Kamyon şoförleri, mazotun 3 farklı fiyatla satılması, sosyal güvenlik sigortası primlerinin artması, tamir masrafları ve yedek parça fiyatlarındaki denetimsizlik gibi gerekçelerle kontak kapatarak kötüleşen çalışma koşullarını protesto etti. İran Kamyoncular Derneği Başkan Yardımcısı Celal Musevi, kamyoncuların Erak, Kazvin, Bender Abbas ve Erdebil gibi kilit şehirlerde yük almadıklarını, yük alanların da çeşitli engellemeler nedeniyle yola çıkamadıklarını ifade etti. Musevi, taşıma ücretlerinin sabit kalmasına rağmen maliyetlerin hızla arttığını vurgulayarak, mazotta uygulanan kotanın güncellenmesi çağrısında bulundu.
Siyasi cepheden ise grevlere yönelik farklı bir yaklaşım geldi. İran Meclisi’nde konuşan muhafazakar milletvekili Cevad Nikbiyn, grevleri "provokatif eylemler" olarak nitelendirerek, bu eylemlerin arkasında dış güçlerin olabileceğini iddia etti. Nikbiyn, “Sanki perde arkasında bir el, halkı kaosa, protestoya ve toplanmaya yönlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Çelik sektöründe zincirleme aksama
Sektör temsilcilerinden alınan bilgilere göre, İran’daki çelik üreticilerinin ve tüketicilerinin büyük bölümü karayolu lojistiğine bağımlı durumda. Bu nedenle grev, sadece operasyonel bir aksaklık değil, aynı zamanda sektörün yapısal zafiyetlerini de ortaya koydu. Külçe, slab, hurda ve yassı mamul tedarikinde ciddi gecikmeler yaşanırken, bu aksamaların tüm tedarik zincirine yayıldığı belirtildi.
Konuya ilişkin değerlendirme yapan bir sektör yetkilisi, “Bu kesinti kaynak tahsisi mekanizmalarının zayıflığını, taşımacılık altyapısındaki istikrarsızlığı ve çelik değer zincirinin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Yol durursa, çelik de durur,” ifadelerini kullandı.
Grev nedeniyle birçok çelik fabrikasının üretim planları sekteye uğrarken, mevcut stokların hızla tükendiği ve teslimatlarda gecikmelerin yaşandığı kaydedildi. Bu da piyasada ciddi bir lojistik darboğaza yol açarak, arz tarafında yapay kısıtlamalar ve fiyat dalgalanmalarını beraberinde getirdi.
Bazı firmalar, resmi olmayan ve daha maliyetli taşıma yöntemlerine yönelerek sevkiyatlarını sürdürmeye çalışsa da, bu çözümlerin uzun vadede sürdürülebilir olmadığı belirtiliyor.
Sektör temsilcileri, krizin çözümü için karayolu taşımacılığının stratejik bir sektör olarak ele alınması ve lojistik altyapıya yönelik yatırımların artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. İran gibi karayoluna büyük ölçüde bağımlı ülkelerde bu tür grevlerin, yalnızca geçici aksaklık değil, tüm üretim ve tedarik zincirini tehdit eden sistemsel krizlere dönüşebileceği uyarısı yapılıyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı