyiz. Demokrasimizi, toplumsal barışımızı ve mutabakatımızı güçlendirdikçe ekonomimizin risklerinin ortadan kalkacağına ve Türkiye'nin hızlı bir büyüme sürecine döneceğine inanıyorum."
Torunlar GYO: Manipülasyon Yapıyorlar
Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ise Türkiye'nin çok önemli bir demokrasi sınavı verdiğini, artık darbelerin olamayacağının görüldüğünü ve bilinçli bir halk kitlesi olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığını kaydetti.
Torun, FETÖ'nün darbe girişimi ile halkın, demokrasi ve ekonominin dengesini bozacak şeylere karşı olduğunun görüldüğünü ifade ederek, "Türkiye'nin bunlara dirençli olduğunu açıkça ortaya çıktı. Moody's, Türkiye'nin notunu artırma amacıyla izlemeye almalı. Bu durumda Türkiye'ye destek olmaları gerekir" şeklinde konuştu.
Türkiye açısından olumsuz bir durumun görülmediğini, üretim, istihdam, projeler, yatırım ve ihracatın devam ettiğini ifade eden Torun olumsuz düşüncenin hangi gerekçeyle ortaya çıktığının anlaşılamadığını söyledi. Torun, bu nedenler çerçevesinde Türkiye'nin notunun artırılması için değerlendirme yapılması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm bu gelişmelere karşın derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu izlemeye alması anlaşılır değil. Aslında bu tür kuruluşların birtakım uluslararası sermayenin kontrolünde ve güdümünde olduğu, buradan ilgili sermaye çevrelerine rant devşirmek için kötü niyet taşıdığı anlaşılıyor. Bu olaydan rant devşirmek için manipülasyon yapılıyor. Türkiye'de o çevrelere borsa, sermaye piyasası gibi alanlarda, faiz oranları gibi konularda bir fırsat yaratılıyor."
Anadolu Grubu: Darbeyi Atlatan Türkiye İçin S&P'nin Böyle Bir Karar Vermesi Yanlış
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da Standard&Poors'un (S&P) Türkiye'nin "BB+" olan notunu "BB"ye düşürmesine ilişkin kararının yanlış olduğunu belirterek, "Büyük bir darbe girişimi atlatılmış, toplum kenetlenmiş, siyasiler önemli kararlar almış, almaya devam ediyor. Birtakım reformlar hazırlanıyor... Bu kararları, kararların etkilerini, tepkilerini beklemeden bir karar alması S&P'ye yakışmadı. Gelişmeleri görmeden bu kadar üzerine gitmenin bir anlamı yok." diye konuştu.
Özilhan, Türkiye'nin sağlam bir ekonomiye, finans ve bankacılık sistemine, altyapıya sahip olduğunu vurgulayarak, "Bu kadar acele etmek, hemen bu tip bir karar almak doğru değil. Karar taraflıdır, siyasidir. Bu kadar önemli bir darbeyi atlatan ülke için böyle bir karar verilmesi yanlış." dedi.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'de ne olup bittiğini görmek istediğini ifade eden Özilhan, yabancı ortaklarının ilk günden beri kendilerini aradığını, gelişmeleri sorduğunu, onlara "tedirginlik yapmaya gerek olmadığına" yönelik cevap verdiklerini anlattı.
Özilhan, "Türkiye, güçlü ekonomisi, üretim kapasitesi, demokratik yapısı ile dimdik ayakta duran bir ülke. Birtakım sıkıntılar atlatılır. Bunları rahatlıkla aşabiliriz. Herkes, yabancılar Türkiye'ye güveniyor. Ülkemizde yatırım yapmış şirketler büyümüş, kar etmiş, buradan kar transferi gerçekleştirmiş. En ufak bir zarar da görmemiş. Biz gelişmeleri anlatınca, alınan önlemlerden bahsedince ikna oluyorlar. Ancak onların da bir müddet bunu gözlemesi doğal. Neticede alınacak kararlarla hükümet gereğini yapacaktır. Hükümet gerekli garantileri verecektir. Artık tehlike geçmiştir." şeklinde konuştu.
İTO: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kararlığı Türkiye'nin Geleceğine Güveni Perçinliyor
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Bakanlar Kurulu'nda alınan olağanüstü hal (OHAL) kararının Türkiye'nin huzuru ve devletin bekası adına alınmış yerinde bir karar olduğunu belirtti.
Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Olağanüstü dönemler, olağanüstü yönetimi gerektirir. İş dünyası olarak olağanüstü şartların, ancak olağanüstü tedbirlerle bertaraf edileceğini biliyoruz. Bu çerçevede, ülke genelinde ilan edilen üç aylık olağanüstü hal, ülkemizin huzuru ve devletin bekası adına alınmış yerinde bir karardır." ifadelerini kullandı.
OHAL ile milletin hür iradesinin bir daha böylesi karanlık günlerle yüz yüze gelmeyeceğine işaret eden Çağlar, OHAL sürecinde iş dünyası olarak olağanüstü gayret gösterip, var güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
İstanbul Ticaret Borsası: Darbenin Ekonomi Ayağı Da Harekete Geçti
İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz, Bakanlar Kurulunca 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) kararı alınmasına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu gerekeni yapmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, Bakanlar Kurulunun OHAL kararıyla demokrasi ve cumhuriyete karşı tehditlerin hala sona ermediğini gördüklerini belirterek, birkaç saat önce uluslarası derecelendirme kuruluşlarının art arda yaptığı açıklamaların da darbenin ekonomi ayağının da harekete geçtiğini gösterdiğini bildirdi.
BTSO: Türkiye'yi daha güçlü demokrasiye kavuşturacak
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesinin, Türkiye'yi daha güçlü demokrasi ve güvenilir bir hukuk sistemine kavuşturacağına inandıklarını bildirdi.
Burkay, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle oluşturulmak istenen kaos senaryolarının, Türkiye'yi hedeflerinden asla uzaklaştıramayacağını vurguladı.
Ortaya çıkan tehditleri en hızlı şekilde bertaraf edebilmek amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan OHAL kararının, Türk milletinin her bir ferdinin hak ve özgürlüklerinin korunmasının yanı sıra milli hedeflere ulaşmak adına sağlam bir zemin oluşturacağını belirtti.
Comments
No comment yet.