Türkiye demir ve demir dışı metaller sektörü, 2025 yılı ağustos ayında yüzde 2 artışla 1 milyar dolarlık ihracat yaparken, çelik sektörü aynı dönemde yüzde 1,3 düşüşle 1,4 milyar dolarlık ihracata imza attı. Ocak-ağustos döneminde ise demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 6,1 artarak 8,7 milyar dolara, çelik ihracatı ise yüzde 2,3 artışla 11 milyar dolara ulaştı. Böylece iki sektörün toplam ihracattaki payı yüzde 11,1 oldu.
ADMİB’in ihracatı 2 milyar dolara yaklaştı
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (ADMİB) ağustos ayında demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 0,3 artışla 64 milyon dolar, çelik ihracatı ise yüzde 15,4 düşüşle 184 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Yılın ilk 8 ayında ADMİB’in demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 8,1 artışla 531 milyon dolar olurken, çelik ihracatı yüzde 6,7 düşüşle 1,4 milyar dolara geriledi.
Ağustos ayında Türkiye geneli demir çelik ihracatında en fazla ihracat Almanya’ya yapılırken, bu ülkeyi İtalya, Romanya, Birleşik Krallık ve İspanya izledi. İlk 10 pazar içerisinde Fas’a yapılan ihracat yüzde 136, Ukrayna’ya yapılan ihracat ise yüzde 31 oranında arttı. ADMİB’in ağustos ihracatında zirvede Irak yer alırken, bu ülkeyi Suudi Arabistan, İtalya, ABD ve Almanya takip etti. İlk 10 pazar içerisinde Suudi Arabistan’a yüzde 97, Yunanistan’a yüzde 96 ve ABD’ye yüzde 67 oranında artış kaydedildi.
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, sektörün küresel pazardaki güçlü konumunu sürdürdüğünü belirterek, “Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve katma değerli ürün odaklı projelerimizle hem mevcut müşterilerimize daha hızlı yanıt veriyor hem de yeni pazarlara açılıyoruz. Yurt dışı fuarlar, ticaret heyetleri ve yeni iş birlikleriyle firmalarımızın görünürlüğünü artırıyoruz. Hedefimiz, sektörü daha fazla pazarda güçlü, yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünlerle temsil etmek.” dedi.
Tosyalı ayrıca, küresel çelik pazarında artan korumacılığa ve özellikle Çin kaynaklı dampingli ürünlere dikkat çekerek, “Çin’in yüksek kapasitesi sebebiyle dünya pazarlarına yönlendirdiği dampingli ürünler, yalnızca iç pazarımıza değil, ihracatımıza da zarar veriyor. Bu nedenle, ilgili bakanlıklarımızın aldığı tedbirlerin stratejik bir şekilde yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Çinli üreticilerin ülkemizi Avrupa’ya geçiş için basamak olarak kullanması ise Avrupa’daki rekabet gücümüzü tehdit ediyor. Bu yüzden iç pazarı olduğu kadar ihracat pazarlarını da koruyacak bütünsel bir yaklaşım geliştirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
DİR düzenlemesi stratejik koruma sağlayacak
Tosyalı, Ticaret Bakanlığı’nın Dahilde İşleme Rejimi’ne (DİR) yönelik yaptığı yeni düzenlemenin sektöre katkı sağlayacağını belirtti. Yeni düzenlemeyle Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) süreleri kısaltılırken, ihracatta kullanılacak ürünlerin üretiminde en az yüzde 25 oranında yurt içi tedarik şartı getirildi. Tosyalı, “Yerli üretimi destekleyen ve haksız rekabete karşı stratejik bir koruma sağlayan bu uygulama oldukça olumlu bir gelişme. Bu tür tedbirlerin hassasiyetle sürdürülmesi, demir-çelik endüstrimizin sürdürülebilirliği ve ülkemizin katma değerli üretimle büyümesi açısından kritik önem taşıyor.” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı