Toplantıda seçim sonrası ekonomi gündemi, küresel ticaret savaşları, Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Türkiye’nin nitelikli, kapsayıcı, sürdürülebilir büyüme konusundaki reform ajandası konuşuldu. Yabancı sermayenin güvenini kazanmanın en önemli hedefimiz olması gerektiğini belirten ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, “Yüksek ve kalıcı hale geldiği görüntüsü veren enflasyon hem iş dünyasının önünü görme hem de karlılıkları kontrol altına alma kabiliyetini azaltmakta. %15 olarak açıklanan enflasyon geçen yıl yüksek bulunan enflasyon rakamlarını aratır düzeyde. Yüksek faizle mücadele ona sebep veren nedenlerle mücadele etmeyi gerektirir. Bunun için yapısal reformlara, ekonomide katma değer üretebilen yeni teknolojilere ve yeni endüstriyel sahalara gerek var. Nitelikli işgücünün doğru sanayi bölgelerinde sağlanabilmesi, gençlerin eğitim gördükleri alanda uzmanlaşarak kariyer sahibi olabilmeleri toplumsal refahın yaygınlaşması için önemlidir.” dedi. Sivri, küresel ticaret savaşlarının büyümeye ve dünya ticaret hacmine olumsuz etkileri olabileceğini, Türkiye’nin diplomatik söylem ile kendi pozisyonunu bu süreçten en az zarar alacak şekilde oluşturulması gerektiğini söyledi.
Büyümenin sürdürülebilirliği önemli
Uluslararası piyasalardaki gelişme ve beklentileri değerlendiren İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, küresel piyasalardaki makro tablo ile ilgili olarak kısa vadede iyimserliğin devam ettiğini ancak 2020 yılı itibarı ile hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda bir yavaşlama dönemine girileceğini ifade etti. Herhangi bir daralma döneminde Merkez Bankalarının yapabileceklerinin sınırlı olmasının küresel düzeyde en büyük problem olduğunu belirtti. Küresel ticaret savaşları konusunda da paylaşımda bulunan Manukyan, iç pazarı kuvvetli ülkelerin bu süreçten daha az etkileneceğini ifade etti. Bu nedenle ABD’nin bu savaştan en az yara alacak ülke konumunda göründüğünü ve bu savaşların boyutunun telaffuz edilen 200 milyar dolar seviyelerine ulaşmadan hâlihazırdaki düzeyde kalacağını düşündüğünü söyledi. Ticaret savaşlarının sürmesi halinde ise, en çok bu ülkelerin sanayisine entegre olmuş tarafların etkilenme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
İş Portföy Yönetimi Baş Ekonomisti Nilüfer Sezgin Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri ve beklentileri paylaştı. 1999 yılından bu yana %4,8’lik bir büyümemiz olduğunu söyleyen Sezgin “Gelişmekte olan ülkelere baktığımız zaman en cezbedici şey büyümedir. En önemli büyüme diyoruz, ancak sürdürebilir büyüme asıl belirleyici olan. Bu büyümeler ne kadar sürdürebilir ona bakmak lazım. Büyümede yatırımın etkisinin düşük kaldığını gördük. Tüketime dayalı büyüyoruz. Geçmişte de kriz sonrası dönemde büyüme hızlanırken özel tüketim artmış, yatırımlar geriden koşmuş. Büyümemiz sürdürebilir mi sorusuna cevap verirken bir soru işareti oluşuyor. Büyüme istihdam, sermaye ve verimlilikle oluyor. Biz yatırımları ve tasarrufları arttıramadık. Bunun bir diğer sonucu ithalata bağımlılığın artmasıdır. Cari açık böyle bir ekonomide yüksek seyretmeye mahkûmdur. Bu kapsamda hükümetimizin de bir eylem planı hazırlığında olduğunu biliyoruz. Bu planın beklenen reformlarla piyasayı rahatlatmasını umuyoruz.” diye konuştu. Toplantı sonrası ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, Şant Manukyan ve Nilüfer Sezgin’e plaket takdim etti.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı