EURANIMI’ye göre bu önlemler, 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan ve ithal çeliğe uygulanacak yeni karbon vergisi (CBAM) ile birleştiğinde, çelik fiyatlarını en az %10 oranında artıracak. Bu durum, Avrupa imalat sanayisinde yapısal arz sıkıntılarına ve fiyat artışlarına yol açacak.
“Aşırı ve dengesiz bir önlem”
Birlik, önerilen planın aşırı olduğunu belirterek, “yarıya inen kotalar, iki katına çıkan vergiler ve yeni karbon vergisi”nin birleşiminin Avrupa’daki on binlerce imalat şirketini felç edeceğini savundu. EURANIMI, bu durumun üç temel sonucu olacağını belirtiyor:
-
Arz sıkıntısı ve fiyat artışı: Kapasite kısa sürede artırılamayacağı için tedarik zincirinde darboğazlar yaşanacak.
-
Ucuz bitmiş ürün ithalatı artacak: AB dışındaki ülkelerde üretilen makineler, tüketim malları ve bileşenler — daha ucuz, vergisiz çelikten üretildiği için — Avrupa pazarını dolduracak.
-
Avrupalı üreticiler rekabet gücünü kaybedecek: AB içindeki yüksek maliyetler, dış pazarlarda pay kaybına neden olacak ve sanayisizleşme süreci hızlanacak.
“Yalnızca çelik üretimini değil, tüm değer zincirini koruyun”
EURANIMI, Avrupa Parlamentosu ve Konseyine çağrıda bulunarak Komisyon’un teklifini gözden geçirmesini ve aynı zamanda nihai ürünler için de bir “ayna mekanizması” eklemesini talep etti. Buna göre, çelik içeriği %20’nin üzerinde olan ithal nihai ürünlerde belirli bir ithalat eşiği aşıldığında, bu ürünlerdeki çelik miktarına %50 oranında vergi uygulanması öneriliyor.
Örneğin, yaklaşık %60’ı çelikten oluşan bir çamaşır makinesi için bu mekanizma, perakende fiyatı yalnızca %1–2 oranında artıracak. Böylece AB içinde üretim yapan imalatçılar cezalandırılmamış olacak.
EURANIMI İcra Kurulu Üyesi Christophe Lagrange, “Çelik üretimini korumak meşru bir kaygı, ancak tüm değer zincirini korumalıyız. Sadece 300 bin kişiyi istihdam eden çelik üreticilerini değil, ondan kırk kat fazla istihdam sağlayan imalat sektörünü de düşünmeliyiz” dedi.
Bir diğer İcra Kurulu Üyesi Rob Greve ise şu ifadeleri kullandı:
“AB çelik üretimini korumak elbette doğru, ancak bunu imalat sanayisinin zararına yapmamalıyız. Aksi takdirde daha fazla üretim, istihdam ve özerklik kaybedeceğiz. Güçlü bir çelik endüstrisi ancak güçlü bir Avrupa pazarıyla var olabilir.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı