İran finans piyasalarında son dönemde yaşanan dalgalanmalar, hem tüketici güvenini hem de yatırımcı davranışını doğrudan etkileyen daha derin yapısal sorunları ortaya çıkarıyor. İkincil döviz kuruna dayalı yeni fiyatlandırma ayarlamaları, genel piyasa istikrarını bozar ve en belirgin olarak çelik ve demir sektörlerinde önemli maliyet artışlarına yol açtı. Hafta başından bu yana ABD dolarının istikrarlı yükselişi, belirsizliği daha da artırdı. İhracatın hâlâ durgun seyretmesiyle birlikte, inşaat çeliği gibi temel emtialarda rekabetçi fiyat artışları ortaya çıktı ve iç talep daraldı.
Resmi ve serbest piyasa döviz kurları arasındaki farkın genişlemesi, ihracat kartlarına yönelik olası kısıtlamaları işaret eden haberlerle birleşince, iş dünyası liderleri arasında şüphecilik arttı. Sonuç olarak, piyasa katılımcıları giderek daha temkinli davranır, satın alma kararlarını erteler ve kısa vadeli yatırım risklerini yeniden değerlendirir hale geldi.
Uluslararası pazarlama açısından bu ortam daha kritik bir zorluk yarattı: ülke düzeyinde marka güveninin sarsılması. Para birimi değerlemesinde şeffaflık eksikliği ve resmi finansal kanalların tutarsız işleyişi, küresel ortaklar arasında piyasanın istikrarsız ve operasyonel olarak öngörülemez olduğu algısını olusturdu. Bu algılar, ortak seçimi, uzun vadeli sözleşmeler ve hatta tedarik zinciri stratejilerini etkiledi; İran’ı sürdürülebilir iş birliği için yüksek riskli bir ortam olarak gösterildi.
Pazarlama ve ekonomi analistleri, güveni yeniden tesis etmek ve rekabetçi konumu geri kazanmak için üç stratejik unsurun önemli olduğunu vurgular:
1. Algılanan piyasa riskini azaltmak için öngörülebilir ve istikrarlı döviz kuru yönetimi,
2. Şeffaflığı ve güvenilirliği artırmak için açık ve tutarlı maliye ve ticaret politikaları,
3. İç ve dış güveni yeniden tesis etmek için hükûmet eylemleri ile özel sektör beklentileri arasında koordineli uyum.
Bu temeller olmazsa, kısa vadeli iyileştirmeler piyasa algısını değiştirmek için yetersiz kalır. Yabancı müşterilerin artan tereddütleri artık sadece bir işlem sorunu değildir; uzun vadeli ortaklıklar kurmak, yeni pazarlara girmek ve İran’ın küresel değer zincirlerinde konumunu güçlendirmek için stratejik bir engel oluşturuyor.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı