Ortak yazılı AB-ABD açıklaması, Donald Trump ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen arasında 27 Temmuz’da varılan anlaşmayı genel hatlarıyla teyit ediyor: Çoğu AB ürünü için %15, AB çelik, alüminyum ve türev ürünleri için ise %50 oranında ABD ithalat tarifesi uygulanmaya devam ediyor. Ayrıca, AB ihracatları için bir tarife kotası (TRQ) üzerinde çalışma niyeti ve küresel çelik ve alüminyum aşırı kapasitesine karşı koruma mekanizmaları geliştirilmesi de değerlendiriliyor.
EUROFER Genel Direktörü Axel Eggert, “Metin belirsizliğini koruyor ancak Komisyon Başkanı von der Leyen ve Ticaret Komiseri Šefčovič’in çelik, alüminyum ve türev ürünler konusunda ortak bir ABD-AB girişimi bulma yönündeki çabalarını kabul ediyoruz. Geleneksel AB çelik hacimlerinin ABD’ye tekrar tercihli erişimini sağlamak için çalışmaların derhal başlaması gerekiyor. Şu ana kadar net bir tarih belirlenmemiş olması ve örneğin ABD-İngiltere anlaşmasının uygulanmasındaki ciddi gecikme, sürecin ne kadar uzun sürebileceğini gösteriyor” dedi.
Eggert ayrıca, küresel çelik aşırı kapasitesine karşı alınacak önlemlerin AB ve ABD’nin ithalat rejimlerinin yakın uyumunu gerektirdiğini vurgulayarak, “Eylül ayında çelik koruma önlemlerinin yerine geçecek yeni, yüksek derecede etkili ticaret önleğine yönelik teklif sunulacak. Komisyon, AB Çelik Eylem Planı’nın yerli çelik kapasitesini koruma ve destekleme hedefi ile ABD ile yapılan anlaşmanın hedeflerini uyumlu hale getirecek cesur adımlar atmaya istekli olduğunu kanıtlamalı. Araştırmalar, etkin bir AB çelik ticaret önleminin, çeliği yoğun şekilde kullanan sektörler üzerindeki etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
AB ve ABD arasında karşılıklı, adil ve dengeli ticaret anlaşmasına ilişkin 21 Ağustos 2025 tarihli ortak açıklamada, çelik ve alüminyum ile ilgili olarak şu ifadelere yer verildi: “Çelik, alüminyum ve bunların türev ürünleriyle ilgili olarak, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, aşırı kapasiteden kendi iç pazarlarını koruma olasılığı üzerinde birlikte çalışmayı değerlendirmeyi ve birbirleri arasında güvenli tedarik zincirlerini sağlamak için, tarife kotası (TRQ) çözümleri de dâhil olmak üzere iş birliği yapmayı amaçlamaktadır.”
AB çeliğine uygulanan %50’lik tarifenin yanı sıra, diğer çoğu ürün için geçerli olan %15’lik tarife, AB çeliği açısından ek bir yük oluşturuyor çünkü AB’den yapılan birçok ihracat kalemi çelik yoğun ürünlerden, örneğin makine ve araçlardan oluşuyor. 2024 yılında – o dönemde %2,5’lik tarife uygulanırken – yaklaşık 760.000 AB aracı ABD’ye ihraç edilmişti. Bu da yaklaşık 1 milyon ton AB çeliğine denk geliyor ve yeni getirilen %15’lik araç tarifesiyle bu ihracatın önemli bir kısmının kaybolabileceği öngörülüyor. AB çelik sektörü, 2018’de yürürlüğe giren ABD’nin Section 232 uygulamasıyla birlikte ABD’ye yapılan çelik ihracatında yaklaşık 1 milyon tonluk kayıp yaşadı; ihracat, 2024’te 4,6 milyon tondan 3,8 milyon tona düştü ve bu miktarın yaklaşık 600.000 tonu %25’lik tarife ödemek zorunda kaldı. %50’lik tarifenin uzun süre devam etmesi, bu kalan ihracatın da tamamen ortadan kalkmasına yol açabilir.
2018’den bu yana Avrupa çelik endüstrisi, Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin yönlendirdiği küresel çelik aşırı kapasitesi, ABD Section 232 etkileri ve AB’de çeliği yoğun kullanan sektörlerdeki talep düşüşü nedeniyle iç pazar ve ihracat pazarlarında toplam 30 milyon tonluk çelik kaybı yaşadı. Mart ayından bu yana uygulanan %25’lik ek ABD tarifesi ve Haziran’da getirilen %50’lik tarife, sektör üzerinde daha da yıkıcı bir etki yarattı.
Avrupa Komisyonu, Çelik ve Metaller Eylem Planı’nda Eylül 2025’e kadar “yüksek derecede etkili bir çelik ticaret önlemi” sunma sözü vermişti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı